25.03.2017, 00:32

Yazıcıoğlu’nun Kemikleri Sızlıyor

BUNDAN tam 8 yıl önce tarih 25 Mart 2009’u gösterirken, ajanslara düşen acı haberde, “Saat 15.40 civarında Kahramanmaraş'ın Çağlayancerit ilçesinden helikopterle Yozgat'ın Yerköy ilçesine gitmek üzere havalanan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekiler 3 bin rakımlı Berit Dağı'na düştü...” deniliyordu.

Haberler ajans ve televizyonlardan akmaya başlıyordu birbiri ardınca... BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu (55), Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ (37), İl Başkan Yardımcısı Yücel Yancı (50), İl Genel Meclis Adayı Murat Çetinkaya (51), pilot Kaya İstektepe (56) ve kazadan sağ kurtulmayı başarabilen İhlas Haber Ajansı muhabiri İsmail Güneş (34), farkında olmadan kendinin de içinde bulunduğu son haberini yapıyordu, saatler 15.46’yı gösterirken...

20 dakika boyunca, 112 Acil Servis görevlisine olanları aktarırken cansız bedenler arasında; “Erhan ağabey, Erhan ağabey...” diyerek hayata tutunmaya çabalıyordu. Arada bir de çağ atlamış Türkiye’ye soruyordu: “Hanfendi, daha yerimiz tespit edilmedi mi?” diye...

Ve “çok pis kırılan ayağı”nın sancısıyla aktardığı bilgilerin akabinde “üşüyorum” diyordu...

Bizler ölüm-kalım çığlıklarını televizyonlardan film gibi dinlerken, onlar çaresizliğin ve bilgi kirliliğinin bol oksijenli atmosferinde ölüyordu...

***

Anadolu’nun yağız yiğidi... At binişini, dorunun yelelerini rüzgâra verişini izliyoruz. Elmalı’nın bozkırlarından aşışını, Şarkışla’ya varışını, ülkün uğruna Mamak zindanlarından “üşüyorum” diye haykırışını. İsyandan arî, sır perdesinden içeri yakarışını...

Ey “soğuğu sert, yiğidi mert” beldelerin kavruk yüzlü delikanlısı, seni seyrediyoruz, sensizliğin hayal penceresinde...

Sen acılarını, sancılarını dindirip Keş Dağı’ndan hafif bir rüzgâr gibi “Sonsuzluğun Sahibi”ne giderken, tekbirler yükseliyor. Kızılay’da, Atatürk Öğrenci Yurdu’nun önünde, gözlerin bağlı olarak geçtiğin nizamiyede, Mamak’taki “medrese-i yusufiye”de, TBMM’de, Kocatepe’de, Taceddin Dergâhı’nda...

Ölüm dersti... Ve Muhsin ağabey ölümüyle ders veriyordu. Zirvelerden bir kardelen çiçeği gibi süzülerek, “kavgaya hayır” diyordu; kardeş kavgasına hayır... Herkes susuyordu... Meydanlardaki hırsının esiri olmuş politikacılar bile... Ankara’nın bağrında milyonlar son kez onu dinliyordu!..

Sessizce... Mahcupca... Ve burukca...

Omuz omuza, saf saf olmuş, birleşmiş yüzbinler; naaşının çevresinde, “ders veren sükut”ta af diliyor, helallik veriyorlardı.

Tekbirler eşliğinde... Devlet ve millet bir arada.

TBMM’de düzenlen törende, yüzbinler ilk defa tekbirler getiriyordu...

Ve ilk defa laiklik elden gitmiyordu...

Haddini bildirin şunlara” denilmiyordu...

Komutanlar tank yürütmüyordu...

İşte omuzlarda gidiyordu...

Haksızlığa selam durmadan...

Verilmiş sözlerden dönmeden...

Bir avuç rantiyeci ile iş tutarak, milleti ezmeden...

Rakiplerini lekelemeden...

İnancı ve dik duruşundan taviz vermeden...

Acı zulmü hissettirmeden...

Menzile ilerliyordu, güneşin pırıl pırıl parlattığı semanın altında...

