Bayram sabahı sabah namazında karşılaştığım ve beni yaralayan acı bir manzaradan bahsederek yazıma başlamak istiyorum...
Apartman blokları arasında bir binada oturuyorum... Apartmanların bodrumunda odası da var, depo gibi... Lakin iki yaşlı komşumuz kurbanlıklarını almış ufak bahçeye otlatmaya koymuş ve bahçeye bağlamış, sanki sabaha kadar otlayınca hemen kilo alacaklar gibi :) veya eğleşmek, muhabbete vesile olsun diyerek hava aldırma amaçlı bilemiyorum günahlarını almayayım...
Piknik yeri gibi, apartman bahçesinde büyükşehirde, böyle birde çul serip yastık falan alıp, köz ateşiyle mangalda çaylarını da demleyerek oturup sohbetleşiyorlar ailece gece yarısı buraya kadar normal haklarıdır... Ben uyudum ve sabah namazına kalktım abdest alıp apartmandan indim camiye doğru yola koyuldum erken kalkmıştım ezanın okunmasıyla yola inmiştim... Camiye doğru yol alırken birde baktım sesler geliyor uzaktan bahçeden ve aynı şahıslar, sabahlamışlar koyunların başında? Bahçede sigara içiyorlar muhabbet ediyorlar hala ve anladım ki sabaha kadar nöbet tutmuşlar... Saat 10 gibi kasap geldi kasabı bekleyecekler, kurbanlarını kestirene kadar... Kahkahalar eşliğinde koyu sohbetlerle bayramı karşılıyor mübarekler, sabah ezanı okunurken...
Bu manzara karşısında kanım dondu... Çünkü KURBAN, kimi mezhebe göre VACİP, kimi mezhebe göre SÜNNET iken, o sünnet veya vacibi sabaha kadar dışarda bekleyip uyumadan nöbet tutmuşlar, ama sabahın NAMAZI FARZ iken ona kulak asmıyorlar, ezanı bile dinlemeden kahkahalarla sohbetlerine devam ediyorlar... FARZ’MI daha önemli, yoksa SÜNNET VEYA VACİPMİ, YANİ KOYUNMU? Camiye giderken, yolda ezanı dinlerken, aklıma PEYGAMBER EFENDİMİZİN (s.a.v) şu hadisi geldi : "Sabah namazının iki rek`at sünneti, dünya ve dünyadaki her şeyden daha hayırlıdır." (Müslim misafirin 97 )
Ve bu hadis tüylerimi diken diken etti, oysa Farzı dahi değil, sadece 2 rekât Sünneti bile bu kadar kıymetliyken... Bu nasıl bir anlayıştır? Koyunla oynaşarak zaman geçirmek, akıl işi değil? o koyunun başında bekleyim derken, sabah namazını da kaçırdılar kılmadılar, bayram namazını da, sırf o kurbanlık koyunlar için... Bu kurbanları için, sabah namazının farzını da terk ettiler, bayram namazının vacibini de... KESECEĞİNİZ KURBAN, SİZİ SABAH NAMAZINDAN VE BAYRAM NAMAZINDAN ALI KOYUYORSA, O KURBANIN NE BEREKETİ KALDI ŞİMDİ! Lakin manevi doyuma ulaşmışlardı..
Çünkü o kurbanla oynaşmalarının her dakikasını sevap olarak, hem de çok büyük sevap olarak gösteriyordu onlara iblisi lanet... Ama cahillikten bilgisizlikten, öyle görüp öyle alıştıklarından gelenek olarak, bunun farkına bile varamıyorlardı... ALLAHU TEÂLA ne düşünüyordur acaba? Bu hal manzara karşısında diye düşündüm ve daha çok korktum... Çünkü bir tarafta isyan, bir tarafta kurban... ALLAH c.c sonumuzu hayretsin...
İşin Aıl korkunç tarafı, bu bayram münasebetiyle verdiğim bu sıcak örnek GENEL bir durumdur ülkemizde maalesef.... Zaten kızgınlığımız ,kırgınlığımız, üzülmemiz bundandır...Keşke istisna bir durum olsa idi, bu SÜNNET VEYA VACİPLERE FARZLARDAN daha büyük önem kıymet atfetmemiz...Öncelik sırasını bunlara vermemiz.... Hristiyanlar veya diğer gayrimüslimler gibi ibadet etmek için, özel gün bekleme alışkanlığımız, maalesef adeta gelenekselleşmiş toplum genelinde...
Asıl üzücü olan nedir bilimisiniz? Bunu dindarlarında yapması... Buna birçok cemaatte, birçok tarikat Tekke’sin dede, çokça rast geldim...
