Kültür, bir toplumun duyuş ve düşünüş birliğini oluşturan, gelenek durumundaki her türlü yaşayış, düşünce ve sanat varlıkları toplamıdır. Tarihsel ve toplumsal gelişme süreci içinde var olan her türlü değerlerle bunları kullanmada, sonraki kuşaklara iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların tümüdür. Milletleri birbirinden ayıran yahut millete özgü ruhu teşkil eden bilimsel düşünce, felsefe, güzel sanatlar, mimari, müzik, gelenek, inanç ve hissediş biçimi gibi göstergeler, hep kültüre ait değerlerdir.
Kültür kolay elde edilen bir şey değildir. Doğuşta bir kültürümüz yoktur ama gitgide ait olduğumuz toplumsal değer yargılarını içselleştirerek kültür sahibi oluruz. Kültürü toplum üretir, birey sahiplenir. Toplumun kültür üretebilmesi için önce bilgi üretmesi gerekir. Bu açıdan kültür bilgiden sonradır. Bir insanın bilgili olması kültürlü olduğunu göstermez. Ama kültürlü olabilmek için toplumun bilgili olması şarttır.
Kültür ve Medeniyet
Kültüründen uzaklaşmış bir medeniyet olamaz. Çünkü medeniyet(=modernlik) iddiasında yahut davasında olup da kültürü(=geçmişi) terk etmek, evladın babasını inkâr etmesi gibi bir şeydir. Medeniyet de öz kültürün damıtıldıktan sonra hayata yansıyan güzelliğin adıdır. Şimdi samimiyetle soralım kendimize, bugünkü hayatımız hangi kültürün/kültürsüzlüğün veya hangi medeniyetin/medeniyetsizliğin etkisi altındadır? Bu bağlamda bir kültürümüz veya medeniyetimiz var mı; yok mu? Var ise hangisi?
“Boğaziçi Sohbetleri” çerçevesinde yapılan toplantılar, “Dünden Geleceğe Münevverler Gözüyle Meselelerimiz” ismiyle Kültür Konseyi Derneği tarafın iki cilt olarak yayınlandı. Kitapta kendi alanlarında uzman olan bilim insanları ve aydınlar şu isimlerden oluşuyor:Prof. Dr. Şafak Ural, Prof. Dr. Kenan Gürsoy, Prof. Dr. Ahmet Gökçen, Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Mehmet Ocaktan, A. Yağmur Tunalı, Doç. Dr. Latife Kabaklı Çimen, Doç. Dr. Süleyman Doğan, Prof. Dr. Mehmed Konuralp, Prof. Dr. Kâzım Yetiş, Şekip Avdagiç, Haldun Domaç, Doç. Dr. Onur Güneş Ayas, Dr. Süleyman Şenel, Mehmet Güntekin, Murat Kodallı, Prof. Dr. Mualla Uydu Yücel, Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya, Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu, Prof. Uğur Derman, İsmail Güneş, Prof. Dr. Burhanettin Can, Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, Prof. Dr. Arif Ergin, Doç. Dr. Ayhan Vergili, Ahmet Yücel Kibaroğlu, Ramazan Bakkal, Prof. Dr. Işın Çelebi, Prof. Dr. İsmail Güleç ve Prof. Dr. Korkut Tuna.
Boğaziçi Sohbetleri
Kültür Meselelerimiz kitabının editörü ve Kültür Konseyi Başkanı Dr. Metin Eriş, tanıtım yazısında şu önemli bilgiler veriyor:“Boğaziçi Sohbetlerinin varlığı 1970’li yıllara kadar uzanır. Merhum Milli Eğitim eski Bakanlarımızdan Prof. Dr. Tahsin Banguoğlu’nun yaptığı, 5-10 kişilik küçük sohbet meclisi olarak başlayan gelenekten bu günlere gelinmiştir. Rahmetli Aydın Bolak beyin simitli toplantılarını unutmak mümkün değildir. Kültür Konseyimiz’de, Ocak 2015’ten itibaren 15 günde bir sohbet yapılmıştır. İki cilt halindeki kitabımız beş ana başlıkta çıkmıştır. Bunlar; Genel Olarak İslam Dünyası, Türkler ve İslamiyet, Modernleşme Hastalığı, Dünden Geleceğe ve Gelecekle Bütünleşme başlıklarında neşredildi. Türk Dünyası, asırlar boyu Orta Asya’dan taşıyarak doğruları ve yanlışlarıyla, sahip olduğu kültürel varlığını ebede uzatmaya becererek ve bir Değerler Manzumesi içinde olmayı başaracaktır.”