Hacı Bayram Velî’nin önünden geçerek, Âkif’in İstiklâl Marşı’nı yazdığı Taceddin Dergâhı’nın haziresinde;

“Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır,

Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum,

Gözlerim parke parke taş duvarlarda,

Açılıyor hayal pencerelerim,

Hafif bir rüzgâr gibi süzülüyorum.

***

Kekik kokulu koyaklardan aşarak,

Güvercinler ülkesinde dolaşıyor,

Bir çeşme başı arıyorum,

Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp,

Mis gibi nane kokuları arasında,

Ruhumu dinlemek istiyorum.

***

Zikre dalmış her şey,

Güne gülümserken papatyalar,

Dualar gibi yükselir ümitlerim,

Güneşle kol kola kırlarda koşarak,

Siz peygamber çiçekleri toplarken,

Ben çeşme başında uzanmak istiyorum.

***

Huzur dolu içimde,

Ben sonsuzluğu düşünüyorum,

Ey sonsuzluğun sahibi, Sana ulaşmak istiyorum,

Durun kapanmayın pencerelerim,

Güneşimi kapatmayın,

Beton çok soğuk, üşüyorum”

dizeleri Fatiha ve Yasinlerle birlikte sevenlerinin kalbinde ma’kes buluyordu.

Çanakkale’den, Türkî Cumhuriyetlerden, Sivas’tan, Medine toprağı ve Mekke’den getirilen zemzemle yıkanarak; “küçük sonsuzluktan, büyük sonsuzluğa” yolcu ediliyordu.

Dualarla...

İçe akan hıçkırıklarla...

Babasının bir tanesi Firuze ise herkesi metanetli olmaya davet ediyordu...

Tıpkı son sultanü’ş-şuara üstad Necip Fazıl gibi; “Ölüm güzel şey, budur perde arkasından haber... / Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü Peygamber?..” diyordu.

Evet, bir yıldız daha kayıyordu gök kubbemizden ve Peygamber varislerinden birinin eli daha çekiliyordu mazlumların başının üzerinden…

***

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu çok önemli sırlara vâkıftı, kendisiyle aynı kaderi paylaşan Eşref Bitlis gibi...

Birer birer esrarengiz trafik kazalarına kurban giden Adnan Kahveci, Mehmet Bedri İncetahtacı, Akman Akyürek, Ertuğrul Berkman, Recep Yazıcıoğlu gibi...

Kazaların en ucuz, bazen en garantili, hiçbir riski olmayan suikast yöntemi” olduğunu, şehit olmadan önce FETÖ’nün Aksiyon dergisinin Kasım sayısına verdiği beyanatta okumuştuk…

Anadolu’nun kavruk yüzlü yiğidi; “Hayatınızın bir saniyesine bile sahip değilsiniz. Madem böyle, o halde bunca ‘fırıldağa’ gerek yok” dedikten kısa bir süre sonra ayrılmıştı aramızdan...

Belki de başına gelecek elim kaza ayan olmuştu kendisine...

Hadisenin ardından bitmek bilmeyen tezviratlar yayılmaya başladı.

Düşen helikopterin ELT (Acil Yer Bulma Vericisi) bozuk çıktı...

Daha ölüm haberi gelmeden İhlas Haber Ajansı muhabiri İsmail Güneş için ölüm ilanı verildi...

112 Acil Servis gibi, NASA’nın da çaresiz olduğu açıklandı...

Hürriyet, Abdullah Çatlı’yı işaret ederek “Kaderleri aynı oldu” manşetiyle dezenformasyon yaptı...

İhmal mi, kaza mı, suikast mi?..

Kirli tezgahı kuranlar Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının ölümü üzerindeki sır perdesinin aralanmasına müsaade etmiyor?!..

Çürümüş sistemin faili meçhulü Muhsin Yazıcıoğlu’nun kemikleri sızlıyor!..

***

Bugün vefatının 8. sene-i devriyesini yâd ettiğimiz merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve yol arkadaşlarını bir kez daha rahmetle anıyoruz.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 21 Kasım 2024
İmsak 06:22
Güneş 07:52
Öğle 12:55
İkindi 15:25
Akşam 17:48
Yatsı 19:12
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Manisa FK 12 17
11. Esenler Erokspor 12 17
12. Ümraniye 12 17
13. Pendikspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 13 10
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 13 9
20. Valencia 11 7
Günün Karikatürü Tümü