Haberin Kapısı
2016-08-07 14:55:44

Ergenekon, Alınması Gereken Tedbirler

Suat Gün

07 Ağustos 2016, 14:55

  1. İtalya’da Kızıl Tugaylar ve diğer sağ ve sol örgütlerin işlediği cinayetler adam kaçırmalar, 2000’li yıllara kadar devam etti. İtalyan devleti bu işi çözmeye karar verdi. Yapılan incelemede bu işleri P-2 Mason Locası’nın yaptığını, bu yapının da GLADYO üzerinden NATO’ya bağlı olduğu ortaya çıktı.
  2. 15 Temmuz Darbesi de derinlemesine soruşturulursa bu tezgâhın Mason Locaları tarafından tertiplendiği anlaşılacaktır.
  3. Mason Locaları Türkiye’de Kemalizm’i ve Laikliği yöneten yapıdır. Bu yapı tepeden Ergenekon’u yönetmektedir. Ergenekon soruşturmasında yargılama yarım bırakılarak salıverilen subaylar yeniden orduya dönmekten ve Ergenekon’un önünün açılmasından söz etmektedirler. Türkiye’yi bütünleştirecek zihniyet Kemalizm diyerek ilerde yapacakları yeni bir darbenin hazırlıklarını şimdiden yapıyorlar. BU TUZAĞA DÜŞELMEMELİDİR.
  4. Ergenekon yapısı 1990’larda 16000 faili meçhul cinayet işlemiştir. Hizbullah Örgütünü kurarak 200 Müslüman aydını betonlara gömmüştür. Ali Kalkancı’ları, Müslüm Gündüz’leri bularak İslam’ı ve Müslümanları küçük düşürecek eylemler içinde olmuştur. Zaman zaman meczup ismi verilen şahıslara provokatif eylemler (provokasyon ) yaptırmıştır. Özal’ın zehirlenmesi, Ecevit’in hastanede öldürülmesi teşebbüsü, Uğur Mumcu Cinayeti gibi bilinen ve faili meçhul kalmış cinayetleri işlemişlerdir. En son bütün dünyanın gözü önünde Muhsin Yazıcıoğlu suikastı meselesi aydınlatılamadı.
  5. Kışlaların şehir dışına çekilmesi, Jandarma’nın İçişleri Bakanlığı’na bağlanması gibi fikirler palyatif düşüncelerdir. Bu defa uçakla helikopterle gelirler. Bu gün tam tersine kışlaların şehir içinde olması sebebiyle darbe önlemiş halk ve belediyeler yolları kapatmıştır.
  6. Genel Kurmay’ın MSB’lığına bağlanması da çözüm değildir. 1960’dan önce Genel Kurmay MSB’lığına bağlı idi ama 60 darbesi oldu. (Bu darbeyi yüzbaşılar, binbaşılar Albaylar yaptı)
  7. Özel Kuvvetlerin doğrudan Cumhurbaşkanı’na bağlı olması düşünülebilir. Nükleer kabiliyetli birlikler ve uzun menzilli roket kuvvetleri doğrudan Cumhurbaşkanı’na bağlanmalıdır. Bu birliklerin güç ve niteliği artırılırsa diğer kuvvetlerin darbe için teşebbüse geçmesi ve böyle bir yanlış düşünce içinde olması imkânı ortadan kalkar.
  8. Birliklere sık sık dış görev vererek, özellikle İslam ülkelerinde üslenme, liman ziyaretleri ve hava üsleri kurmak gibi faaliyetlerle; ordunun zihniyetini dışarıya yönlendirme ve küresel düşünmeye alıştırmak gereklidir.
  9. Ordunun görevi devleti ve milleti savunmaktır. Milli savunmadır. Ordunun görevi ideolojiyi savunmak değildir. İdeoloji peşinde koşmak değildir. İdeolojiler yanlışlanan bilgilerdir.  İdeolojiler gelip geçicidir. İdeolojiler kadim değildir. En uzun ömürlü ideolojik mesajlar 20 senede eskimektedir. Türkiye’yi 100 yıl önceki ideolojiye mahkûm etmek deli gömleği giyinmek ve giydirmektir. Oysa İlahi mesaj kalıcı ve daimidir. Zamanlar ve mekânlar üstüdür, bütün insanlığa şamildir. İlahi mesajla ideolojik değerleri mukayese etmek buz üstüne yazılan yazıyı tunç levhaya yazılmış yazıyla mukayese etmek gibidir. Kemalizm milletimize ısırgan otundan yapılmış dar bir gömlek giydirmiştir. Mantık dönüşümü gerçekleştirilmediği takdirde Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık YOLUNDA MİLLİ İRADENİN İKTİDARA GETİRDİĞİ BÜTÜN HÜKÜMETLERİ DEVİRMEK İÇİN GEREKÇE BULUNACAKTIR. SİYASİ İKTİDARLAR HER DAİM DİKEN ÜSTÜNDE OLACAKTIR.
  10. Darbeleri esas önleyecek dönüşüm fikirde dönüşümdür. Askeri ve sivil bütün okullardaki inkılap tarihi ders kitapları kaldırılmalıdır. Zaten bu gün bu dersler “Devrim Tarihi “ ismi ile okutulmaktadır. Gençleri devirmeye teşvik eden bu isim ve Atatürk’ün padişaha kafa tutması o günkü Meclisi tehdit etmesini öve öve anlatmaktadır. Bu zihniyeti ve bu mantığı öğrenmiş olan subaylar günümüzde aynı zihniyetle Meclis’i bombalıyor, milletin iradesine saldırıyor.  Ne ekilirse o biçilir.
