13.01.2022, 12:06

İçimde Kalan Ukde

Bir gün ev telefonum çaldı, açtım, Personel Şube Müdürlüğünden bir Astsubay, beni Üsse davet etti. Üs Komutanı bizimle görüşmek istemiş.

1999 yılının ocak ayı idi, emeklilik dilekçemi vermiş, yıllık iznimi almış, evimde emeklilik onayının gelmesini bekliyordum. Ancak, Üs Komutanının daveti üzerine yıllık iznime ara verip, 15’nci Füze Üs Komutanlığına tekrar döndüm. Benim gibi emeklilik dilekçesi veren, diğer bütün subay ve astsubayları da davet etmişlerdi.

Alemdağ'da Üs Komutanının odasında, o gün iki Binbaşı ve sayısını şu an hatırlayamadığım kadar Astsubay, ilk defa koltuklara oturmuş ve merakla ne söylenileceğini bekliyorduk.

Tuğgeneral Hikmet Yavaş kısa bir girişi müteakiben, lafı çok uzatmadan, bizim emeklilik dilekçelerimizi geri almamızı istedi. Dilekçelerimiz Hava Kuvvetlerine çoktan varmıştı ve işlem yapılmaya başlanmıştı. Lakin Komutanımız Üssün bize ihtiyacı olduğunu dile getirerek, emekli olmaktan vazgeçmemizi istiyor ve bu konuda ısrar ediyordu. Üstelik, hemen bu kararı vermemizi bekleyip, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanlığına telefon açarak, dilekçelerimizi iptal ettirmeği teklif ediyordu.

Diğer Binbaşı Adnan M. benden bir devre öndeydi. Füzeci olduğu için Teğmenliğinden beri İstanbul'da Üssün değişik birimlerinde çalışmış, Üs Komutanının da çok yakından tanıdığı bir subaydı. O emeklilik kararından vazgeçmedi.

İçimde_Kalan_Ukde_Gürcan_Onat

Ben ise, Üsse daha üç sene önce tayin olmuş, karargâha yeni katılmış ve Personel sınıfında olduğum için de Füzeciler tarafından tanınmayan bir subaydım. Üssün Personel Şube Müdürü olarak görev yaptığım bu süre zarfında, çalışmalarımdan memnun kalmış olacaklar ki, gitmemi istemiyorlardı.

Ben de Adnan M. gibi teklifi kabul etmedim ve emeklilik isteğimden vazgeçmedim.

O gün Üsse çağırılanlardan hiç kimse teklifi kabul etmedi. Komutanımıza teşekkür ettik ve sivil hayata doğru yolumuza devam ettik.

Orada Üs Komutanımız Tuğgeneral Hikmet Yavaş'a söyleyemediğim ve içimde ukde olarak kalan sözlerim vardı. Şimdi zamanının geldiğini düşünerek, söyleyemediklerimi yazmak istiyorum.

"Komutanım, siz bilmiyorsunuz ama ben gizli gizli namaz kılıyorum. Hava Harp Okulu son sınıfında iken, 1980 yılında başlamış olduğum bu namazımı hiç aksatmadım ve saklamadım. Çünkü namaz saklanılacak, utanılacak bir ibadet değildir. Ancak bu üsse katıldığım günden beri namazımı gizli gizli, Kozmik Büroda kılıyorum. Ayrıca benim eşim tesettürlü idi, lakin ben geçen sene damgalanmamak için eşimden resmen boşandım ve lojmandan çıkıp, dışarıda kiraladığım bir eve yerleştim. Beni çağırıyorsunuz, fakat bu halimle kabul edebilecek misiniz? 28 Şubat post modern darbesi bütün şiddeti ile devam ediyor, binlerce subay, astsubay irticacı yaftası yapıştırılarak, YAŞ Kararları ile sorgusuz, sualsiz atıldılar. Siz de Üs çapında ekipler kurdunuz, namaz kılanları ve hanımları örtülü olanları takibe aldınız. Beni henüz tespit edemediniz, peki ben emekliliğimden vazgeçersem, siz de beni tespit ederseniz, o zaman da kal, gitme diyebilecek misiniz? Yoksa alelacele dosyamı tanzim edip, YAŞ kararları ile atılmak üzere işlem mi başlatacaksınız?"

Evet, o gün Üs Komutanımızın gözlerinin içine bakıp, bu sözleri söylemek isterdim. Lakin ailevi ve askeri terbiyem, örf ve geleneklerimiz benden 15, 20 yaş büyük bir insana ve Komutanıma bunları söylemekten beni menetti.

O yıllarda biz, bu şekilde, TSK'ne lazımken ve en verimli olabileceğimiz yaş ve rütbedeyken emekli olmak zorunda kaldık. Üstelik ne biz ayrılmak istiyorduk ne de komutanlarımız ve çalışma arkadaşlarımız bizden ayrılmak istiyordu. Zorunlu emeklilik diyebilirsiniz.

