Aynı dünya, Ahlak Krizi nedeniyle ne toplanıyor ne de uluslararası kanunlar çıkarıyor.
Dünya genelinde gayrimeşru birliktelikler çoğalıyor. Tüm dünyada zina, suç olmaktan çıkarılmış durumda. Gayrimeşru çocuk sayısı bazı Avrupa ülkelerinde yüzde yetmiş civarında. Çoğunda ise yüzde ellilerde. Kimse bu krizi konuşmak, tartışmak, masaya yatırmak ve önleyici tedbirler almak istemiyor.
Fuhuş yasalar ile koruma altına alınıyor. Lgbti türü ahlaksızlıklar tüm dünyanın görmek istemediği bir kriz. Bu krizin; bir parkta yanan, yıkılan ağaçlar kadar gündem değeri yok.
Dünyada bir kıtada insanlar içme suyu bulamıyor, temel ihtiyaç maddesi olan ekmeği bulamıyor. Öte yandan Avrupa'da insan sayısından fazla hayvan, hayvan sevgisi adı altında kandırmaca bir sevgi ile evlerde besleniyor. Kimse bu krizi konuşmuyor.
İklim krizinde başta ABD olmak üzere birçok Avrupa ülkesi sular altında kalma tehdidi yaşıyor. Eğer bu tehdit ABD'de ve Avrupa'da değil de Afrika ya da Asya'da olsaydı ne Paris anlaşması imzalanırdı ne de İklim Krizi diye bir şey duymuş olurduk.
Dünya, Ahlak Krizi yaşıyor. Edep Krizi yaşıyor. Ekonomik Kriz yaşıyor. Bir taraftan üç yüz milyon aşırı obezin yaşadığı Batı dünyası, diğer taraftan açlıktan ölen bir Doğu, Afrika dünyası... Esas kriz bu olmalı değil miydi?
Tabi, gavurun canı daha tatlı. Gavurun toprakları daha önemli. Hatta gavurun İklim Sorunu bile daha önemli.
Eğer iklim değişikliği tüm dünyanın sorunu ise neden açlık krizi tüm dünyanın sorunu değil! Çünkü aç olanlar onlar değil. Çünkü iklimden ilk etkilenecek olanlar onlar...