Lam, Elif’e aşık oldu ve tüm aşıklar gibi maşukuna halini arz etti. Elif de lam’ın aşkına karşılık verdi… kitaplarımızda artık yeni bir aşk doğdu… Bu aşk YOKLUK aşkıydı.. çünkü sonu HİÇ olmaktı.. LA olmaktı. Elif, lam’ın aşkına karşılık vererek ikisi birlikte hiçliğe yolculuk edip LA’yı oluşturup her şeyi red ettiler. Varlıkta yokluk, yoklukta hiçlik ve hiçlikte var olma yolculuğuydu Elif ile Lam’ın aşkı..
Bir olmak için önce kendi benliklerinden vaz geçeceklerdi, kendilerinden vaz geçeceklerdi ki bir potada birleşebilsinler… Varlık için önce yokluğu tatmaları gerekirdi… Yok olmadan yeni bir bedende ve yeni bir kimlikte var olamazlardı… Şunu da biliyorlardı ki yok olmanın tek yolu bir olmaktı… bir olunca LA’yı oluşturuyorlardı…
Elif ile lam birbirini bütünlerler ve sarılıp kucaklaşırlar..
Onların sarılıp kucaklaşmaları La’yı meydana getirir. La ile her şeyi red ederken aslında bir olurlar. Sarılıp sarmalarken bir olup, lay’ya ulaşmak lam elifin alameti farikasıdır..
Sarılıp sarmalarken hiç olmak, hiçlikte varlığa ulaşmaktır…
Elif, lam’a muhtaçtır, çünkü elif illetlidir, hastadır.. (Arapçada illet (hasta) adı verilen harfler vardır. Bunlar elif, vav ve ya’dır) onun illetinden kurtulması için lam’la bütünleşmesi sarılması ve bir olması gerekir.
Elif, illetinden kurtulup lam’ın salimliği ile selamete ulaşıp yeni bir varlıkta kemale erişir.. Artık elif değil lam elif olmuştur. Selamete ulaşmak için hiçlikte yok olmak ve başka bir bedende yeniden doğmak gerekir. Lam ile elif bir olunca hiç (la) olurlar… HİÇ’likte kemal bulurlar.
Lam ile bütünleşen elif, lam elif olup kemale erer. Demek ki her La’nın gönlünde bir Elif vardır. Hatta La olmak için Elif’i bulmak gerek.
Lam ile elifin bir araya gelmesi için TEVAZU konağından geçmeleri gerekir. Lam, elifin önünde boyun büker ve elif de lama karşılık verip boyun büker. Birbirlerine karşı tevazu içine girip boyun bükünce sarılıp sarmalaşırlar ve bir olurlar.
Lam, ayağı ile elifin ayağına dolanır ve onu kendine sımsıkı bağlar… yoksa elif kaçacak ve hiçliğe ermeyecektir. Çünkü Elif ürkek bir ceylan gibidir, hem isteyen ama hem de ürküp kaçan bir ceylandır. Lam’ın hiçliğe yani la’ya ulaşması için elife dolanması gerekir. La diyecek elifden başka her şeyi red edecektir. Elif onun gayri iken şimdi ayni olacaktır.
Lam elifin ayaklarına dolayıp kendisine bağladığında MERHAMET durağına ulaşırlar..
İkisi avuçlarını göğe kaldırır ve göklerin sahibinden merhamet dilenirler..
merhamet, hiçliğe giden yolun en önemli durağıdır. Merhamet durağında merhamet dilenir elif ve lam… hiçlik ile vuslata erirler, bir olurlar… kamale ulaşırlar…
ELİF evvel iken, lam elif olunca ilk olmaktan çıkar… artık önden giden değil arkalardadır.. hatta çoğu zaman varlığı bile görülmez… çünkü o HİÇ olmuştur.. Alfabede varlık ve yokluğu çok da önemli değildir..
Elif, baş olmak öne geçmek isterse bunun bedelini Lam’dan ayırmakla öder.. Ya baş olup öne geçecek ama yalnız ve tek olacak, ya da Lam’ın koynunda bir olacak ama öndeki mevkisini kaybedecektir.. Elif için büyük bir tercih ve büyük bir imtihan..
Lam içinse Elif ile olmak büyüklenmek ve şereflenmektir ama Lam elifle birlikteliği sayesinde elifi illetinden de kurtarmış olacaktır.. fakat o da mevkisini kaybedip hiç olacaktır…
Lamelif artık şöyle der: Bir yanım tevazuyla eğilmiş, bir yanım elif gibi dimdik ve asil..