Haberin Kapısı
2025-02-05 20:37:25

AFAD BASKANLIĞI DEGİL, BAKANLIĞI KURULMALIDIR!

Ferdi Aytekin

05 Şubat 2025, 20:37

Terör yada deprem, sel gibi doğal afetlerde kaybettiğimizi, maddi manevi zararlarımızı kıyas dahi edemeyiz. Gerek canlar bakımından gerekse maddi olarak yüzlerce mislidir. Bu yüzden doğal afetlerle mücadele en büyük MİLİGUVENLİK MESELELERİMİZDENDİR! Bu yüzden bu mevzuya milli güvenlik tehdidi algısı ve hassasiyetiyle yaklaşmamız lazımdır. Milli güvenlik kurulunun konu başlıklarından biride bu olmalı ve Milli Güvenlik toplantısı belgesinde ele alınmış maddelerden biri olarak milli güvenlik siyaset bildirisine girmelidir. Öyle basit bir Müdürlükle vs yönetilecek bir şey değildir bu, geçen sene 6 Şubatta en son asrın felaketinde yüzleştiğimiz gibi.

Ülkemiz malum sürekli orman yangınları, seller, heyelanlar, depremler olsun bu tür tehditler altındadır. Öyle ise bu terörden daha yıkıcı olan afetlerle alakalı bir bakanlığımız olmalı.

Koordinasyon eksikliklerini tamamlamak bakımından emir komuta zincirinde daha hızlı daha organize daha profesyonel bir intikale vesile olur. Gerek denetim mekanizmaları biraz daha aktif, caydırıcı ve gerekse sürekli bunun plan programları tatbikatları güncellenmesi daha güçlü olur.

Örnek verecek olursak en son Pazarcık depreminde Adıyaman’da bir Valinin sorun yok diyerek deprem anında Adıyaman'da üç beş bina yıkılmış biz hallederiz bilgisi yüzünden Devleti yanılması. En çok yıkımın olduğu Adıyaman'da hakikat 3 gün sonra ortaya çıktı. 3. gün akşamı enkaza İstanbul Sultangazi Belediyesinden gelen gönüllü gençlerden oluşan 10 kişilik gence neden bu kadar geciktiniz? Dediğimde; "Bilmiyorduk abi Adıyaman’ın bu halde olduğunu! Biz Hatay'da idik üçüncü günü bize dediler. Sizde bir ekip Adıyaman'a gidin bakın orada ufak tefek bazı binalar yıkılmış oraya destek için diye gönderdiler. Adıyaman'a indik ve baktık her yer yıkılmış! Burası Hatay’dan daha kötü durumda biz bir ekip ne yapabiliriz. Hemen AFAD’da haber verdik durumu bildirdik. Hatay’dakilere dedik Adıyaman oradan kötü durumda siz buraya gelin desteğe, biz hangi bina enkazına gideceğimizi şaşırdık." yani biz haber verdik Devlet oradan haber aldı diyorlardı. Valinin ilk saatlerde etrafı gezmeden verdiği o yanlış bilgi yüzünden 3 gün sonra Adıyaman’daki yıkımdan Devlet haber aldı ve hareketlendi.

Oysa bu bir işgüzar Valinin iki dudağıyla yazışma ile olacak bir hata değil, savaş olsa bombardımana tutulsaydık, Devlet yazışma ile mi öğrenecekti? Hangi çağda yaşıyoruz? Devletin o kadar uydu görüntüleri alınabiliyorken, o kadar övündüğümüz İHA’lar SİHA’larımız varken nasıl bu yıkımları hemen o illerde keşfedemedik. İnsan sormadan edemiyor kendi kendine. Bu yüzden milli güvenlik sorunudur diyorum aynı zamanda… Çünkü sokakta elektrik su yok en önemli şeylerden biride ASAYİŞTİ?

Asayiş ve insanların güvenliği için Polis yetişemez, askeriye muhakkak inmeli böyle durumlarda için sahaya… Çünkü isteyen istediği insani öldürebilirdi, sevmediği düşmanını rahatça, istediği çocuğu istediği kadını kaçırıverebilirdi. Ne sokak kameraları çalışıyor nede sokak aydınlatmaları… Herkes kendi derdinde enkazı başında.. Aracı olmayan zaten bir yerden bir yere gidemiyor olanda yakıtının yettiği kadar kıpırdayabiliyordu. Yani kimsenin kimseden haberi yok şebeke çekmez. Tam bir kargaşa hele enkazdan kurtulan yaralılar, ambulans yok taşıyacak araç yok. İnsanlar birdirbirleriyle dövüşüyor. Öfke feryat figan gani... İlk günlerde böyle kısıtlı gelen tek tük gönüllü geçlerden oluşan kurtarma timine saldırıyorlar… İlk önce benim binama başlayın kurtarma çalışmalarına, hatta tehdit ediyor adamları… Böylesi durumlar için asayiş için asker şarttır. İnsanların kendini güvende hissetmeleri için toplum en azından psikolojik men yanlarında Mehmetçiği görmek ister. Artı askeriyenin gücü vardır helikopteriyle inşaat ikmal ve insan gücüyle kazma küreğine kadar daha organize hızlı intikal edecek şekilde böyle geniş afetlerde.

Asrın felaketi olarak adlandırılan bu depremin 2. Yıldönümü münasebeti ile, Tüm kaybettiğimiz canlara YUCE ALLAHTAN RAHMET dilerim. Kalan sakatlara Acil SİFA, kalbi yaralı olanlara da sabır dilerim. ALLAH c.c bir daha yaşatmasın bizlere...

Birde beni rahatsız eden şey, depremzedelerin deprem bölgelerinde ki sonraki hali… Deprem sonrası musibetlerden ibret almayıp eski meslekleri olan, tefeciyse tefeciliğe, ayyaşsa ayyaşlığına, hırsızza dolandırıcıysa mesleğine yine devam etmeleri. İnsanoğlu maalesef hiç bir musibetten ders çıkarmıyor, hiç bir musibet yaptığı veya yapacağı pisliklerden onu alıkoymuyor, bu ahir zamanda…

ALLAH c.c sonumuzu hayretsin.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.