Yarım uykuda olan zelzele, tarihler 6 Şubat 2023’ü, saatler 04.17’yi gösterdiğinde 7.7 şiddetiyle Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde uyanıyordu.
Pazarcık toz bulutlarının işgali altında sarsıldıkça çığlıklar yükseliyor; Kahramanmaraş’da, Hatay’da, Adıyaman’da, Diyarbakır’da, Adana’da, Osmaniye’de, Gaziantep’te, Şanlıurfa’da, Malatya’da ve Kilis’te can pazarı kuruluyordu. Tam geçti derken 9 saat sonra bu sefer saat 13.24’te Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğündeki deprem bölgedeki 16 milyon insan “küçük kıyamet”i yaşatıyordu.
Türkiye, bütün sevinçlerinde olduğu gibi, 10 vilayette yaşanan deprem felâketi karşısında da tek yürek oluyordu. Nefesler tutuluyor; AFAD, PAK, JAK, JÖAK, UMKE, AKUT, MEB, Kızılay, İtfaiye ve STK’lardan oluşan “iyilik orduları” vatanın dört bir sathından akın akın kuşatma altındaki deprem bölgesine koşuyordu.
*
Hedefiniz Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya ve Kilis denilince; “Çanakkale Ruhu”nu kuşanarak “Kurtuluş Cephesi”nde ölüm kalım mücadelesi verenlere bir nefes olabilmek için yine Hızır gibi yetiştiniz...
Tüm Türkiye nefesini tutup, çaresizce bekleşirken, sizi bekleyen sessiz çığlıklara ses verebilmek için enkazları tırnaklarınızla kazdınız… Enkazlar altında bir inilti, bir “kimse yok mu?..” feryadı duyabilmek için nefeslerinizi tutup saniyelerce, dakikalarca, saatlerce, günlerce mücadele ettiniz…
“Mucizeler, umutlar tükendiği zaman belirir” denilir ya, siz bu duyguların hayat bulması için savaştınız…
***
Depremin 61. saatinde kendisine enkazın altında ulaşanlara “Kardeşim minik, ölebilir...” kaygısını dile getiren 8 yaşındaki Zübeydeler... Felaketin 71. Saatinde kurtarılırken “Benim yarın okulum var...” umuduyla hayata sıkı sıkı sarılan Ahmet Erenler... Allahû Ekber, Allahû Ekber, Allahû Ekber... tekbirleri arasında 72 saat sonra kurtarıldıktan sonra “Su ister misin?..” sorusuna karşılık, “Yok daha muayene olmadım...” diyerek acının yerini tebessüme bıraktıran 5 yaşındaki Hazallar...
Yıkıntıların altından 119. Saatte çıkarılırken “Bugün günlerden ne?..” sorusuyla herkesi hayrete düşüren Fenerbahçe fanatiği lise öğrencisi Kamilcanlar... Vefat eden annesinin kucağında 128 saat sonra yeniden, ikinci kez doğan 21 günlük Halid Ali Talha bebekler... 131. saatte mucize kurtuluşun ardından, “Söyle bakalım, su mu istersin, çikolata mı?..” sorusuna karşılık, “Çok güzel bir abla geldi. Yemek verdi, su içirdi. Benimle oynadı. Merak etme kurtulacaksın dedi. Siz gelince gitti...” cevabıyla herkesi duygulandıran 7 yaşındaki İrem Bağrıaçıklar...
Arama kurtarma ekiplerinin “sesimizi duyan var mı?..” çığlığına 132. saatte ses veren baba Sezai ve 4 yaşındaki kızı Şengül Karabacaklar... 133. saatte “yaşıyorum” diyerek hayata tutunan Melisa Ülküler... 133. Saatte kurtarılan 2 yaşındaki Aliye Dağlılar... 156 saat sonra enkazdan çıkarıldıktan sonra bir damacana su ve çilekli dondurma isteyen 9 yaşındaki Semih Ege İnceler...
“Küçük Kıyamet”in 11. gününün 248. saatinde ulaşılan 17 yaşındaki Aleyna Ölmez’in kurtarıcılarına “iyiyim” müjdesiyle hepimize iyi gelen 17 yaşındaki Aleyna Ölmezler... 258’inci saatte hayata yeniden “merhaba” diyen Neslihan Kılıçlar... 260. saatte dünyaya yeniden gözlerini açan Osman Halabiyeler... 261. saatte umutla simgeleşen Mehmet Ali Şakiroğlular, Mustafa Avcılar ve burada adını ve hikâyesini ifade edemediğimiz 108 bin 68 kişiyi enkaza dönen 84 bin 726 binanın altından hayata bağlayarak senaryolara sığmayacak mucizevî hikâyeler yazdınız.
Bu güzel haberleri aldıkça yüreğimizde kopan sancılar azaldı, mâtemimiz hafifledi.
Bütün Türkiye’yi ikisi büyük olmak üzere 5 bine yakın artçı deprem ile sarsan bu felaket arkasında 108 bin 68 yaralı, 40 bin 642 cansız beden bıraktı.
Bir de hiç unutulmaması gereken siz kahramanları…
Günlerce hiç durmaksızın, uyumaksızın, yorulmaksızın yaşatmak için savaşan kahramanlar…
Sıcak bir eli tutabilmek…
Ona hayat bûsesi kondurabilmek…
Ölümle hayat arasında yarım uykuya dalanları uyandırabilmek için çırpınan kahramanlar…
153 bin 16 kişilik arama kurtarma ordusu, “Çanakkale Ruhu”yla tek yürek olarak enkazları tırnakları ile kazan 153 bin 16 kişilik kahramanlarımıza 85 milyon olarak müteşekkiriz. En zor, en dar günümüzde dünyanın 99 ülkesinden gelenleri de unutmayacağız. 275 bin isimsiz kahraman sizlere minnettarız…
“Bir canı kurtaran, bütün insanlığı kurtarmış gibidir” düsturundan yola çıkarak, kendi canınızı hiçe sayarak kahramanca mücadele verdiniz. Vatanı değil belki amma, vatanı vatan yapan canları kurtardınız. Size müteşekkiriz, canını hiçe sayıp can kurtaran İSİMSİZ KAHRAMANLAR.
*
Ve bir de hayatta ve ayakta kalabilenlere, bedeni yüreği yaralılara, yetimlere öksüzlere umut olmak, “yalnız değilsiniz” mesajını en güçlü şekilde verebilmek için kumbaralarındaki paraları depremzedelere gönderen kendileri küçük yürekleri büyük Aziz Mesut ve Ela Hira Şekergümüşlerin, Arif Hikmet Özkanların, Yusuf Ziya Kayaların ve daha adını sayamadığımız milyonlarca ciğerparemizin hem gözlerinden, hem de gönüllerinden öpüyoruz.
*
HÂMİŞ: Cuma namazı öncesi yurt genelindeki 90 bin camide depremde hayatını kaybeden 40 bin 642 can için gıyabi cenaze namazı kılınırken, yaralanan 108 bin 68 kişiye âcil şifâ bulmaları için dua edildi. Rabbimiz hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifâ, 85 milyona sabr-ı cemil ihsan eylesin.