Abdullah b. Ömer (r.anhümâ) şöyle demiştir:
“Kul, dünyada meşru olmayan şeylerden faydalanırsa, sağladığı fayda dünyevî bakımdan değerli de olsa, Allah katında o kulun değeri düşer.
Kişi, bâkî olanı fâni olana tercih etmeyi akıllılık saymadıkça hakikî imana sahip olamaz.”
(Ebû Nuaym el-İsfehânî, Hılyetü’l-Evliyâ, 1/306.)
Vehb b. Keysan: Abdullah b. Zübeyr (r.a.) bana şu öğütleri ihtiva eden bir mektup yazdı:
“ Muttakîlerin tanındıkları ve kendilerinin de tanıdıkları bazı alametler vardır. Bunlar;
Belalara sabır,
Kazaya rıza göstermek,
Nimetlere şükretmek,
Kur’ân’ın hükümlerine boyun eğmektir.
Âmirler, satılan malın götürüldüğü pazar gibidir. Eğer âmir, haktan ayrılmayan biriyse ona hakikatler getirilir ve hakkı olanlar gelir.
Âmir hakka hukuka riayet etmeyen biriyse, ona kötü işler getirilir ve kötü kimseler gelir, o da ona göre muamele yapar.”
(Ebû Nuaym el-İsfehânî, Hılyetü’l-Evliyâ, 1/336.)