Ortadoğu’dan sonra sıra Asya’da...

ABD, Çin’in bu küresel projesini durdurmak için hamle üzerine hamle yaparken, Türkiye gerek stratejik konumu, gerekse Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Projesi ile “Kuşak -Yol Projesi”nde kilit rol oynuyor.

Dünya gözünü İsrail’in Filistin’deki soykırımına kapayıp, Rusya Ukrayna savaşına çevirmişken Hindistan ve Pakistan’da arasında büyük bir gerginlik yaşanıyor. “Renkli Devrim”lerle bölgeyi dizayn etmeye çalışan ABD, “yeni dünya düzeni” denkleminde küresel güç olduğunu ispatlamak için her türlü yolu deniyor.

ABD, Afganistan yıllarca uyguladığı kaos planını, Orta Asya’daki enerji kaynak ve yollarının kontrolünü ele geçirme planlarını parça parça devreye sokuyor. Bunun en önemli sebebi de adım adım ilerleyen “Kuşak-Yol Projesi”. Çin bu projeyle; Kazakistan, Rusya, Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan gibi birçok ülkeyle birlikte hareket etmek ve yapılan demir ve kara yolu bağlantılarıyla Avrupa ülkelerine ulaşmak istiyor. 1 trilyon dolarlık yatırımı ve 3 milyardan fazla nüfusu bünyesinde barındıran (Avrupa, Asya ve Afrika) proje, Türkiye’nin de içinde bulunduğu 64 ülkeyi içeriyor.

Kendisine meydan okuma olarak gören ABD, Çin’in bu küresel projesini durdurmak için hamle üzerine hamle yapıyor. ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya dörtlü ittifak hamlesi yapmakla kalmayıp, bu projenin paydaşlarından olan Kazakistan’da kaos çıkartılarak balans ayarı verildi.

Türkiye gerek stratejik konumu, gerekse Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Projesi ile “Kuşak -Yol Projesi”nde kilit rol oynuyor. Bu projenin kapsama alanına giren ülkelerden biri de Pakistan. “Kuşak-Yol Projesi”nin bayrak gemisi konumundaki Pakistan, İngiliz ve Hindulardan sonra Amerikalıların hedefi hâline geldi.

14 Ağustos 1947’de bağımsızlığını kazandıktan sonra sürekli askeri darbelerle demokrasisi kesintiye uğrayan Pakistan yine, yeniden büyük bir sınama ve savaşla karşı karşıya.

22 Nisan’da Hindistan idaresindeki Cammu Keşmir’in Pahalgam bölgesinde 26 kişinin öldürüldüğü terör saldırıyla başlayan ve Hindistan’ın 6 Mayıs’ta Pakistan’ın çeşitli bölgelerine füze fırlatmasıyla artan çatışmalar sonucu, Pakistan’da 31 sivil hayatını kaybederken, 57 kişi de yaralandı. “Sindoor Operasyonu”na karşılık veren Pakistan ordusu, Hindistan’ın 5 savaş uçağı düşürdü. Bununla birlikte Pakistan meşru müdafaa hakkını saklı tuttuğunu açıkladı.

Eller artık tetikten ziyâde, nükleer silahların düğmesinde... Bu ne demek?.. Sadece iki ülke için değil, dünya için büyük bir felaket.

Peki bu sürece nasıl gelindi?..

Pakistan-Çin stratejik ortaklığının derinleşmesi...

ABD’nin Afganistan’dan çekildikten sonra bazı üslere yerleşme isteğinin geri çevrilmesi...

Rusya’ya uygulanan yaptırımlara destek verilmemesi...

Karabağ ve Kıbrıs konularında Türkiye’nin yanında yer alması...

Dahası küresel çetelere biat etmemesi...

ABD ve paydaşları açık açık Pakistan üzerinde icraat yapıyor.

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Hindistan-Pakistan geriliminin “ABD’yi ilgilendirmediğini” ifade etse de, bütün oklar dünyayı bir kabadayı gibi tehdit eden ABD’yi gösteriyor. (Bölgedeki problemin asıl kaynağı İngiltere ve diğer emperyalistleri de gelişmelerin dışında tutmamak gerekiyor.)

Evet bir kez daha üzerine basa basa ifade edelim, Ortadoğu’dan sonra Asya’da kartlar yeniden karılıyor...