Prof. Dr. Nabi Avcı: Siyaset ve Kültür
Milli Eğitim ve Kültür eski Bakanlarımızdan Prof. Dr. Nabi Avcı kitaba “Önsöz” yazısında siyaset ve kültür başlıklı yazıda kitle iletişim araçlarının işleyişiyle ilgili tespitini şöyle dile getiriyor:“Pek çok siyasetçi, bütün dünyada, bırakın kitle iletişim araçlarını, sosyal medya üzerinden bile insanların kanaatlerinin değişebileceğini, yönlendirilebileceğini vehmetmekten kendini alamıyor. Bu yaklaşım sadece iktidara mahsus bir görüş değildir. Muhalif siyasi kadrolar da aynı şekilde, kitle iletişim araçları üzerinden böyle şeyleri başaracağını zanneder. Belli bir kültür anlayışının da günümüzde bu kadar yaygınlaşmış olan kitle iletişim araçları üzerinde bütün bir topluma empoze edilebileceği fikri, evet, ayrıştırıcı bir fikirdir; ama doğru değildir. Bunu uygulamada Kültür Bakanı olarak, daha öncesinden Milli Eğitim Bakanı olarak, hep bu türden safdil beklentilerle karşılaşmanız hüznüyle söylüyorum. ‘Kültür emperyalizmine karşı mili değerlerimizi muhafaza etmek için devlet olarak ne yapmamız gerekir?’ sorusuna, benim baştan çizdiğim, devlet olarak bu işlere çok fazla karışmayalım, bırakalım, milletin önüne açalım, millet ne yapacağını bilir yaklaşımıyla bağdaşıyorsa öyle yapmak lazım diye düşünüyorum.”
Kültür ve Diplomasi
Kültür Meselelerimiz isimli kitap her konuşmacının biyografisi ve sohbet esnasında fotoğrafı yer alıyor. İstinye Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şafak Ura, “Kültür Kavramı ve Kapsamı Üzerine Düşünceler” başlıklı yazıda, “kültür” kavramı bakış açısına göre çeşitli şekillerde tanımlandığını, amacının yeni bir tanım yerine, “kültür nedir?” cevabını aramak yerine, “kültür” kavramının bazı özelliklerini ortaya koymak gerektiğinin altını çiziyor.
“Kültür ve Diplomasi” başlıklı yazıda Türkiye’nin Vatikan eski Büyükelçisi Prof. Dr. Kenan Gürsoy, kültür ve diplomasi konusunu hem ilmî bir derinliğin olduğunu hem de tefekkür dünyamızın neden böylesi ilim ve fikir konularının boş bırakılmayıp pratikte karşılığının olduğunun altını çizdi. Felsefesi Profesör Gürsoy, “Kültürel şahsiyetlilik insanı medeniyete götürür. Medeniyetlerin bir çağrısı vardır. Kültürel değerlerimizin içinde kullanılabilecek evrensel etik değerlerimiz bulunur ki, Dünyanın iyiliği için bunlar sunulmalı, kullanılmalıdır. Türk kültürünün, Türk irfanının evrensel kavramları içinde ahlâkî değerler ve adâletse en seçkinleridir.”
Prof. Dr. Ahmet Gökçen tarafından kaleme alınan, “Medeniyetimizde Adalet Anlayışı ve Kültür” başlıklı yazıda, medeniyet, adalet ve kültür üçlüsünün birbirinden ayrılmaz parçalar olarak zikrediliyor. “Bilim Tarihinin Gelişi ve Kültürümüz” başlıklı yazıda Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, kültür varlığının oluşmasında temel unsurlardan biri olan bilim hayatını, kasten veya bilmediğini bilmeyerek, Osmanlı Döneminde yok kabul edip bugüne aktaran anlayışın ne kadar şuursuz bir davranış olduğunu çalışmalarına öncülük ettiği ilmî yayınlarla ve delilleriyle ispatlıyor.
Mum ışığında Mevlâna ve Mesnevi konferansı!
Doç. Dr. Süleyman Doğan'ın (Bendenizin) "Kültür Hayatımıza Yön Veren Temellerden Tasavvuf Anlayışı ve Hz. Mevlâna Örneği" başlıklı sohbet toplantısı Kültür Konseyi Başkanı Dr. Metin Eriş tarafından şöyle değerlendiriliyor:“Süleyman hocanın sohbeti elektriklerin gitmesiyle mum ışığında yapıldı. Ancak, doğrusu karanlıkta ama iç dünyamıza ışık tutan bir güzellikte gerçekleşti. İyi ki toplantıyı iptal etmemişiz. Gençlerimizin de ilgi ile takip ettikleri sohbetten söylenecek ve ders alınacak o kadar çok bilgi vardı ki! Ama bunu kısacak ifadelere sığdırmak mümkün değil. Ancak şu kadarını söylemezsek de haksızlık etmiş oluruz. Kültür teriminden inanca ve tasavvufa giden güzergâhta Türklerde Müslümanlığın ve onun yollardan biri olan Tasavvufun neden hızla yaygınlaştığının delili ise herhâlde Orta Asya'dan intikal eden Tek Tanrı inancının Müslümanlıkla kolayca örtüşmesindeki sırda olmalıydı!..”