  11. Bütün okullarda devlete ve millete sadakat verecek ders KİTAPLARI okutulmalı, özellikle Necip Fazıl’ın YENİÇERİ VE İHTİLAL adlı iki kitabı tarihçiler tarafından redakte edilerek ders kitabı olarak okutulmalıdır. Kazan kaldırmanın ve YENİÇERİ zihniyetinin memleketimizin başına nasıl badireler açtığı tarihe dayalı olarak öğretilmelidir. Üniversitelerin ders kitapları ve müfredatı dâhil her şey yeniden kontrol edilmelidir.
  12. TSK İÇİNDEKİ OKULLAR DAİRESİ BAŞBAKANLIĞA veya MSB’NINA DOĞRUDAN BAĞLANMALIDIR.
  13. Bu darbeden sonra anlaşılmıştır ki POLİSİN DESTEĞİ OLMADAN hiçbir askeri darbe başarılı olamaz. MİT’in Başbakan’a, İçişleri Bakanı’na ve Sn Cumhurbaşkanı’na haber vermemesine rağmen Polis darbeye karşı durduğu için muvaffak olunamamıştır. Saat 1600 da MİT haber vermiş olsa idi darbe daha az sarsıntı ile önlenirdi.
  14. Ordu içi tayin daireleri Devlet Personel Başkanlığı’na bağlanmalı, generallerin atamalarını Cumhurbaşkanı, Binbaşı -Albay rütbelerinin atamalarını Başbakan, daha küçük rütbedeki subayların atamalarını MSB yapmalıdır. Bu daireler en sağlam kadrolar eliyle kurulmalı, sık sık tayin yaparak kümelenmeye müsaade edilmemelidir.
  15. Güney Anadolu’da bomba yüklü kamyonlarla Karakollara yapılan saldırılar mercek altına alınmalı Ergenekon yapısı üzerinden PKK’ya yol verilerek Karakolların bombalanması olayları derinlemesine incelenmeli, MİT ve devlet bünyesindeki MASONİK YAPILANMA tasfiye edilmelidir.
  16. MİT DARBEYİ neden haber vermemiştir? Müsteşar neden telefonlara çıkmamıştır? Araştırılmalı ne lazımsa yapılmalıdır.
  17. Gerekirse Anayasa Değişikliği ve AKP’nin içine sızmış olabilecek paralel yapıdan ve Masonlardan temizlenmesi için bir erken seçime gidilmeli, %60-70 gibi güçlü bir halk desteği ile devletimizin tarihi ve milli kimliğine dönüşünün yolu açılmalıdır. Milli değerlerimizin yeniden inşası için bu fırsat kaçırılmamalıdır.
  18. Ordunun silahlanma programları aksatılmamalı, aksine nitelikli vurucu gücü artırılmış dış tehditlere odaklanmış bir yapıya dönüştürülmelidir. ABD’nin siyasi karar mercileri korkutmak ve Türkiye’nin silahlanma programlarını aksatmak için darbeyi teşvik etmiş olması muhtemeldir. Bu tuzağa düşülmemelidir.
  19. Türkiye’deki ABD dinleme, radar ve istihbarat tesislerinin faaliyetlerine sınırlama ve kontrol getirilmeli, ABD’ye kursa giden subay ve diplomatlarımız sıkı takip edilmelidir.  Müttefik diyerek her şey paylaşılmamalıdır.
  20. Bu darbenin esas amacı Türkiye’yi iç savaşa sürüklemekti. Bu darbenin arkasında ABD-İNG-İsrail vardır. Türkiye’de bu işleri Masonlar üzerinden yapıyorlar. Terör örgütlerini bu yapılar üzerinden kontrol ediyorlar. Türkiye bu yapıları tasfiye etmeye başlayınca NATO’DAN ÇIKARMAKLA TEHDİT EDECEKLERDİR.
  21. İLAVE OLARAK CUMHURBAŞKANLIĞI’NA BAĞLI AYRI BİR İSTİHBARAT YAPISI KURULMALIDIR.
  22. DIŞİŞLERİ TEŞKİLATI MONŞERLERDEN KÂMİLEN TEMİZLENMELİDİR. MASON LOCALARININ EN BÜYÜK İNSAN KAYNAĞI BURASIDIR. Büyükelçilikler meslek memurluğu olarak kabul edilmemelidir. Büyükelçi yurt dışında Cumhurbaşkanı’nın temsilcisidir. Bu görev için halkla ilişkileri kuvvetli, sosyal yönü gelişmiş, entelektüel birikimi mükemmel insanlar bulunmalı ve bu makamlara getirilmelidir. Cumhurbaşkanı’nı temsil eden bu makamlara kimin atanacağı sadece Cumhurbaşkanı’nın tasarrufunda olmalıdır. Büyükelçilerin tayin listeleri ve atamaları doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından yapılmalıdır.
  23. Paralel yapının kökü kazınırken, başka cemaatler gözden kaçmamalıdır. Şimdiden ABD’nin başka cemaat yapılarına el atmasının önüne geçilmelidir.
  24. İlahiyat Fakülteleri bütün yönleriyle gözden geçirilmeli, çok nitelikli din adamları yetiştirilmelidir. Tasavvuf tarikatları yakinen takip edilmeli, bağlantıları ve ideolojileri mercek altına alınmalıdır.
  25. Askeri yargının kaldırılması, Askeri liselerin tasfiyesi gibi kararlarda hatalıdır. Uzmanlaşmış bu kurumların kaldırılması yerine sivil otorite tarafından daha etkin denetim ve kontrol altına alınması yoluna gidilmelidir. Darbeler sadece tek yönlü yapılmamaktadır. “Gezi Hadiseleri” gibi operasyonlarla halkı kullanarak, 17 Aralık 25 Ocak’ta hukuk ve Polis İstihbaratını kullanarak darbeye teşebbüs etmişlerdir. Gezi hadiselerinde sosyal medya ve muhalefet yapıları harekete geçirilmiştir. Dolayısıyla sadece askerler darbe yapar gibi bir mantık hatasına düşmemek gereklidir.

