Zenginin Malı Züğürdün Çenesini Yorar atasözü genellikle yoksul, parasız insanların, zenginlerin sahip oldukları mallar üzerine konuşmayı sevdiğini dile getirmek için kullanılır.
Zenginin Malı Züğürdün Çenesini Yorar, atasözüne Malı yerine siyaset yoksulu veya dünya siyasetine yön verenlerin siyasetini ancak yorumlamaya gidenler için, bir ifade olarak dikkat çekmek için kullandık
Batı Dünyasını da yöneten dünyaya hakim olmaya veya yönetmeye çalışan (Siyonizm) üst aklın kuruluşlarından biri olan Think tank kuruluşları ile de üretilen fikirleri, senaryoları uygulamaya koyarlar. Bu planlar Yüz Yıllık, On Yıllık veya bu plana bağlı gündelik de olabilir. Ama ana plan ana fikir hep aynıdır. Bu üst akıl, bazen kendisine bağlı kuruluşlarla, bazen de kendisine bağlı ülkelerle dünya siyasetine genel veya lokal çözümler üretir. Kurumlar BM-NATO-VARŞOVA PAKTI-DAVOS vs. gibi kuruluşlardır. Ulusal devlerde malum en başta G-20’leri sayabiliriz. ABD, İngiltere, Rusya Almanya, İsrail vb. Bazen bir ülke, bazen bir örgüt (Siyasi Partiler, Platformlar, Vakıflar, Dernekler, Kulüpler veya FETÖ-PKK vb.) taşeron olarak da kullanılabilir. Hatta Kişi veya kuruluşlar kullanıldıklarının bazen farkında bile olmazlar.
İngiltere Başbakanı Thatcher, NATO’nun İskoçya da/Turnberry (7-8 Haziran 1990) düzenlemiş olduğu bir toplantısın da yapmış olduğu bir konuşmasında "SSCB yıkılmıştır, karşımızda düşman kalmamıştır. Ama düşmansız bir ideoloji yaşayamaz. Yeni bir düşman bulmamız lazım. Düşman aramaya ise gerek yok; yeni düşmanımız İslâm'dır" demiştir.
11 Eylül 2001 yılında ABD’de İkiz kulelere, Pentagon’a yapılan planlı saldırıların ertesi günü Fatihte bir lokalde Aşure günü münasebetiyle değerli bir dostumuz olan Gerçek Hayat Dergisinin kurucusu ve eski imtiyaz sahibi de olan Türker Saltabaş ile birlikte 30 kadar arkadaşla aşure paketliyorduk dağıtılmak üzere…
30 kişi ikişerli gruplar halinde kendi aralarında uğultu halinde her kafadan gündemi tartışırlarken biz Türker Beyle karşılıklı aşureleri paketliyor suskun vaziyette bu uğultuyu ve tartışmaları dinliyor idik. Eğildim kulağına “Zenginin Siyaseti Züğürdün Çenesini Yorar” dedim.
Kafasını kaldırıp hayret edercesine,
-Sence? Dedi.
-Pearl Harbor! Dedim.
-Emin misin? Dedi. (Zeki insan hemen ne demek istediğimi anladı) Evet dedim yakında göreceğiz.
İkinci dünya savaşında ABD dünya savaşına girebilmek için, üst akıl tarafından düzenlenmiş bir senaryoya girer. Japon İmparatorluğu Deniz Kuvvetleri'nin 7 Aralık sabahı Hawaii adalarının Oahu adasında bulunan Pasifik Filosu ve Pearl Harbor askeri üslerine karşı düzenlediği sürpriz saldırıdır. ABD artık bu saldırı ile Dünya savaşına "Yeni Dünya Düzenine" şekil vermek için taşeron olarak girmiş oluyordu.
11 Eylül de olan olaylarda, ABD ve Batı müttefikleri Ortadoğu’ya yeniden şekil verebilmek için düzenlemiş olduğu bir senaryonun parçasıydı. (uzatmamak adına detaylara girmiyorum) Bütün dünya savaşları da hep böyle başlamamış mıydı?
ABD Başkanı George Bush'un 6 Kasım'da açıkladığı "Ortadoğu'yu özgürleştirme stratejisi", Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin Davos'ta açıkladığı "Büyük Ortadoğu'da Reform" projesi, Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın konuya ilişkin açıklamaları… Sürecin, 21 yüzyıl İslam Dünyasının şeklini belirleyecek bir "harita“ya dönüşeceğini gösteriyordu.
11 Eylül İkiz kulelere ve Pentagona yapılan saldırıların akabinde ABD, Afganistan işgalini meşrulaştırmak için BM Güvenlik konseyinden 14 Kasım 2001 tarihinde 1378 sayılı kararı çıkartmış ve başkan George W. Bush ABD liderliğindeki NATO kuvvetlerinin Afganistan işgalinin hedefini ve niyetini şöyle açıklamış “Haçlı savaşını başlatıyoruz” demiştir.
Akabinde geriye dönüp baktığımızda Başta Türkiye ve Ortadoğu’da 21'inci yüzyılın ilk on yılında, özellikle Müslüman dünyasından Başta Türkiye olmak üzere Afganistan, Pakistan, Irak, İran, Suriye, Mısır, Libya ve devamı olan 26’nın üzerinde ülkeleri kapsayan bir operasyona başlamıştır. Bu gün halen yaşadığımız kan, gözyaşı ülkelerde yaşanan zulümler “Haçlı savaşını başlatıyoruz” ile devam etmektedir.
Peki Niçin? ve Kime karşı? Amaç Nedir? Bunları sorgumak gerekmezmi?
Mesela Sedat peker’in milyonlarca kere izlenen YOUTUBE videolarının arka planı, Doların göbek çatlatırcasına aniden yükselip inmesi, Dövize endeksli kur faizlerinin düşürülmesi ve maliyetlerin hazineye yansıtılması binlerce konunun hep önüne arkasına ve detayını iyi bilmek ve takip etmek gerekir. Siyaset fakiri olmamak veya siyaset züğürdü olmamak için.
Günümüzde yapılan ister Dünya çapında ister bölgesel olayların evvelinden siyaseti takip edemediğin veya üretemediğin zaman, olayları onların bizim bilmemiz kadarını öğreneceğimiz yerlerden takip edersek, olan bitenin ya da olabilecek senaryoların parçası oluveririz. "Dinde siyaset yoktur" veya "Müslümanlar siyasete bulaşmamalı" bu tür uvertürlerde yine seneryo sahiplerinin uydurmasıdır. Burada Müslümanlara düşen büyük görevler vardır.
Bu konuyu da fazla uzatmamak adına ve 1990 yıllarından itibaren senaryoya konan ulusalcılar ile küreselcilerin savaşı ise ayrı makaleler konusudur. Biz sadece bir atasözünde kelimeyi değiştirerek bir noktaya değiniverelim dedik.