İşgal, acı ve mâtemin hiç bitmediği günlerin üzerinden tam 77 yıl geçmiş...
Ne olmuştu 77 yıl önce...
Siyonist İsrail 14 Mayıs 1948’de Filistin topraklarını işgal ederek, halkını zorunlu göçe tabi tutmuştu... Bunun üzerine direnişe geçen Filistinliler 15 Mayıs’ı Nekbe (Büyük Felaket) olarak ilan etmişti...
Filistinli mustazaflara duygularıyla omuz veren dünyanın değişik yerlerindeki vicdanlı insanlar Nekbe’yi lanetledi... Vicdanlılar ordusu Filistinlilerin haklı direnişine destek verirken, soykırımcı İsrail yine boş durmadı. Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te birçok Filistinliyi gözaltına aldı, Gazze Şeridi’ndeki Han Yunus ve Cibaliya’da yerinden edilen Filistinlilerin barındığı Fatma bint Esed Okulu’nu bombaladı. İsrail’in dünkü saldırılarında 29’u çocuk 103 sivil hayatını kaybederken, 160’dan fazla kişi de yaralandı.
*
İsrail işgal ordusunun 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze Şeridi’nde yürüttüğü soykırımda katledilenlerin Filistinli sayısı 53 bin 21’i bulurken, yaralılar 120 bini geçti. İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yönelik acımasız ve yıkıcı saldırıları aralıksız sürerken, uygulanan tam ambargo sebebiyle bölgede açlık ve hastalık krizi büyüyor.
70 günden fazla bir süredir hiçbir yardımın gitmesine müsaade edilmeyen ve açlığın insanî drama dönüştüğü Gazze’de gıdasızlık ve hastalıktan ölenlerin sayısı dramatik olarak artıyor. Dünyanın her yerinden “Büyük Felaket”i durdurun çağrısı yükseliyor. İnsan Hakları savunucuları susuyor... UNICEF susuyor... NATO susuyor... Birleşmiş Milletler susuyor... Avrupa Birliği susuyor... UNESCO susuyor... 57 ülkeden oluşan İslâm İşbirliği Teşkilatı susuyor...
Bugüne kadar suskunluğunu koruyan Arap Birliği 17 Mayıs’ta Bağdat’ta düzenlenecek zirvede bu çağrıya bakalım nasıl bir tepki verecek. Umarız, işlenen soykırımı durduracak bir güçlü bir karar çıkar.
*
Gazze Şeridi’ndeki mülteci kamplarında yerinden edilen çoğunluğunu çocukların oluşturduğu Filistinliler dağıtılan yemekten alabilmek için ölüm-kalım savaşı verirken, ABD Başkanı ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Arabistan (Riyad), Katar (Doha) ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni (Abu Dabi) kapsayan “Orta Doğu Turu”nda trilyon dolarlık anlaşmalar imzalanıyor.
Sözün bittiği yerde fotoğraflar konuşuyorsa; masumiyetin bittiği yerde bombalar patlıyorsa; insanlığın bittiği yerde siyonist İsrail dolaşıyorsa; zulme sırtını dönen İslâm ülkeleri cellatlarıyla trilyon dolarlık anlaşmalar imzalıyorsa bütün dünyaya yazıklar olsun!..
*
Bir tarafında bütün lüks ve şatafat içinde yaşayan, zenginliklerini zalimlerle paylaşanlar; diğer tarafta soykırıma, açlığa, susuzluğa, ilaçsızlığa, hastanesizliğe, salgın hastalığa ve ölüme mahkûm edilen mustazaflar... İnsanlığın içine düştüğü zilleti yıllar önce rahmetli Üstad Necip Fazıl Kısakürek ne güzel ifade etmiş, “Allah’ın on pulunu bekleye dursun on kul; / Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul. / Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa; / Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!..”