Mutlu kılmak için mutlu olmak gerekir. Mutlu olmanın beş basit kuralı:
1. Kalbi nefretten arındırmak
“Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.”
Said Nursi
İyi kalp, yanlış anlayış ve davranışlardan salim olan kalptir.
Kıyâmet günü kurtulan kişi riya, ucup, kibir, hased, kin, hırs, cimrilik ve öfke gibi kötü ahlâktan kalb-i selîm sahibi olanlardır.
Bazı ârifler şöyle demiştir:
“Üç kimsenin duası kabul edilmez: Haram yiyen, gıybeti çok yapan, Müslümanlara karşı kin tutan ve hased eden kimse”
Kûtu’l-Kulûb isimli eserden.
2. Zihni, endişelerden arındırmak
Zihnin doğru çalışması, niyetin halis, bilginin sahih, kalbin sâlim olmasına bağlıdır. İşte bundan sonra endişeleri gidermek kolay olur.
3. Sade yaşamak
“Sadelik, iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur.”
Tolstoy
4. Çok vermek
Allah’tan çokça alanlar, çok verenlerdir. Vermeyenin alması da muhal gibidir. Verenler, verene Allah’ın vereceği vadine güvenenlerdir. Cimriler ise şeytanın “Fakir olursunuz, sakın vermeyin!” tehdidine aldanan kimselerdir.
“Şeytan sizi (verirseniz fakir olursunuz diye) fakirlikle korkutur ve size cimriliği telkin eder. Allah ise size katından bir mağfiret ve bir lütuf vadeder. Allah fazlı geniş olan ve her şeyi bilendir.”
(Bakara sûresi 2/268.)
5. Halktan geleni daha az beklemek
Haktan bekle, halktan bekleme! Halkın kalbi, Hakk’ın elindedir. Zira âyet-i kerîmede
“Muhakkak iman edip salih amel işleyen kimseler için Rahmân (olan Allah), (insanların kalbinde) o kimsenin lehine sevgi yaracaktır” buyrulmuştur.
(Meryem sûresi 19/96.)
Sahabeden birisi Hz. Peygamber (s.a.s.)’e şöyle bir soru sorar:
Ya Rasûlallah! Öyle bir şey öğret/göster ki ben onunla amel edince beni hem Allah sevsin hem insanlar sevsin!
Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle cevap verir:
“Dünyaya zâhid ol/rağbet etme ki Allah seni sevsin, insanların ellerindekine rağbet etme (göz dikme) ki insanlar seni sevsin.”
(İbn Mâce, Zühd, 1.)
Binalar sağlam ve düzeltilmiş tuğla ve taşlardan yapılınca sağlam olur. Kişilerin sağlam iş yapmaları, ilim ve irfan sahibi, karakterlerinin sağlam ve şahsiyetlerinin de terbiyeden geçmiş olmalarına bağlıdır.