Bazı eserler vardır, tozlu raflara kaldırılır; zamanı gelince, içindeki birbirinden özel cümleler okunarak geleceğe aktarılır. İşte bu eserlerden birisi çocuk kadar naif ve çocuk kadar bilgiye muhtaç bir özveriyle İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Belkıs Ulusoy Nalcıoğlu hanımefendi tarafından kaleme alınmış.
Bizim inancımızda, akidemizde, felsefemizde, ailemizde çocuk deyince akan sular durur, bütün hayaller ailenin olmazsa olmazı çocuğun üzerine kurulur. Bir gün o çocuk büyür, öğrendiklerini öğretmek için iki kitap yazar; 2006 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Yayınları arasında çıkan “Mümeyyiz-İlk Türkçe Çocuk Gazetesi (1869-1870)” isimli eserini babası Şakir beyefendiye, 2013’te Yeditepe’den çıkan “Osmanlı’da Muhalif Basının Doğuşu (1828-1878)” isimli eserini de annesi Songül hanımefendiye ithaf eder.
*
Eskiden çocuklar ağladığında ya ağzına emzik verilir, ya da ninni söylenirdi. Eğer yaşı biraz büyükse ya masal anlatılır, ya da raftan indirilen kitap, gazete, dergi gibi mevkutelerden gönülleri hoş eden anekdotlar okunurdu. Ya şimdilerde; hemen cep telefonuna koşulup açılan çizgi film veya oyun türü şeylerle avutuluyor. Böylece aile kavramından uzaklaşan çocuk dış dünyanın “zararlı gıda”larıyla beslenerek zehirleniyor.
1869’da çocuklara özel ilk Türkçe süreli yayın olan Mümeyyiz’i (iyiyi, kötüyü, doğru ve yanlışı ayıran, seçen) çıkaran Sıtkı Efendi bu günleri görseydi ne dendi acaba?.. Bunun cevabını bilemeyiz, fakat Belkıs Ulusoy Nalcıoğlu hanımefendi kaleme aldığı “Mümeyyiz-İlk Türkçe Çocuk Gazetesi (1869-1870)” isimli eseriyle “zamanın ruhunu” bütün yönleriyle günümüze taşımaya gayret etmiş.
***
Konuya çarpıcı bir tespitle başlayalım...
“1850’lerde Japon’da okur yazarlık yüzde 60 iken 1900’de yüzde 90’a çıkmış. Buna karşılık kitapta, Ziya Paşa’nın 1860’ların sonunda ‘Milleti İslâmiye’nin yüzde 2’si yazı bilir çıkmaz’ yargısıyla karşılaşıyoruz. Dolayısıyla Mümeyyiz’in bu bilincin etkisi altında ve geri kalmışlığı aşmak amacıyla çıkarıldığını kabul etmek gerekiyor. 21. Yüzyıldaki problemlerimizin kökenlerini anlamak istiyorsak işe ‘Mümmeyyiz’i okumakla başlamanın yararlı olduğu kanaatindeyim diyor” kitabın önsözünü kaleme alan Orhan Koloğlu.
Avrupa’da çocuk dergiciliğinin başlangıcını eğitim işlevli ahlâkî (moral) dergiler oluşturmaktadır. Tıpkı Avrupa’yı takiben Amerika ve yaklaşık 150 sene gecikmeli de olsa Türkiye’de olduğu gibi.
TÜRKİYE’DE YAYIMLANMIŞ İLK ÇOCUK GAZETESİ
Prof. Dr. Belkıs Ulusoy Nalcıoğlu’nun 2006’da doçentlik takdim tezi olarak kaleme aldığı “Mümeyyiz-İlk Türkçe Çocuk Gazetesi (1869-1870)” isimli eserde, Türkiye’de (Osmanlı Devleti) yayımlanmış ilk Türkçe çocuk gazetesi Mümeyyiz’e ilişkin bilgilere yer veriliyor. Gazetenin yayın politikasına değinilerek, bu yayın politikasının gazetenin yayımlanmakta olduğu dönem itibariyle ülkenin içinde bulunduğu siyasi, ekonomik ve özellikle de sosyo-kültürel şartlar dahilinde ne surette şekillendiği açıklanıyor. Ayrıca, bu politika gereği, gazetenin gerek şekil, gerekse içerik olarak nasıl hazırlandığı örneklerle ortaya konuyor.
