ABD’nin hegemonya kurma stratejisi: “İstikrarlı istikrarsızlık”[1] oluşturmak fikrine dayalı olarak çalışmaktadır. Bunun adı fesat çıkartmak ve bilinçli düzensizlik yaratmaktır. Esasen Ortadoğu’da yaptıkları bundan ibarettir. Esas amaç olarak, “Büyük Ortadoğu Projesi” adı altında “Büyük İsrail Projesi’nin” gerçekleştirilmesi için pavyon fedailiği yapmaktır.
ABD öncülüğündeki koalisyon uçaklarının 2014 Ağustos'tan bu yana Irak'ta DEAŞ'e karşı düzenlediği 14 bin hava saldırısının 2 bin 800'ünde sivil kayıp yaşandı. Hâlbuki ABD yönetimi hava saldırılarının sadece 89'unun sivil kayıpla neticelendiğini açıklamıştı.
Türkiye’nin tahminlerine göre; ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Irak’ta DEAŞ'a yönelik düzenlediği her beş hava saldırısından biri sivil kayıpla sonuçlanmıştır. Bu sonuç ABD’nin haksız yere adam öldürmek noktasında ne kadar zalim olduğunu göstermektedir.
New York Times Gazetesi’nin haberine göre, ABD’nin Irak'ta DEAŞ hedeflerine yönelik düzenlediği hava saldırılarında yaşanan sivil kayıpların miktarı, Pentagon'un açıkladığı rakamlardan 31 kat daha fazladır.
Bütün bunları yapan, bu cinayetleri işleyen ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert Türkiye’ye ne tavsiye ediyor!? Hangi aklı veriyor?
Afrin’e ilişkin kaygılarımızın şu anda ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’ın önündeki en önemli konu. Türk meslektaşıyla yaptığı yüz yüze görüşmelerde ve telefon görüşmelerinde Tillerson Suriye’in o bölgesinin istikrarsızlaşmasından duyulan kaygıları açıkça dile getirdi. Biz ABD olarak gerilimin daha fazla tırmanmasını istemiyoruz.
Daha önce Suriye ölçeğinde nispeten güvenli bir bölge olan Afrin’de durum bugün artık bu değil. Bugün oradaki siviller evlerini terk edip gitme riskiyle karşı karşıya. Bizim Suriye’de olmasını istediğimiz şey bu değil. Biz insanların evlerini, köylerini terk edip gitmelerini istemiyoruz.
Kimse Suriye de DEAŞ ile mücadeleden gözünü ayırmamalı. Bizim ABD olarak Suriye’de olmamızın sebebi tam olarak bu; DEAŞ ile mücadele. Türklere gerilimi düşürme ve şiddeti tırmandırmama çağrısı yapıyoruz.
Şunu da açıkça belirtmek isterim; Suriye’yi istikrarsızlaştıran faaliyetlerle ilgili kaygılarımız bir yana Türkiye bir NATO müttefiki ve müttefikimizin PKK ile kaygılarını tamamen anlıyoruz. Türk hükümetiyle bu konudaki kaygılarını gidermeye yönelik görüşmelerimiz sürüyor. Ama öte taraftan onları Suriye’ye istikrar getirme ve tansiyonu tırmandırmama yönünde teşvik ediyoruz.
Rusya’dan bu süreçte gelen açıklamalar; Suriye’deki gerilimi düşürmeye yardımcı olmadığı gibi tam anlamıyla propaganda. Ruslar iki NATO müttefikinin, ABD ile Türkiye’nin arasını açmak istiyor.
Ramazan ayında Rakka’da birçok camiye özellikle de namaz vakitlerinde; Donald Trump’ın emriyle Amerikan uçaklarının bomba yağdırdığını unutmadık! Yanlışlıkla oldu deyip sivil halkı rastgele bombaladıklarını bilmeyen yoktur.
Türkiye’ye itidal tavsiye eden; Rakka’ya YPG/PKK’lı teröristlerini yerleştirmek için “fosfor bombasıyla” masumları / Müslüman’ları “kasten” öldüren ABD’den söz ediyoruz! Tek bir teröristi ortadan kaldırmak için koca bir semti napalm, fosfor, seyreltilmiş uranyumlu mühimmatla vuran, yakan, yıkan ABD’den bahsediyoruz.
[1] Kalıcı istikrarsızlık, bitmeyen istikrarsızlık, sürekli istikrarsızlık, husumetin devamlı hale getirilmesi, çatışmanın sürekli hali gibi tanımlarda yapılabilir.