5. Dünya ve âhiret karşı karşıya gelince hangisi tercih edilmelidir?
Akıllı adam, fânî olanı bâkî olana tercih etmez, tam tersine dünya ile âhiret karşı karşıya gelince âhireti dünyaya tercih eder.
Malı ve canı Allah yoluna feda etme olan Allah yolunda cihad, dünyanın âhiret için feda edilmesi gerektiğinin en güzel delilidir.
Hiçbir zaman, dünya için âhireti feda etmeye izin verilmemiştir. Kâfirlerin özelliklerinden bahsedilirken Kur'ân-ı Kerîm şöyle anlatır:
“O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Şiddetli azaptan dolayı kâfirlerin vay haline! Onlar, dünya hayatını âhirete tercih edenler, Allah yolundan engel olanlar ve onu eğri göstermeye çalışanlardır. İşte bunlar haktan uzak bir sapıklık içindedirler.”
(İbrahim sûresi 14/2-3.)
“Kerîm/şahsiyetli insan Allah’a isyanı tasvip etmez, hakîm insan ise dünyayı âhirete tercih etmez.”
Yahya b. Muâz (rh.a.)
Hz. Peygamber (s.a.s.), ezan okununca hemen dünya işini bırakıp mescide giriyordu.
Hz. Peygamber’in bu fiili, âhireti dünyaya tercih ettiğine ve âhiretin dünyaya tercih edilmesi gerektiğine delildir.
Dünya iki kısımdır: Övülen dünya, yerilen dünya.
Övülen dünya; Hakta ve hayırda harcanıp kullanılan, helal yolla kazanılıp israf etmemek şartıyla hayırda, meşru yolda harcanan, dünyayı veren Allah’ın rızasını kazandıran, âhirette ebedî mutluluk yeri olan cenneti kazandıran dünyadır.
Yerilen dünya; gayrimeşru yollardan kazanılan, harcarken de gayrimeşru yollara harcanan, dünyayı insanın emrine veren Allah’ın rızasını kaybettiren, ebedî sürur yurdu olan cenneti kaybettiren dünyadır.
Kur'ân-ı Kerîm, övdüğü mü’minlerden bahsederken şöyle buyurmuştur:
“Nice erler ki ne ticaret ne alım-satım kendilerini zikrullah/Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan, zekât vermekten alıkoymaz, kalplerin ve gözlerin kıvranacağı günden korkarlar. Çünkü Allah kendilerine işledikleri amellerin en güzeli ile mükâfat verecek, fazlından da ziyadesini verecektir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir.”
(Nûr sûresi 24/37-38.)