Bu eserin amacı; Türkiye’de yayımlanmış ilk çocuk gazetesine ilişkin bilgi vermenin yanı sıra, özellikle ruhen ve zihnen gelişim sürecinde olan ve ileriki dönemde ülkenin beyin ve işgücünü oluşturacak neslin, ülkenin belirlenmiş amaçları doğrultusunda şekillendirilip, yönlendirilmesinde çocuklara yönelik hazırlanan kitle iletişim ürünlerinden çocuk gazetelerinin/dergilerinin oynayabileceği role dair ipuçları veriliyor.
Eserde, 49 sayı yayımlanmış gazetenin tüm sayıları detaylı olarak incelenerek, ayrıca dönemin siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel hayatına, özellikle de eğitim sistemine ilişkin bilgi verilebilmesi maksadıyla konuyla ilgili literatürden faydalanıldığına dair bilgiler dikkat çekiyor.
Her eserin bir altyapısı, her yolculuğun bir ânısı vardır. Prof. Dr. Belkıs Ulusoy Nalcıoğlu, “Bu eseri, beni çok küçük yaşlardan itibaren pek çok hafta sonu elimden tutarak İstiklâl Caddesi’ndeki kitapçılara götüren ve buradan seçtiğim kucak dolusu kitap ve dergileri almama imkân veren, böylece beni mutlu kılan, bana okumayı sevdiren, kitaplara bağlayan babama adadım” diyerek, gül kokulu bir çocuk naifliğiyle biricik babacığına teşekkür ediyor.
ÇOCUKLAR TOPLUMUN GELECEKTEKİ TEMSİLCİLERİDİR
Günümüzde çocuklar doğrudan veya dolaylı olarak (ebeveynleri veya bakıcıları vesilesiyle) ilk andan itibaren kitle iletişim araçlarıyla birlikte büyümektedir. Özellikle televizyon ve radyo, çocukların doğduğu andan itibaren genellikle çevresinde var olan kitle iletişim araçlarındır. Sonraki dönemlerde ise çocuk, yazılı kitle iletişim araçlarıyla, gazete ve dergilerle tanışacaktır. Dolayısıyla çocuklar, çok erken dönemlerden itibaren kitle iletişim araçlarıyla etkileşim haline girmektedir. Çocuk dergileri bunların başında gelmektedir.
Çocuk dergilerinin; hitap ettiği kitlenin, toplumun gelecekteki bireylerini, iş veya beyin gücünü teşkil edebileceğinin bilinciyle hareket ederek bu düşünceye paralel bir yayın politikası takip etmesi gerekmektedir. Nitekim çocuk dergilerinin dünyadaki ve Türkiye’deki ilk örnekleri yayın politikalarını bu düşünce üzerine temellendirmişlerdir.
Bu eserde, Mümeyyiz gazete olarak adlandırılmaktadır. Çünkü yayın sahibi kendi ürününü bu şekilde ifade etmektedir. Buna karşın yayın gerçekte dergi ebadında ve formatındadır. Ancak bu dönemde, dergi ve gazete ayrımı tam olarak oturmadığından bu gibi durumlara sıkça rastlanmaktadır. Mümeyyiz, gazete olarak adlandırılsa da, gerek şekil, gerekse içerik olarak dergi sınıfına girdiğinden, çalışmanın genelinde, çocuk dergileri sınıfına dahil edilecektir ve bu doğrultuda yoruma tabi tutulacaktır.
ÇOCUK DERGİCİLİĞİNİN DÜNYADAKİ GELİŞİMİ
Avrupa’da çocuk dergileri, günümüz anlamındaki gazetelerin yayımlanmaya başlamasından yaklaşık yüz yıl sonra ortaya çıkmıştır.