Örnek : Sabah'a kadar gece, çay sohbet keramet hikayeleri anlatıp veya dünyadaki Müslüman Ülkelerin sorunlarını konuşup, daha doğrusu dedikodusunu yapıp,dünyayı kurtarma hayalleri yapan gençler,sabaha karşı uyuyup sabah namazını vaktinde kılamıyor kaçırıyorlardı...Yattıktan sonra onları bir daha kaldıramıyordum..Yatmalarından Bir saat sonra namaza kaldırınca, tamam tamam kalkacam derlerken kaldıramıyordum...Kimi gece defler zikirler vs ile sabaha kadar zikir çekip, sabaha karşı böyle uykuya dalıp, sabah namazından oluyorlardı..Kimi böyle cihat muhabbetleri yaparak , dünyayı kurtarma diyaloglarıyla ibadet ettiğini sanarak... Kimi de böyle ben fıkhî veya akaidi sohbet ediyorum arkadaşlarla sabaha kadar diyerek kendini avutuyordu, sabah namazını kaçırmasına vesile olsa da o sohbet veya zikirler, hallerinden gayet memnun kalpler mutmaindi... İşin ilginci, çoğu anlatırdı evde ‘de böyle kitap okuma veya sünnet ibadetleri yapım derken veya zikir çekerken vs daha fazla ibadet edim derken, sabah namazlarına kalkamıyorlarmış... Bunu kendileri bizzat söylüyorlardı itiraf ediyorlardı... Bu gibi olaylara, maalesef birçok değişik değişik tarikat dergâhlarında da rastladım, normal farklı cemaat sohbetlerinde de Toplantılarında da rastladım... Yani kısacası dindarlarımızın içinde bile bu kötü alışkanlık yer edinmişken, diğer dindar olmayan insanlara ne diyelim ki...
Bu konuyu Alimlerimiz baya işlemeli, gerek bulundukları ortamlarda gerek yazılı ve görsel basında,gerek bu tip sanal ortamlarda.... Bizim ilmimiz yok, sadece acizane gözlemlerimizi belirttik, toplumdaki bu tehlikeye işaret etmeye çalıştık....
Yoksa toplum gittikçe kanıksayacak bu durumu ve sürekli SÜNNET VE VACİPLERE, FARZ'LARDAN DAHA ÇOK ÖNEM VERECEK...BAZILARIDA EŞİT ÖNEM ATFEDEREK, SÜNNETİ TERK EDİNCE FARZIDA TERK EDİYOR FARZDANDA SOĞUYOR...Mesela sünnet namazını kılmak için camide gecikmişse ve farz başlıyorsa veya başlamışsa camide, farza tabi olmayıp ayrı bir köşede, ayrı takılarak bir başına namazını kılıyorlar...Daha çok sevap kazandığını sanıyorlar...Veya sürekli sünnetlerle farzı bir bütün gibi görüp alıştığı için, sadece farzla doymuyor nefsi , o farz onu kesmiyor namazda eksiklik hissediyor manen...Bu psikolojiyle bilinç altı alışkanlık yüzünden böyle tavırlara giriyorlar camilerde....
Bu tip şeylerin çoğu ilgisizlikten kaynaklanıyor vede en önemlisi alışkanlıktan kaynaklanıyor... Yoksa aslında çoğu biliyor farzın önceliğini vs ama uygulamada kalbine bunu yediremiyor... Lezzet alamıyor, Alışmadığı alıştırılmadığı için... Oysa nasıl ki örnek: Nafile oruç'lu iken, eve misafirler gelmiş ise ve sizin orucunuz yüzünden ikramlarınızı gönül rahatlığıyla yiyemiyor sıkılıyorsa misafirleriniz ve sizin bu yüzden o nafile orucunuzu bozmanız daha ETFAL ise? Bunun gibi bazen, bazı durumlarda sünneti de terk etmenin daha efdal olduğunu insanlara anlatmalı sıkça Alimlerimiz...YOKSA GİDİŞİMİZ GİDİŞ DEĞİL ,TOPLUM OLARAK...ÖNCELİKLERİMİZ ÇOKTAN DEĞİŞMİŞ FARKINDA BİLE DEĞİLİZ.... DİLLE OLMASA BİLE AMEL OLARAK, BİZ NEKADAR KABUL ETMESEK İTİRAF EDEMESEK BİLE, ÇOKTAN DEĞİŞMİŞ...
ALLAH c.c yardımcımız olsun...slm ve dua ile....