Ruhun kurtuluşu, her şeyi izah edebilecek ilim ve irfana sahip olunması, kalbin itminanı ve huzur bulması ile gerçekleşir.
Her şeyi izah edecek ilmi, ancak her şeyi Yaratan Allah’ın vahyi olan Kur'ân-ı Kerîm, Kur'ân-ı Kerîm’in hem sözlü hem fiili beyanı olan hadîs-i şerîfler ışığında elde etmek mümkün olur. Kalbin itminanı; ilim ve irfan, iman, amel, zikir ve fikir yani tefekkürle gerçekleşir.
Bunların delilleri olan âyet-i kerîmeler şunlardır:
“De ki: Şüphesiz Allah, dilediğini (sapmasını isteyenin sapmasını) saptırır/sapmasını yaratır, kendisine yöneleni de hidayete erdirir. Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah'ın zikriyle huzura kavuşanlardır. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ın zikri ile huzur bulur.” (Ra’d sûresi 13/27-28)
İlim, imanı gerektirir; iman, tevhidi gerektirir; tevhîd, teslimiyeti gerektirir; teslimiyet, tevekkülü gerektirir; tevekkül saadet-i dâreyni yani dünya ve âhiret mutluluğunu gerektirir.
Hakka karşı görevin ilki namazdır. Sâlih amelin başı, namazdır. Halka karşı görevin ilki hayır yapmak ve halka hayırlı olmaktır. İşte bunu belirten ilâhî mesaj şu âyettir:
“Ey iman edenler! Rükû edin; secdeye kapanın (namaz kılın); Rabbinize ibadet (kulluk) edin; hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz. (Hacc sûresi 22/ 77)
Mutlu edenler mutlu olurlar. Bu mutluluk da zamanla ruhun mutluluğunu sağlar.
Ruhun bedene, bedenin de ruha tesiri bir gerçektir. Ama hangisi galip ise diğerini tesir altına almaktadır. Ruhun bedene nispeti, erin ata nispeti gibidir. Burada erin gaye, atın alet olması gerekir. Ruh, atı kendi hedefine ulaşmada alet etmesi gerekir. Yani ata, er için önem verilmesi lazım geldiği gibi, bedene ruh için önem verilmesi gerekir.
Hem ruh hem beden için Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Artık (Cuma) namazı kılınınca yeryüzüne dağılın, Allah’ın lütfundan arayın ve Allah’ı da çok zikredin ki kurtulasınız.” (Cuma sûresi 62/10)
Birisi maddî rızık diğeri manevî rızık; birisi bedenin diğeri ruhun rızkıdır.
Bedenin şifaya kavuşması için nasıl ki perhiz lazımsa ruh için de perhiz lazımdır.
Ruhun perhizi:
- Allah’ın reddettiği küfür ve şirkten korunması,
- Çirkin ahlaktan kurtulması;
- Doğru bilgi ile doğru imana sahip olması;
- Yasaklardan sakınması,
- Emirleri yerine getirmesidir.
Ruhun hapları ise Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadîs-i şerîflerde geçen dualar ve zikirlerden vird edinmesidir.