“Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvanız ulaşır. Sizi
hidayete erdirdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin
istifadenize verdi. (Ey Muhammed!) Güzel davrananları müjdele!” (Hacc, 22-37)
Umutsuz, ama sonuçsuz olmayan bir arzu!..
Kurban denince; Hz. İbrahim'le oğul Hz. İsmail'in kıssasını hatırlayalım. Ve bu “Allah'a
yakınlaşma” kıssasını hiç ama hiç unutmayalım!..
Put yontan bir babanın evinde; özgür ve aydın bir genç!..
Ve kendi evinde, samimi, soylu bir kadın; Sâre.
Ömrünün yüz küsur yılını; savaş, Nemrud'un zulmüne isyan, cehalet toplumuyla kavga,
putperestlerle mücadeleye adayan bir ihtiyar!
Büyük ilahî risaletinin sonunda, bir oğlunun olmasını arzulayan kutlu bir adam!
Umutsuz, ama sonuçsuz olmayan bir arzu!..
Ve bütün ömrünü Kendi yolunda geçiren; vefalı kulun umutsuzluk, yalnızlık ıstırabına
merhamet!
Hanımı Sâre'nin, Habeşli cariyesi Hâcer'den nûr topu gibi bir evlat; İsmail!
Yüz küsur yıl beklenen bir oğul!..
Âdemoğlu yaşadıkça unutulmayacak ferman
Sevgi nûruyla İbrahim'in yalnızlığına merhem olan oğul İsmail için, Âdemoğlu yaşadıkça
unutulmayacak bir ferman:
“Ey İbrahim! Kendi elinle bıçağı İsmail'in boğazına daya ve kes!”
Risalet kahramanı, Allah'ın mütevazı kulu, tarihin en büyük put kıranı, İsmail'in babası
İbrahim'e korkunun ilk kez galebe çaldığı an.
Tarihin en büyük savaş fatihi artık zayıf, perişan ve bîçare!
Fakat buyruk büyük yerden!
Cihad-ı Ekber!
Kimi seviyorsun; “İsmail”ini mi yoksa “Allah”ını mı?
Hangisini seçiyorsan seç İbrahim!
Kurban; Allah sevgisini ispatlama imtihanı
Senin İsmail'e olan aşırı sevgin, ruhunu ve kalbini tamamen Hakk'ın aşkına vermene,
Allah'tan başkasına muhabbet beslemekten uzak durmana engel teşkil edebilir. Yeri
geldiğinde, “İsmail'i boğazlamak”taki asıl murad “ifrada kaçan İsmail sevgisini
boğazlayarak” Allah'a olan sevgisini ispatlamaktır.
Tereddütü bırak, “Büyük Çağrı”ya kulak ver!
Vakit oyun edenin oyununu boşa çıkarıp, tam hakkıyla Allah'a teslim olma vakti!
Ve İsmail, büyük kurban!
Minâ'nın kayalıkları dibinde baba ile oğulun konuşmasına kulak kesil!
Gönlünü aç! Yeryüzü yaratıldı yaratılalı böyle bir muhabbetin benzerini duymak mümkün
değil!
“İsmail, ben rüyâmda seni kestiğimi gördüm!..”
İbrahim; vahyin kucağında, Allah'a teslimiyet çemberinde, niyetini İsmail'ine ağzının içindeki
incileri unufak edercesine:
“İsmail, ben rüyâmda seni kestiğimi gördüm!..” demesindeki inkişafta vücud bulan rahmet
sağanağını hatırla!
Ve yanan baba yüreğinin, gözyaşına dönüşmesi karşısında teslimiyet abidesi İsmail'in:
“Baba! Hakk'ın emrini yerine getirmede tereddüt etme, teslim ol. Beni de bu işte teslim
olmuş bulacak ve inşaallah sabredenlerden olacağımı göreceksin!..” deyişini hatırla!
Teslimiyet!..
Kimin teslimiyeti?..
İsmail'in ruhunda İbrahim'in teslimiyeti!
İki hâl, ikisi de birbirinden müthiş!
Babanın oğulu oracıkta yatırışını, hışımla bıçağı kayalara sürüşünü, İsmail'in saçından
tutuşunu, kurbanın şah damarının dışarı fırlayışını, İbrahim'in kendini Allah'a havale edişini
ve keskin demir parçasının ensede bir daha bir daha sürüldükçe bîtap düşüşünü hayal et.
O anda kayaya isabet etse onu paramparça edebilecek bıçak kesmiyor!
İbrahim'in gayretleri, İsmail'in teslimiyeti nafile!
Bu kıssa ruhun benliklerden kurtuluşunun öyküsüdür
Ve İsmail sevgisinden arınarak Allah sevgisine iltica eden İbrahim'i ferahlatan ilahi mesaj:
“Ey İbrahim! Allah İsmail'in boğazlanmasından vazgeçmiş, O'nun yerine kesmen için
bir koç göndermiştir. Zira sen buyruğu yerine getirdin!”
Bu öykü, insanın Allah'ın kemâlîyetinde varoluş, içgüdü ve vesvese zincirlerinin kırılış, ruhun
arınarak yükseliş, aşkın mirac, hakikat karşısında sorumlu bir kulun tüm benliklerinden
sıyrılarak zindandan kurtuluş öyküsüdür.