“Yaratan rabbinin adıyla oku! ﴾2﴿
O, insanı alaktan (asılıp tutunan zigottan) yaratmıştır.﴾3-5﴿
Oku! Kalemle (yazmayı) öğreten, (böylece) insana bilmediğini bildiren rabbin sonsuz kerem sahibidir.” ALAK (1-5)
Milli Görüş Hareketi hiç şüphesiz “Nebevi bir harekettir.”
Bizlerde hiç şüphesiz onun mensubu olmaktan şeref duyduğumuz neferleriyiz.
Rahmetli Erbakan Hoca Makine Mühendisi bir Profesör olduğu gibi aynı zamanda Mutasavvıf yönü olan İslami ilimlere vakıf bir kişilikti. Eğitim ve öğretime önem verir Milli Görüşçü gençliğin kendisini her alanda geliştirmesi için başlatmış olduğu hareketin temel taşlarını da döşemişti. “MGV, ESAM, TEKDER, İYFO, HUDER” gibi kuruluşlar bu amaç için kurulmuş olanlardan sadece bir kaçıdır. Yani Erbakan Hoca Milli Görüşçü gençliğin her alanda eğitimli olmasını istediği gibi bunun alt yapısını da hazırlamıştı.
Milli Görüş içerisinde yetişen nesiller her zaman için kavga-dövüş, çatışma, kargaşa ve kaos ortamlarından uzak durmuş 80 öncesi bu tür ortamlara çekilmek istenmesine ve Milli Görüşçü gençliğin önderlerinden 2 kişiyi karanlık güçler şehit etmelerine rağmen bir kardeş kavgası içinde yer almamıştır.
O dönem Milli Görüşçü Gençliğin öne çıkan isimlerinden en önemli iki kişi Sedat Yenigün ve Metin Yüksel’dir.
Metin Yüksel 23 Şubat 1979 da Şehit edildi
Sedat Yenigün 5 Temmuz 1980 de şehit edildi.
Metin Yüksel o dönem Fatih Akıncılarının başkanlığını yürütür. Metin Yüksel Gelenbevi Ortaokulu 2. Sınıfında okurken Okul eğitiminin, yaptığı çalışmalara engel olduğu düşüncesi ile okulu bırakır. Metin Ağabey Okulu bıraktıktan sonra gençliği harekete geçirecek çalışmalar yapar, arazide-sokaklarda daha fazla gözükmeye başlar.
Her eylemde, her mitingde, her yürüyüşte en ön sıradadır Metin Yüksel…
Atılacak sloganları o belirler ve Sloganları o başlatır.
Kendi elleriyle Akıncıların afişlerini bile yapar.
Sokaklara hâkim, gençleri mobilize edebilen biridir Metin Yüksel…
Sedat Yenigün de Milli Görüş Gençliğinin önderlerinden biridir. Lakin Sedat Yenigün biraz farklıdır.
İstanbul Edebiyat Mezunu olan Sedat Yenigün, Edebiyat Öğretmenliği ve aynı zamanda Lisede İdarecilik yapar. O dönem başta Milli Gazete olmak üzere birçok mecmuada köşe yazarlığı da yapmaktadır. MTTB Başkanlığı da yapan Sedat Yenigün hem edebiyatçı olup hem de Siyasi Müktesebata hâkim entelektüel kişiliği olan dönemin Üniversite gençliğini etkileyen önemli bir Gençlik Lideriydi.
İslam dünyasının yakından tanıdığı Seyyid Kutup, Mevdudi, Abdülkadir Udeh, Ali Şeriati, Muhammed Hamidullah, Malik bin Nebi gibi düşünürlerin kitaplarını gençlerle buluşturdu. Tasavvufi yönü de olan Sedat Yenigün İran İslam Devrimini savunmuş ve her platformda Devrimin Siyasi ve Stratejik açıdan İslam Dünyasına kazanımlarını anlatmaya çalışmıştır. O da Metin Yüksel gibi “Karanlık Güçler” tarafından şehit edilmiş ve Faili meçhul bir cinayet olarak kalmıştır.
Benim uzun zamandır dikkatimi çeken bir husus var. Ve o konuya değinmek istiyorum. Hem Metin Yüksel hem de Sedat Yenigün Milli Görüş Gençliğinin önderleri olmaları ve her ikisi de şehit olmalarına rağmen neden Sedat Yenigün Milli Görüş gençliğine anlatılmaz ve tanıtılmaz? En azından Metin Yüksel kadar neden ismi zikredilmez?
Metin ağabey için yazılmış (kim tarafından yazıldığı bilinmeyen) marşta bile Metin Yüksele ithafen “Bizlerin önderi siz şehitler” ifadesi kullanılır. Oysa Sedat Yenigün için yazılmış ne böyle bir marş vardır nede böyle bir itham!
Her sene Milli Gençlik Vakfı Fatih Camii avlusunda Üniversiteli Gençlerle birlikte Metin Yükselin Şehadet şerbeti içtiği yerde onu marşlar, ezgiler, Kuran ve dualarla anarlar. Ama Sedat Yenigün için böyle bir anma söz konusu değildir. Üniversiteli gençliğin pozisyonu itibariye Sedat Yenigün’ü rol model alması gerekirken, neden ısrarla ortaokul 2.sınıftan terk olan biri (haşa küçümsemek için kullanmıyorum bu ifadeyi) “önder” ve rol model olarak gösterilir?!
Mesela şunu herkes çok net bilir; Metin Yüksel Cami avlusunda Ülkücüler tarafından namaz çıkışı şehit edilmiştir. Bu durum ise o günden bugüne kadar Milli Görüş ile Ülkücü Hareket arasında hep bir “fay hattı” olarak varlığını sürdürmüştür. Her sene yapılan anma programları bu fay hattının taze ve aktif kalmasını sağlamıştır.
Her ikisi de şehit olmalarına ve her ikisi de Milli Gençliğin Lideri olmasına rağmen neden Sedat Yenigün değil de Metin Yüksel ön plana çıkarılır?
Oysa Milli Görüş Hareketinin kurucu Lideri olan Erbakan Hoca her zaman için eğitimli, kendini her alanda geliştirmiş, genel kültürü üst seviyede olan bir gençliğin olmasını istemiştir.
İşte buna rağmen neden Sedat Yenigün değil de Metin Yüksel?!
"Kıyamet gününde âlimlerin mürekkebi ile şehidlerin kanı tartılır, âlimlerin mürekkebi şehitlerin kanından ağır gelir." (Suyûti, el Câmiu’s Saiğr, nr 10026; İbn Abdilberr, Câmiu Beyâni’l- İlm, nr. 139; Keşfu’l-hafa, 2/400)