Dosta tavrımız, dostluk etmektir. Bazen düşmanlık etse bile, dosta yakışan değil bize yakışan, dostluk etmektir. Dosta ve düşmana karşı ihtiyatlı olmak akıllıca olandır. Dost, düşmana alet olmadıkça dostluk etmeyi tercih ederiz.
İçten pazarlıklı olan dostlardan uzak durmak akıllıca olandır.
Düşmandan uzak durmak, dostlara karşı da ihtiyatlı olmak, huzurlu hayat gereğidir.
“Düşmanın en büyük hilesi, dostluğudur.”
Sadi-i Şirâzî (rh.a.)
Bana tavsiyede bulun diyen bir adama, Sahabenin zirvelerinden olan Übey b. Ka’b (r.a.) şu tavsiyelerde bulunmuştur:
“Seni ilgilendirmeyen şeylerle uğraşma. Düşmanından uzak dur. Dostuna karşı da ihtiyatlı davran. Ölünce istemeyeceğin şeyi, hayatta iken de isteme. Senin ihtiyacının karşılanıp karşılanmamasını önemsemeyenlere bir ihtiyacını arz etme.”
“Açık yürekle konuşan düşman, içten pazarlıklı dosttan iyidir.”
Hz. Ali (r.a.)
Düşmanları dost etme imkânı varsa dost edilmeye çalışılmalıdır. O kimse mertse, âdilse, sözünde duransa, güveniliyorsa dost edinmeye değer. Dostluğa layık olmayanlara iyilik, iyiliğe karşı kötülüktür.
Şu önemli ölçüdür: Kâfirlere dost olmak yoktur ama dostluğunu kazanmak vardır, iyilik ederek, af ederek!..
“Bir düşmandan kurtulmanın en iyi çaresi, onu kendine dost etmektir.”
IV. Henri
“Bütün düşmanlıkların aslı; kötülerle dostlukta ve onlara iyilik etmektedir.”
İmam-ı Şâfiî (rh.a.)