İlk yayımlanan çocuk dergilerinde ebeveynlere ve çocuklara yönelik ahlâkî öğretiler yer almıştır. 1722 yılında Leipzig’de yayımlanan Leipziger Wochenblatt für Kinder (Leipzig’in Çocuklar İçin Haftalık Gazetesi), çocuk dergiciliğinin ilk örneği olarak kabul edilir. İngiltere’de ilk çocuk dergisi The Juvenile Magazine (Gençlik Dergisi) adıyla 1788 yılında yayımlanmıştır.
OSMANLI DEVLETİ’NDE BASIN VE ÇOCUKLAR İÇİN GAZETE MÜMEYYİZ
Tıpkı batıdaki örneklerinde olduğu gibi, Osmanlı’da ilk çocuk gazetesi kitle iletişim eğitim işlevi üzerinde yoğunlaşmış, yayın politikasını ve dolayısıyla da içeriğini bu doğrultuda belirlemiştir. Amaç, iyi eğitim almış, iyi ahlâka sahip, vatan-millet sevgisine sahip, ana diline hakim bir gelecek neslin yetiştirilmesidir. Mümeyyiz bu amaç doğrultusunda yayına başlamıştır. 15 Teşrinievvel Frenki 1869 (28 Temmuz 1869 Çarşamba) tarihinde, Sıtkı Efendi tarafından yayımlanmakta olan Mümeyyiz isimli siyasî gazetenin(*) haftalık eki olarak “Çocuklar İçin Gazetedir” ibaresiyle, Türkiye’de bir kısım aydınca, Batılılışma gereğinin yoğun olarak hissedildiği ve hatta padişahın bizzat kendisi tarafından da bu amaçla tedbirlerin alındığı bir devirde, Tanzimat Devri’nde yayımlanmaya başlamıştır.
1839’da Tanzimat Fermanı ilan edilmiştir. Bu tarihten, Birinci Meşrutiyet’in ilan edildiği 23 Aralık 1876 tarihine kadar olan dönem, fermanla aynı adla anılmaktadır. 1856’da ise Islahat Fermanı yayınlanmıştır. Bu dönemde Osmanlı Devleti’nde yalnızca iki gazete yayımlanmaktadır. Bunlar 1831 yılında bizzat 2. Mahmud’un isteği ve emriyle yayına başlayan Takvim-i Vakayi gazetesi diğer deyişle devletin resmî gazetesi, diğeri de devletten ödenek olarak yayınını sürdüren, yani yarı resmî gazete niteliğinde olan Ceride-i Havadis gazetesidir. Doğal olarak devlete bağlı bu iki gazetenin; haberlendirme ve bilgi vermenin dışında, devlet kurum ve kuruluşlarını, iktidarı halk adına denetlemek ve eleştirmek gibi gerçek anlamda gazetecilik faaliyetlerinde bulunması beklenemez.
Halbuki Batı’da bu anlamda gazetecilik söz konusu dönem itibariyle yaklaşık 200 senedir yapılmaktadır. Batıda eğitim almış devlet memuriyetinde görevli bazı aydınların girişimleriyle burada yapılmakta olan gazetecilik uygulamaları 1860’dan itibaren Türkiye’de tatbik edilmeye başlanmıştır. Bu kimseler Türkiye’de fikir gazeteciliğinin öncü isimleri Agah ve Şinasi Efendi’lerdir. Tercüman-ı Ahval ve Tasvir-i Efkâr, 1860 ve diğeri de 1862’de yayına başlamıştır ki, bu tarih, Türkiye’de gerçek anlamda gazeteciliğin başladığı tarih olmuştur.
Başlangıçta toplumun belirli kesimlerine hitap eden basın, zaman içerisinde, toplumun tüm kesimlerine hitap etme arayışına girmiştir.
BASIN HAYATIMIZIN İLKLERİ...
İlk müzik dergisi (Musiki-i Osmani/1863), ilk ekonomi gazetesi (Hasan Fehmi Paşa/Takvim-i Ticaret/1865), ilk kadın gazetesi (Filip Efendi/Kadınlara Mahsus Gazete/1868), ilk mizah gazetesi (Filip Efendi/Letaif-i Asar/1868), ilk müstakil mizah gazetesi (Diyojen Teodor Kasap Efendi/1869), ilk tiyatro dergisi (Agop Baronyan Efendi/Tiyatro Gazetesi/1874) bu dönemde yayına başlamıştır.
