Halkın malına göz dikmez, onların elindekinden kendini mustağni kılarsan, kötü isteklerin ölmeğe başlar. Böyle olunca sende hiçbir kötülüğe karşı meyil kalmaz.
Bunlar hep Allah´ın yardımı ile olur. Bu inayet ve yardım sayesinde öyle bir hayata kavuşursun ki ondan sonra ölüm yoktur. Bundan bulacağın zenginlik tükenmez; verilen alınmaz… Rahatın bozulmaz… Hiçbir sevdiğinden mahrum olmazsın. Öğrendiğini unutmaz, sonundan korkmazsın…
Bu yeni varlıkla bambaşka bir aleme geçersin; saadeti bitmez tükenmez… Sultanlığın bir türlü sonu gelmez. Yüksekliği bir türlü nihayete ermez. Burada yalnız tazim olunur, tahkir olunmaz.
Çünkü sende artık bir emniyet vardır. Ve doğruluk zatında mevcuttur. Söylediğin Hak, yaptığın doğrudur. Sen artık eşsiz bir cevher haline gelmişsin. Tekle tek, birle bir olmuşsun. Gizlinin gizlisi, sırrın sırrı oldun; yetmez mi?
Bu hal ve bu alemde sen, peygamberlerin vekilisin demektir. Velayet sırrı sende biter. Ebdallar velilerden bir kısım- şekline bürünür. Her dert seninle biter. Her ihtiyaç seninle görülür. Yağmur arzunla yağar. Bitkiler sevginle biter… Yeşerir…
İster sultan, isterse çoban, ister imam ister cemaat hepsinin belasını def edersin…
Sen bundan böyle ibadın ve biladın amirisin; eller sana yardıma gelir… Ayaklar sana hediyeler taşır. Diller seni övmeğe başlar. Bunlar Allah’ın izni ile olur. İki kişi dahi, aleyhinde söylenecek tek kelime bulamaz…
Ey bunca inam (nimet) ve ihsan yapan Allah, bunlar hep senin vergilerindir. İkramındır. Allah büyük ihsan sahibidir.
KAYNAK
Futuhu'l Gayb
Gavs’ül Azam Seyyid Abdülkadir Geylani (kaddesallahu sırrahul aziz)