Rabbime binlerce şükür olsun ki, biz damgalanmadan emekli olabildik. Oysa, binlerce arkadaşım ise olamadı. Onlar yalan yanlış, düzmece rapor ve iftiralar ile güya disiplinsizlik adı altında, YAŞ kararları ile re'sen emekli edildiler. Çok büyük acılar çektiler, aile faciaları yaşadılar, toplumdan tecrit edildiler. Alınlarında kocaman YAŞ damgası taşıdılar. Hiçbir kamu kurumlarına alınmadıkları gibi, birçok şirket patronları da vebalı gibi bu insanları yanlarına yaklaştırmadı. Çoluk çocuklarının iaşesi için pazarda limon da satamadılar ama gizli gizli çöp bidonlarını karıştıranlar oldu.

Şerefli TSK mensuplarının, en şerefli evlatlarına bu zulmü layık görenler, TSK içerisinde yuvalanmış, şerefsiz BÇG çetecileriydi. Allaha binlerce şükür ki bu rezil mahluklar yıllar sonra yargılanıp, hak ettikleri cezaları aldılar. Rütbeleri söküldü, ceza evlerine tıkıldılar. Benim onurlu ve şerefli kardeşlerimin bir kısmı da iadeyi itibar ve emsal rütbelerine kavuştular, elhamdülillah.

Yazımın başlarında “damgalanmak” kelimesini özellikle kullandım. Bazı dostlarımız bu bir şereftir, manevi mühürdür diye düşünebilir. Evet, gerçekten ahiret noktayı nazarından bakıldığında, öyle olduğunda hiç şüphe yoktur. Lakin biz adalet mücadelesi yürüten insanlar olarak, dünyada yaşarken de haksızlıkların giderilmesi ve hataların düzeltilmesi gerektiğine inanmaktayız. Eğer, o haince sürülen damganın tam olarak kaldırılması gerektiğine inanıyorsanız, o zaman Ergenekon yargılamalarında olduğu gibi, bu insanları TSK kadrolarına tekrar almanız gerekiyordu. İşte gerçek adalet buydu. Üstelik re’sen emekli edilenler sadece YAŞ kararları ile olmadı. 28 Şubat’ın BÇG çetecilerinin uyguladıkları Üçlü Kararname diye bir yol daha vardı. Emekliliğe zorlanmak suretiyle, çaresiz bir şekilde emeklilik dilekçesi verenler de vardı. Bunlar için hiçbir şey yapılamadı. Bu arkadaşlarım hala mağduriyetlerinin giderilmesini ümitle beklemektedirler.

Şahsen ben yıllar sonra, 15 Temmuz hain FETÖ kalkışmasını takip eden süreçte, tekrar MSB’lığına davet edilip, mülakatlarda vazife yapma, çok sevdiğim kışlalarda, yine vatanıma, milletime hizmet etme fırsatı bulabildim. Üs Komutanımızın davetine icabet edemediğim o günden yıllar sonra Bakanlığın davetine icabet edebildim. Neredeyse 20 yıl sonra, Peygamber ocağı kışlalarımızın ciğerlerimde eksik kalan havasını tekrar teneffüs ederek tamamlayabildim. Elhamdülillah.

Ne acıdır ki, bu mülakatlarda dahi, en çok lazım olan böyle zamanda bile, yıllar önce haksızlığa uğratılmış ve güya damgaları silinmiş olan arkadaşlarım, ne yazık ki göreve çağrılmadılar.

O yıllarda binlerce arkadaşım niye TSK’lerinde istenmedi?

TSK’leri içerisinde yuvalanış olan BÇG çetecilerinin ve FETÖ hainlerinin amaçları neydi?

Biz ASDER olarak, bütün bunları detaylı şekilde anlatan bir kitap çıkartmak için çalışma başlattık. 1980'lerden 2000'li yıllara kadar TSK içerisinde yaşanmış olan, sizleri hayretten hayrete sürükleyecek hayat hikayelerini bizzat yaşayanların ağızlarından, ya da kalemlerinden derleyip, nereden nereye, nasıl geldiğimizi sergilemek istiyoruz.

Artık her şey açıkça konuşulmalı ve yazılmalı, tarihimizin hiçbir devresi karanlık kalmamalı. Geleceğimiz ancak doğru tarihi bilgi üzerine, doğru olarak bina edilebilir.

Unutulmamalı ki, adalet cesaret ister.

Allah Teala milletimize bir daha o günleri yaşatmasın diyorsak, hakikati bütün gücümüzle haykıracağız. Başka çaresi yoktur.

Allah Teala yar ve yardımcımız olsun. (Âmin), 10.01.2022, 16.50, Fatih

Gürcan ONAT, Emekli Hava Personel Binbaşı (1981-159)

Yorumlar (1)
Abdulkadir 3 yıl önce
Ben Fetullah gulene Allah dostu hoca efendi Amerika'ya hicret etti falan demedim aksine tanıdığım günden beri küfür ettim. Ama bir çok Allah dostu olarak bildiğimiz kişiler ve cemaatleri hoca efendi dediler diyeceğim o ki o Allah dostları bilemediler mi ki benim gibi cahil biri bildi bu vatansizi.
15
açık
Namaz Vakti 23 Kasım 2024
İmsak 06:24
Güneş 07:54
Öğle 12:55
İkindi 15:24
Akşam 17:47
Yatsı 19:11
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Ümraniye 13 18
11. Pendikspor 13 18
12. Manisa FK 12 17
13. Esenler Erokspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Getafe 14 13
16. Deportivo Alaves 13 13
17. Las Palmas 13 12
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 14 9
20. Valencia 11 7
Günün Karikatürü Tümü