Prof. Dr. Mehmet Konuralp “Kültür ve Mimarimiz” konusunu kitap yer alan bir başka önemli konu olarak okuyucularını selamlıyor. Prof. Dr. Kâzım Yetiş'in, "Kültürümüzde Edebiyatımızın Yeri ve Geleceği" yazısı da dikkat çeken sohbetlerden biri olarak kayıtlara geçmiş. Kültür Hayatı'nın temel unsurlarından biri olan iktisadın varoluşunu, herhalde uzun yıllardır ekonomik hayatın zor şartları içinde yaşarken bir taraftan da toplumun ayakta kalışının temel değeri kültürel hemhâl olmuş İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, “Kültür ve Ekonomi” başlığındaki yazısı da göz dolduruyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi meslektaşım Doç. Dr. Onur Güneş Ayas’ın, “Kültürümüzde Musikinin Sosyolojisi" başlıklı yazısı da önemli çalışmalardan biri olarak dikkat çekiyor.
Türk Musikisi!
Kültür Konseyi Yönetim Kurulu üyesi ve Türk Musiki Vakfı kurucusu Mehmet Güntekin’in, “Kültürümüzde Klasik Türk Musikisi” başlıklı yazısında, “Her dönemin bir ruhu vardır ve bu musikiye akseder. Yasaklansa da seviye kaybına sürüklense de klâsik musikimiz sahip olduğu geniş ufuktan hiçbir zaman uzaklaşmamıştır. Musikî bir ciddiyettir, tıpkı dil gibi ve kimliğimizin en önemli anahtarıdır” diyor. Prof. Dr. Mualla Uydu Yücel, “Tarihin Derinliklerinden Geleceğe Kültürel Değerlerimiz”, “Prof. Dr. Bayram A. Çetinkaya, “İrfan Geleneğini ve Geleceği”, Ramazan Bakkal, “Dünyada Bilim, Kültür ve Teknoloji Yarışı”, Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu’nun, “Gelecek Yıllarda Gençliğimiz ve Kültürümüz”, Prof. Dr. Uğur Derman’ın, “Kültürümüzün İstikbalinde “Gelenekli” Sanlar”, İsmail Güneş’in, “Kültürümüzün Geleceğinde Sinema, Tiyatro vb. Sanat Dalları”, Prof. Dr. Burhanettin Can’ın, “Bir İfsat Hareketi Olarak “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” Projesi”, Prof. Dr. Nazif Gürdoğan’ın, “Viyana’da Duran Yürüyüş Yeniden Başlamıştır”, Prof. Dr. A. Arif Ergin’in, “Bilişim Çağında Kültürümüzün Geleceği” ve Doç. Dr. Ayhan Vergili’nin, “Gelişen İletişim Araçları Karşısında Kültür ve Medeniyet” başlıklı makaleler de dikkatlerden kaçmıyor.
Bitcoin Para
Geçmiş yıllardaki sosyal yapı dönüşümlerinden farklı olarak inanılması güç bir hızla teknolojik değişim gösteren günümüz, neredeyse kelimelerinin bile anlaşılması zor farklılaşmalarıyla karşımıza çıkmaktadır. Onlardan biri "Kripto Para, Bitcoin veya Blokzincir" gibi isimlere sahiplendirilen ekonomik(!) uygulamaların gündeme gelmesidir. Neydi Bitcoin veya Kripto Para? İşte çoğumuzun kelimesini bile anlamakta zorlandığı bir konuyu, Özal Döneminin Ekonomiden Sorumlu Bakanı Prof. Dr. Işın Çelebi'den bizzat Kültür Konseyi’ndeki konferansında dinledim. Kitapta Prof. Dr. Işın Çelebi tarafından kaleme alınan, “Bitcoin Para ve Kültürel Değerler Üzerine” başlıklı ilgin yazıda, “Bitcoin’in ne demek? olduğunu öğrenebilirsiniz.
Prof. Dr. İsmail Güleç tarafından kaleme alınan “Bulgaristan Tekke ve Türbelerinin Güncel Durumu” başlıklı yazıda, yazar önemli ve son gelişmeleri göz önüne seriyor. İkinci cildin son makalesinde Prof. Dr. Korkut Tuna, “Kültür Dünyamıza Genel Bakış” başlıklı makalesinde, genel bir analiz yaptıktan sonra kültürümüzün dünü ile övünebilirdik ama gelecek hususunda endişeleri olduğunu belirtiyor.
Böylesi hızlı bir küreselleşme ve teknolojik gelişmenin doğurduğu akış içerisinde, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de değişmelerle gelişen kültürel değerlerimiz için katkı sağlamak özellikle aydınların önemli bir vazifesi olduğu kanaatindeyim. İki cilt ve her cilttin ortalama dört yüz sayfalık kitapta tam 32 oturumda Türkiye'mizin önde gelen ilim, fikir ve sanat insanlarının konuşmaları yazıya dönüştürülerek kültür hayatımıza kazandırıldı. Bundan dolayı Kültür Konseyi Başkanı Dr. Metin Eriş başta olmak üzere, kitabın basımını katkı sağlayan Zeytinburnu Belediyesine ve emeği geçen herkesi tebrik ediyorum ve teşekkürlerimi sunuyorum. Bu tür toplantılar devam etmeli ve kültür dünyamız böylesi bilim insanlarından istifade etmelidir. Ve bunlar kitap haline getirilerek kültür varlıklarımız haline getirilmelidir.