MÜMEYYİZ ‘ÇOCUKLAR İÇİN GAZETEDİR’
Çocuk süreli yayınları da bu ayrışmanın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Çocuklara özel ilk Türkçe süreli yayın 1869 yılında Sıtkı Efendi tarafından yayımlanmıştır. Bu gazete, Mümeyyiz isimli siyasî gazetenin haftalık eki olarak haftada bir gün Cuma günleri yine Mümeyyiz adıyla ancak isminin hemen altında yer alan “Çocuklar İçin Gazetedir” ibaresiyle yayımlanmıştır. Mümeyyiz, Türk toplumunun daha eğitimli ve daha çağdaş konuma gelebilmesi ve bunu takiben, Batılı ülkeler nezdinde eski itibarını ve gücünü yakalayabilmesi için uzun vadeli dahi olsa bir çözüm üretmeyi amaçlamıştır. Bu amaçla; toplumun gelecekteki bireylerini teşkil edeceği hesap edilerek, çocukların güçlü ve çağdaş bir eğitim almış surette yetişmelerine az da olsa hizmet edecek bir araç teşkil edilmiştir. Pek çok çocuğun halen eski usulde eğitim veren sıbyan mekteplerine devam ettiği bir dönemde Mümeyyiz, çocuklara, mekteplerde aldıkları eğitime ilaveten, buralarda verilmeyen daha çağdaş ve günlük hayatta kullanılacak pratik bilgileri ve sosyal hayatta uyulması gereken davranış usullerini muhteva eden içerikle hazırlanmıştır.
FEVKALEDE NÜSHA (ÖZEL SAYI)
17 ve 18. Sayılar arasında numaralandırılmadan, yine sekiz sayfalık özel sayı yayımlanmıştır. “Fevkalade nüsha” ibaresiyle ve yeşil renk kağıda basılan bu özel sayı, gazetenin diğer nüshaları 20 paraya satılırken (büyük nüsha 40 para) 1 kuruştan satışa sunulmuştur. 1 şubat 1870 tarihli bu özel sayı, Mümeyyiz logosunun hemen altında “Çocuklara mahsus olan gazetenin fevkalade çıkan nüshasıdır ki, hasalat-ı sâfîsi bazı muhtacın çocuklarının emrine sarf olunacaktır” duyurusuyla yayımlanmıştır.
Tüm geliri yardıma muhtaç çocuklara ayrılan bu özel nüshanın yayımlandığı tarihte gazetenin 18 numaralı nüshası da yine aynı gün her zamanki fiyatından, yani 20 para olarak neşredilmiştir.
Bu fevkalade nüshanın tüm geliri, anlaşılacağı üzere muhtaç ve kimsesiz çocukların eğitim giderleri, giyim-kuşam vesair ihtiyaçlarını karşılamak üzere ayrılmıştır. Gazete, toplanan yardım paralarının miktarı ve harcanması konusunda, sonraki sayılarda okurlarına düzenli olarak bilgilendirmeye özen göstermiştir.
BU YAYININ AMACI VATANA HİZMETTİR
Mümeyyiz ilk Türkçe çocuk gazetesi olup, dünyadaki diğer tüm ilk örnekleri gibi eğitim işlevini ön planda tutan bir yayın olmuştur. Tüm kitle iletişim araçları gibi gazeteler de gerek içerik gerekse şekil olarak dikkatine sunulduğu toplumun siyasî, ekonomik, kültürel ve sosyal şartlarından etkilenir. Mümeyyiz için de aynı şey söz konusu olmuştur.
Mümeyyiz’in amacı kendi tabiriyle “Vatana Hizmettir”. Vatana hizmeti de, bu vatanın gelecekteki bireylerini, beyin ve iş gücünü teşkil edecek çocukların çağın gereklerine uygun seviyede, modern usulde eğitim almış, çağdaş, açık fikirli, güzel ahlâklı, vatan ve millet sevgisiyle yoğrulmuş, gelenek ve göreneklerine, millî kültürüne sahip çıkacak ve onu gelecek nesillere layıkıyla aktaracak, ana dilinin kullanımına hakim şekilde yetiştirilmesine katkı sağlamak yoluyla gerçekleştirmektedir.
