Malatya yöresinin giyim ve kuşamında eskiye rağbet pek olmasa da bazı yörelerde halen gelenek terk edilmemiştir. Kadınların genelde dış giyim olarak el dokuması olan peştamallar ile hazır satılan çarşaflar kullanılmaktadır. Çarşaf içine zıbın ve şalvar giyilmektedir. Başa küllük geçirilmekte, küllük çevresine altın veya gümüş dizilmiş al renkli bir fes giyilir. Fesin üzerine çiçekli yazma dolanır. Saçlar örgülüdür. Erkeklerde ise küm veya papak yaygın olup, genelde işlemeli olanlar tercih edilir. Çubuklu yakasız, kollar yırtmaçlı, düğmesiz keten gömlek ve şalvar da yaygındır. Geleneksel ata sporunda ise Cirit ve Güreş sporu bilhassa köylerde fazla ilgi görmektedir.
Malatya’mızda eskiden evler, genelde konak adı verilen büyük mimariler şeklinde yapılırdı. Genelde kerpiç ve ahşap malzemeden oluşurdu. Demir malzeme kısmen kullanılmış ise de duvarları bağlayan hatıllar, iç ve dış doğramalar, döşemeler, taban ve mobilya kısmı tamamen ahşaptan yapılırdı. Kapıları çoğunlukla çift kanatlı olup bu evlerin bahçe kapıları binek hayvanların geçeceği büyüklükteydi. Her kapıda umumiyetle birer sade tokmaklar olurdu. Yalnızca kapıların üst kısmında, birinci kat çıkmalarının veya şahnişlerin kirişlerinde dekoratif bezemeler ile karşılaşılır. Ana giriş kapısının üzerinde rüzgârlık veya aydınlık olarak nitelenen ve çoğunlukla elips şeklinde pencereler konur ve demir kafeslerle korunurdu. Madeni olarak da kapı kilitlerinin yanı sıra dövme demir çiviler de gövde üzerinde dekoratif şekiller halinde kullanılmıştır. Çatı üzerinden taşan, üç tarafı açık eyvanlara yer verilmiştir. Bunlar yazın oturulan ve sıcak yaz gecelerinde yatılan evin havadar bölümleridir. Giriş bölümünde genelde selamlık bulunurdu. Sokak kapısında içeriye bu bölümden girilir ve evin misafir odası gibi kullanılırdı. Üst katlarda başodalar daha çok misafirlerin ağırlandığı yerler olup, bu odalara “Makat” denilen sedirler yerleştirilmiştir. Misafirler çoğunlukla üzerleri halı, kilim ve minderlerle örtülü olan bu sedirlerde oturtulur, ev sahipleri ise döşemedeki halı ve kilim üzerinde otururdu. Evlerin üst katındaki yatak odalarında çift kanatlı ahşap kapaklı dolaplar bulunmaktadır. Ayrıca bu kapaklı dolabın yanında veya içerisinde ise gusülhanelere yer verilmiştir. Yatak odasının dışında bir de “Kış Damı” denilen mekân bulunmaktadır. Bu bölüm kış aylarında ev halkının günlük yaşamını geçirdiği yerlerdir. Kış damı denilen bölümünde duvara yaşmaklı ve piramit külahlı bir de ocak yerleştirilmiştir. Bu ocağın yanında çeşitli eşyaların konulduğu kapaklı dolaplar bulunmaktadır. Kış damı genelde dikdörtgen planlı, geniş bir oda şeklinde olup, bu odanın girişinin karşısına da “Limseki” denilen bir bölüm eklenmiştir. Bu bölüm oda seviyesinden daha yüksekte olup, buradaki sekinin üzeri de halı ve minderlerle kaplanmıştır. Diğer odaları geniş ve büyüktür. Zemin katta ise ambar, kiler ve tandırlar olduğundan pencereler bu bölümlerde daha küçük olarak yapılmıştır. Bu kattaki odalardan birisine “Hızna Odası” ismi verilir. Burası daha çok evin kileri konumundadır. Hala günümüzde kullanılan evlerin yanı sıra, koruma altında olan evler ise pek az sayıda kalmıştır.
Malatya folkloru canlı, dinamik, kuşaktan kuşağa aktarılan ve bugün de hala otantik şekliyle hayatın her kesiminde gözlenen bir yapıya sahiptir. Giyim ve kuşamından, yemek kültürüne, halk ozanlarından türkülerine, el sanatlarından gelenek göreneklerine, efsanelerine ve deyimlerine kadar renkli bir kültür bütünlüğü arz etmektedir.