Masonların kullandığı kimi çevreler şöyle düşünüyor: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önünde artık iki yol uzanıyor. Ya bir makas değiştirecek, laiklerle kavgayı bırakacak, demokratik laik parlamenter demokrasiye saygılı bir yol tutacak. Ya da kendi mutlak egemenliğine dayalı sistemi zorlamaya devam edecek. (Masonların sözcülerinin yazdığı ve düşüncesi bu)

Masonlar, halk iradesine istinat etmeyen mevcut rejimin devam etmesi noktasında direniş içinde bulunuyor. Bunu hükümete dayatmaya devam ediyorlar.

15 Temmuz Darbesi’nden sonra güç ve iktidar SN. CUMHURBAŞKANI’na geçmiştir. Ordu bundan sonra hükümetin yaptığı hiçbir icraat ve karara karşı duramayacaktır. Ordunun tekrar kışkırtılma imkânı ortadan kalkmıştır. SN. CUMHURBAŞKANI daha güçlü irade ile hedeflerini gerçekleştirecektir. Bu darbe Türkiye Devletini ve Ordusunu ortadan kaldırma TC’ni iç savaşa sürükleme darbesiydi, hedeflerden taviz vermek dış güçlere ve onların Türkiye temsilcisi Masonik odaklara cesaret verecektir. Hiçbir şekilde onların iradesine ve yanlış yönlendirmesine teslim olmamak gereklidir.

SONUÇ:

Hak şerleri hayreyler, zannetme ki gayreyler

Bu şer sandığımız hadiseden devletimizin ve milletimizin yeniden ayağa kalkması için gerekli imkân hâsıl olmuştur. Bu duruma dayalı olarak “HÂKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR” sözünün ruhuna uygun olarak devleti dönüştürmenin zamanı gelmiştir. Milletimiz devletine ve milli iradesine sahip çıkmıştır, bu yapısal dönüşümün gerçekleştirilmesinin tam zamanıdır.

SUAT GÜN

 www.suatgun.com

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.