Bundan yaklaşık 150 sene önce yayınlanan bir çocuk yanının bugünkü pek çok yayınla karşılaştırıldığında bugün için bile son derece faydalı bilgilerle dolu olduğu, tek satırın dahi boşa harcanmadığı, kişiliğin şekillendiği bu dönemin öneminin bilincinde olarak çocukların eğitimi ve terbiyesine yönelik bilgilerle dolu olduğu görülmektedir.
Bu anlamda Mümeyyiz, Türk basın tarihinde bir ilki gerçekleştirmiştir. Mevcut toplumsal yapıda büyük bir boşluğu gidermiştir. Onun açtığı yoldan, bugün amaçları ve bununla bağlantılı yayın içerikleri değişse de, arkasından diğerleri gelmiştir.
***
Nereden, nereye...
O dönemin Mümeyyiz (İyiyi, kötüyü, doğru ve yanlışı ayıran, seçen) çocukları acaba şimdiki akranlarını görse ne derdi?.. Eveleyip gevelemeye gerek yok; “ne şanssız bir zamanda doğmuşuz, keşke biz de bu çağda dünyaya gelseydik...” derlerdi. Haksız bir talep değil, bütün şikayetlere rağmen şimdiki neslin bir eli yağda, bir eli balda.
Yüreğine, kalemine, kelâmına sağlık Belkıs hocam...
MÜMEYYİZ, OSMANLI GAZETESİDİR
(*) Mümeyyiz Gazetesi: Günlük siyasi gazete olan Mümeyyiz, “Menafi-i milliye ve havadis-i Osmaniyeye dair Osmanlı gazetesidir” ibaresiyle 28 Frenki 1869 Çarşamba günü yayımlanmaya başlar. Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cumartesi günleri olmak üzere haftada 5 defa yayımlanır. Asmaaltı’nda, Camlı Han Matbaası’nda basılan bu siyasî gazete, küçük boy, resimsiz ve dört sayfa olarak hazırlanır. Küçük nashası 20, büyük nüshası 40 paradan satılan gazete; bazı bazı haftalar 8 sayfa olarak yayımlanır. Gazete, ayrıca bazı günler tek sayfalık ek nüshalar yayımlar. Özellikle 1870 yılının ikinci yarısında Prusya ve Fransa arasında yaşanan savaş sırasında günlük gazetenin dışında, pek çok tek sayfalık ilave nüshalar yayımlanmıştır. Savaşa ilişkin gazete idarehanesine ulaşan yeni ajans haberlerinin halka anında ulaştırılabilmesi için bazı günler, gazetenin yanı sıra öğleden sonra ve akşam iki ayrı ilave baskı yapıldığı dahi olmuştur. Gazete incelendiğinde, içeriğinin hükümeti kızdırmamaya azami dikkat göstererek hazırlandığı anlaşılır. Gazetede dahilî ve haricî haberlere yer verilir, ancak ahval-i Avrupa’ya ilişkin yani dış politika haberlerinin ağırlıkta olduğu dikkat çeker. Gazetenin 305 numaralı son sayısı, 1 Teşrinisani (Kasım) Frenki 1870 tarihini taşımakta olup, yalnızca 1 sayfadan ibarettir. Ancak bu tek sayfalık son sayıda, gazetenin yayımına devam etmeyeceğine dair bir bilgi yer almamaktadır. Bu bir sayfalık nüshada da dahilî ve haricî siyasî gelişmelere ilişkin haberler yer almaktadır.
Hâmiş:
Bâbıâli’de faaliyet gösteren Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah gazetesi patronlarının 3 gün çıkmama boykotuna (9 Patron Olayı) rağmen basın çalışanlarına bazı haklar ve yasal güvence sağlayan 212 sayılı Fikir İşçileri Kanunu 10 Ocak 1962’de Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Elde edilen bu haklar önce Çalışan Gazeteciler Bayramı olarak 12 Mart 1971Muhtırası’ndan sonra ise Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanmaya başladı. Kutlu olsun.