3. Allah’a, vicdanımıza ve sözleşmemiz adına sorumluluk düşüncesiyle hareket etmek
Kurumdaki her bir fert, bulunduğu konumun gereğini yapmak üzere işe alınmıştır. Bu bir sözleşmedir. Her şeyden önce Allah’a sonra vicdanına karşı sorumlu olduğunu bilmeli sonra da sözleşmenin gereğini yerine getirme sorumluluğu ile hareket etmelidir. Sorumlu yönetici ve yönetilen herkes kendisine göre hareket eden değil, kurum için kurulan sistemin işlerliğini sağlayan kişilerdir. Kurum içinde herkes sorumludur.
“Bir insana kuvvet veren şey, işinde çalışmak ve ilerlemek gücünü temin eden sorumluluk duygusudur.”
Gassion
“Herkes, her şeyden sorumludur.”
Dostoyevski
“Yalnız yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da sorumluyuz.”
Jean B. Moliere
“Sorumluluk dağıtmanın kuralı, herkese kendi yetenekleri doğrultusunda sorumluluklar vermektir.”
Zhangh-Yu
4. Kurumun varlığını kendi varlığımıza tercih etmek, kendimizi değil kurumu öne çıkarmak
Kurum var olacak ki kurumdaki kişiler de devam edebilsin. Bunun için kurumun sevilmesi ve sevdirilmesi gerekir. Kişi idealini sever, ideali için idealine ulaşmanın sebebi olan kurumunu da sever.
Kurumun maksadı, insana hizmettir. İnsanın da varlığı davasına hizmettir.
“Görevini tam yerine getirmemiş olanın vicdan yarasına ne mazeretin çaresi ne de ilacın şifası çare getirebilir.”
Mevlânâ
“Görevin öğretilmesinden çok, sevdirilmesi gerekir.”
A. Vinet
“Görev duygusu, en büyük terbiyeci güçtür.”
Albert Schweitzer
5. Birbirimizle ahitleşmek
Kurumda bulunmak; kurumun hedefini hedef edinmek, ilkelerine uymak, faydalı olup zarar vermekten sakınmak üzere ahitleşmek demektir.
“Emanetin en faziletlisi, ahde vefa etmektir.”
Hz. Ali (k.v.)
“Bin kere vaat edeceğine, bir kere vaadini yerine getir.”
Said-i Nursî