Haberin Kapısı
2020-08-26 17:57:28

Yenilgi Yurttur

Doç. Dr. İbrahim Baz

26 Ağustos 2020, 17:57

İnsan yenildiğinde evine döner denilmiş. 
Evine yani kendine. 
Bütün mağlup ordular gibi. 
Aslında galipler de döner evlerine ancak zaferin sarhoşluğu aklı hep başka yerlerde bırakır.
Galipler dağılırken, mağluplar dağınılıklığını toparlar. 
Yanılgılarını yeniden düşünür.  
Derlenir toparlanır. 
Kesretten vahdete bir yol bulur.
Malından, makamımdan, ünvanından hasılı insan sıfatının üstüne eklenen bütün fani sıfatlardan aslına ve özüne döner.
Amin Maalouf’un Ölümcül Kimlikler kitabında anlattığı asli kimliği örten ve öteleyen bütün alt kimliklerden asli ve üst kimliği olan insanlığa..
Gönül Dağı’nın arif ozanı Neşet Ertan’ın “Cahildim dünyanın rengine kandım” diyerek açıkladığı göz boyayan ve gönül oyalayan bütün geçici renklerin solduğunu idrak ederek solmayan ve soldurmayan “Sıbğatullah” yani Allahın boyası ve rengi ile boyanmaya niyet etme imkanına kavuşur. (Bakara, 2/138)
Vicdanını karartmamışsa eğer kişi, genellikle hata yaptığında insan olduğunu, günah işlediğinde ise müslüman olduğunu hatırlar.
İnsan ve müslüman olduğunu unutmamak, hatasız ve noksansız olmadığını hep hatırda tutmak için insan bazen hata ve günaha bile muhtaçtır. Hadis’te şöyle beyan edilmiştir insanın bu muhtaçlığı:
“Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, eğer siz hiç günah işlemeseniz, Allah sizi toptan helak eder; günah işleyen, arkadan da istiğfar eden bir kavim yaratır ve onları mağfiret ederdi.” (Müslim, Tevbe, 9)

Galibiyet anlarında gurur, vicdanın üzerini örter.
Ancak yenilgi anlatında mahşer provası yapar vicdan ve onun için hakikat çırılçıplak ve inkar edilemeyecek kadar göz önünde durur. 
Söylemese de kimselere, vicdan kalbe göz olur ve seyreder bütün gerçekliği. 
Can acıtsa da hakikat, göz açar.
Perdeler kalkar.
İnsanı mahcup kılan perdeler kalktığında, ebedi mahcubiyetlerden kurtulma imkanına kavuşur insan. 
El açar ve yakarır:
Eksiğim Ya Rabbi! Estağfirullah!
Bak unutmadım seni eşliğine geldim, unutma beni Ya Rab! (Haşr, 59/19)
Seni andım ki sen de beni an Ya Rab! ( Bakara, 2/152)
Uzaktan bakanlar için el, dinleyenler için dil, anlayanlar (Arif) içinse açılan bu kalp, kulun haddini bilmesi, Rabini itiraf etmesidir. 
Yurduna ve yuvasına dönmesidir.
Kibrinin kırılması ve eksiksiz olmadığını idrak etmesidir.
Aklın zirvesi acziyetini itiraf etmektir derken Bergeon’un kastı da budur. 
Aklın aşka teslimiyeti...
İnsan eksikliğini kabul ettiği gün kemâlin kapısında durur ve eşiğe baş koyar. 
İşte ondan sonrası bu eşikten kaçan Derviş Yunus’un yaşadığını yaşatmaktır. 
Dönüş vakti geldiğinde evin ve eşinin sahibinin “Bizim Yunus mu?” demesini beklemektir.
Rahmet ve merhamet dilemektir...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.