Haberin Kapısı
2022-09-20 13:47:39

Kayseri 2’nci Ana Bakım Fabrikasında Neler Oluyor

Gürcan Onat

20 Eylül 2022, 13:47

“Müdürlükte görev yapan tüm personelin, lojmanlarda ikamet eden subay astsubay ve aileleri ile bunları ziyarete gelen misafirlerin ve iş takibine gelen şahısların türban, çember sakal, topuklara kadar uzanan pardösü vb. ideolojik amaç simgeleyen çağ dışı kıyafetler ile fabrika müdürlüğe girmesine ve komutanlık içerisinde gezmesine müsaade edilmeyecektir.”

Ne oluyoruz yahu?

Hayırdır, inşallah?

Gürcan bey kafayı mı yedin?

Yok yok, kafayı yemiş falan değilim. Ne ben ne de başka herhangi biri kafayı yemiş değil.

Peki, bu 28 Şubat yazısı da neyin nesi, o halde?

Hemen açıklayalım: Kayseri 2'nci Ana Bakım Fabrika Müdürü Albay İlhan Coşkun, 6 Eylül'de bir emir yayınlıyor. Emir içindeki bir maddede yukarıda belirttiğim ifadeler yazılmış.

Tabii ki doğal olarak, bu skandal emirle ilgili Millî Savunma Bakanlığı hemen soruşturma başlatmış.

Emirle ilgili gelen tepkiler üzerine, Albay İlhan Coşkun "sehven imzaladım" diyerek, geri adım atsa da Bakanlık tarafından açığa alınmış.

Albay Coşkun'un 2011 yılında yayımlanan emri yenilediği ortaya çıkarken; Bakanlık, Coşkun'u görevden alarak, hakkında soruşturma başlatmış.

Bu skandal emrin, 6 Eylül'de yayımlandığını belirten Büro Memursen Kayseri 2 Nolu Şube Başkanı Talip Şahin: "Aslında, bu emir 2011 yılında yayınlanmış. Albay İlhan Coşkun aynı emri yeniliyor. Çarşamba günü de sehven imzaladım diyerek inkâr ediyor”, şeklinde beyanat vermiş. İlave olarak, “cuma akşamı da sayın bakanımız kendisini açığa aldı. Albay İlhan Coşkun kamikazelik yapıyor. Uyanan hücreler yavaş yavaş uyanıyor. Danıştay sakalı kılık kıyafet yönetmeliğinden çıkardığı halde sakal tıraşı olacaksınız diye personeli zorlayarak kanuna aykırı davranıyorlar. Bu şekilde keyfi uygulama yapıyorlar. Seçim yaklaştıkça 28 Şubat zihniyeti hortluyor. Kayseri'deki durum bunun en net göstergesi. Her seçim döneminde eski zihniyet alışkanlıklarını tekrardan her alanda göstermeye başlıyor" diye konuşmuş.

Haber ve hadise bu şekildedir.

Şimdi, biz bu olay üzerinden tahlilimizi yapalım.

Yıllarca, Personel Şube Müdürlüğü yapmış, bir personel subayı olarak şunu ifade edebilirim ki; evet Personelciler genellikle yeni emir kaleme almazlar, aynı konuda yazılmış olan eski emirleri arşivden çıkartıp, ufak tefek değişiklik ve tarih düzelterek tekrar yayınlarlar.

Yani, 2011 yılındaki yayınlanmış olan emri tekrar yayınlaması doğrudur.

Bu durumda skandala sebebiyet veren kişi, Personel Şube Müdürüdür. Personel Şube Müdürü de açığa alınmalı ve soruşturmaya dahil edilmelidir!

Lakin, Albay Coşkun çok iyi bilir ki; “Bir Komutan yaptığından ve yapamadığından sorumludur”. Bu demektir ki; “sehven imzaladım” demesi, kendini kurtarmamaktadır. Bir komutan yayınlayacağı hiçbir emri okumadan imzalayamaz! İmzalıyor ise; zaten komutanlık vasfı yok demektir, derhal emekli edilmeli!

Okumuş da dikkatinden kaçmış olabilir mi?

Elbette, bir insan olarak bu da olabilir. Lakin, koskoca 28 Şubat döneminin yaşandığı, binlerce insanın mağdur edildiği, hala yaraların kurumadığı, o vahşet günlerini hatırlatırcasına; bugün böyle bir emir imzalanıyorsa, bunun da hesabı mahkemede sorulmalıdır. Unutmayalım ki; 28 Şubat post modern darbesini yapan BÇG çetecileri yargılandı, hapse mahkûm edildi, rütbeleri söküldü, er olarak biri hariç, diğerleri hapiste çürümeye devam etmektedirler.

Böyle bir emir okuyunca, bizim aklımıza şöyle bir sual gelmez m? Bu albay acaba BÇG çetecilerinin arta kalan kripto elemanlarından biri midir?

Bu husus, bağımsız ve tarafsız hakimlerimiz tarafından sorgulanarak, açığa çıkartılmalıdır.

Ayrıca, bugün muhalefet partilerinin bile eskiye artık dönüş olamayacağını; başörtüsü sorunumuzun kalmadığını açıkladığı bir zamanda, bu albay neyin peşindedir? Bu konu da araştırılmalıdır.

Ayrıca, Milletimizin ordusu, kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin içerisinde hala bu tür din düşmanı, çağdışı, bağnaz, örümcek kafalı, köhneleşmiş darbeci zihniyetler kalmış mıdır? Bunun da araştırılması detaylı bir şekilde yapılmalıdır.

Milli birlik ve beraberliğimize suikast yapan, halk düşmanlarının o şerefli üniformayı giymeye hakları yoktur.

Sayın Milli Savunma Bakanımızdan istirham ediyoruz, lütfen bu hadiseyi bir alarm olarak kabul ederek; TSK’leri içerisinde sinsi bir şekilde, kendini gizleyerek, hain bir kalkışmanın özlem ve hayaliyle planlar yapmaya çalışan kriptolar kalmış mı, araştırın ve temizleyin.

Sayın Cumhurbaşkanımızdan istirham ediyoruz, hain darbecilerin ağız sularını akıtan mevzuat eksikliklerimiz varsa lütfen bir an önce gerekli düzenlemeleri yaptırtın.

Allah, Devletimizi Milletimizi ve ordumuzu hainlerden ve darbecilerden muhafaza eylesin.

Yorumlar (1)

Engin 3 Ay Önce

Kamalizm resmi ideoloji olduğu sürece bu tür denemeler mutlaka olacaktır

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.