Biz insanlar genelde kısa yolları severiz. Örneğin ticaret yapıyorsak "uzun vadede nasıl zengin olabilirim" yerine "kısa yoldan nasıl köşeyi dönerim" diye düşünürüz.
İlim talep ediyorsak, tahsil yapmadan, çok çaba sarf etmeden alim olmak isteriz. Bir yere gidecek veya bir iş yapacak olursak emniyetli ve sağlam olanı değil de kestirme olanı tercih ederiz. Yabancı bir dil öğrenmek istiyorsak bunun daha pratik bir yolu yok mu arayışına gireriz. Sınava kitaptan çalışma yerine daha önce çıkmış sorulara çalışmayı tercih ederiz. Hasıl-ı kelam bu ve benzeri misalleri çoğaltmak mümkündür lakin bunda da kısa yolu tercih ediyor ve bu kadarıyla iktifa ediyoruz. Şimdi asıl meramımıza gelelim; bu dünya işlerinde olduğu gibi ahiret işlerinde de kısa yolu seviyoruz. Örneğin, az amel ile çok sevap kazanmanın ve kısa yoldan cennete gitmenin yollarını ararız. Peki bu mümkün mü? Elbette mümkün! Lakin uyulması gereken bir takım kurallar var. Bunlar da aynı zamanda Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’ in Muaz bin cebele tavsiyeleridir.
1. Nerede olursan ol Allah’tan kork!
2. Yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki onu yok etsin.
3. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran?
(İmam Ahmet 5/228)
Evet gördüğünüz gibi dünya ve ahiret saadeti bu üç madde de gizli. Birinci madde kul ile Rabbinin arasını düzenler,
İkinci madde kişinin günahlarını imha eder,
Üçüncü madde ise kulun kullar ile güzel geçinmesini temin eder.
Rabbim cümlemizi ondan korkan, çokça iyilik yapan, insanlar ile güzel geçinen ve bunun neticesinde kısa yoldan rızasını elde eden kullarından eylesin. (amin)