ABD’deki para basımında tekelleşmiş kuruluş olan FED Yahudi özel bankaların kendi aralarında kurduğu bir ortaklıktır.”
Ortakları da şunlardır: (1) Rothschild Bank, (2) Lazard Brothers Bank, (3) Israel Moses Seif Bank, (4) Warburg Bank, (5) Lehman Brothers Bank, (6)Kuhn, Loeb Bank, (7) Chase Manhattan Bank ve (8) Goldman Sachs Bank.
Dikkat edilirse bunlardan Lehman Brothers kardeşler 2008 krizinde sözde iflas etmişti(!) ama FED’in büyük ortaklarından biridir.
Bu bankalar ayrıca ülkelere not veren üç kredi değerlendirme kuruluşunu da yönetmektedir. Devletlere not veren; Moody’s, Standard&Poor’s, Fitch Ratings adlı üç şirket küresel birleşik tekel oluşturmuştur. Not sistemleri karmaşık, ABD’nin siyasi ve askeri hedeflerine bağlı olarak tespit edilmektedir. Hedefe koydukları ülkeleri finans akımını keserek, krize sürükleyerek hizaya getiriyorlar. Hatta döviz fazlası olan ülkeleri de krize sürükleyebiliyorlar.
FED dolar adlı Amerikan parasını basmaktadır. Doların piyasadaki karşılığı Dünya insanlığının ürettikleridir. Her sene yaklaşık olarak 1,5 Trilyon Dolar basılır. Bu miktarın üçte biri ABD içinde, geriye kalanı ise Dünya piyasalarında değerlendirilir. Küresel tedavülde 25 trilyon $ dolaştığı tahmin edilmektedir.[1] Bu paralar dışarıya ihraç edildiğinde karşılığında o miktarda mal satın almakta, küresel sistem kâğıt karşılığında Amerikan ekonomisini beslemektedir. Burada ABD ekonomisini derken Amerikan halkına her şeyin bedava sunulduğu sanılmasın! Bu paralar dışarıyı borç ve sermaye ihracı şeklinde yapılmakta anapara ve faiz geliri bunların kasalarına akmaktadır. Dışarıya yaptıkları doğrudan yatırım kazançları ve diğer ülkelerin rezerv bulundurma mecburiyeti, ülkelerin ellerindeki dövizi Amerikan devlet tahvillerine yatırmaları, parasal döngüyü tamamlayarak her çark edişinde küresel Yahudi sermayesine anormal kazançlar sağlamaktadır. Bir rapora göre bu miktarın günlük 10,5 milyar dolar olduğunu söylemektedir.
Küresel finans sistemi ellerinde olduğu için parayı istedikleri gibi nakledebiliyorlar, para akımını kontrol edebiliyorlar, sendikasyon kredileriyle yerel bankaları, IMF, Dünya Bankası üzerinden kredi ve fonları, siyasi ve iktisadi antlaşmalarla yerel merkez bankalarını kontrol ederek alternatif finans sistemleri kurulmasına müsaade etmedikleri gibi çizgi dışına çıkan ekonomi ve liderleri tasfiye ediyorlar.
Küresel para naklinde kullandıkları Western Union sistemi halkın elindeki küçük paraların %10’nu tırtıklamaktadır. Keza küresel para naklinde yerel para birimleri yerine kendi paralarına müsaade etmeleri döviz ve abritaj piyasalarında para değiştirme mecburiyetine ihtiyaç doğurduğundan buradan da küçük para sahiplerini ÇENÇ üzerinden vurarak kazanç elde ettikleri görülmektedir.
Sistem paranın efendilerinin ceplerini tekrar tekrar dolduracak şekilde tasarlanmıştır. Bankacılık sisteminde paradan para kazanma veya faiz üzerinden para kazanma metotlarına, bir şey ekmiş biçmiş, üretim yapmış gibi imaj vererek ürün adını koymuşlardır.
Hadge fonlar, Off-shore (Kıyı Bankacılığı) para akımları, spekülasyon ve vur kaç taktiği ile yapılan operasyonlar küresel finansal ağlar üzerinden yapılmaktadır. Bu ağlar bunlar tarafından işletilmektedir. Bunların haberi ve izni olmadan 10 bin $ bile bir yerden bir yere gitmediğine göre milyonlarca insanı işsiz, aşsız bırakan ekonomik krizler, büyük çaplı parasal giriş ve çıkışlar kendiliğinden mi olmaktadır(!?)
Bütün bu olanlar aynı sistemin bir parçası, aynı pisliğin ekonomik yapısı…
[1] Parayı yalnızca klasik tanımıyla banknot, madeni para ve banka mevduatlarından ibaret fiziki bir unsur olarak görenler için bu toplam 80.9 trilyon dolar. (Dünyada tedavüldeki her türlü ülke parası) Ancak dijital para birimi bitcoin, işlenmiş altın ve türevler gibi çeşitli finansal araçlara yatırılan fonlar olarak görenler açısından, yukarıdaki sorunun cevabı katrilyon yani 1000 trilyon $’dır. Türev piyasalarındaki fonların toplamı dünya genelinde 1,2 katrilyon dolar. Türev piyasalarındaki toplam değer, birleşik olarak 70 trilyon dolarlık borsaların tümünden çok daha yüksek. Fortuna Dergisi
Geçtiğimiz günlerde, Off-shore (Kıyı Bankacılığı) yoluyla dünyanın ücra köşelerinde biriken uluslararası fonların toplam 32 trilyon doları bulduğu açıklandı. Bu hesapların önemli bir kısmı 170 ülkedeki 130 binden fazla zengin kişiye ait. Bu kişiler kendi ülkelerindeki siyaset ve bürokrasinin önemli şahsiyetleri olup kıyı bankacılığından yararlanma nedenleri sektörle ilgili her türlü ülke yasa ve yönetmeliklerinin dışında kalmak, gizlilik, bedavadan para kazanmak, insanlığı soymak.