6. Dünya sevgisinden nasıl korunabiliriz? (Devamı)
Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.) şöyle dedi:
Rasûlullah (s.a.s.) minbere oturmuş biz de onun etrafına oturmuştuk. Rasûlullah:
“Benden sonra size dünya nimetlerinin ve zînetlerinin açılmasından ve onlara gönlünüzü kaptırmanızdan korkuyorum” buyurdu.
(Buhârî, Zekât, 47, Cihâd 37; Müslim, Zekât, 121-123; Nesâî, Zekât, 81; İbni Mâce, Fiten, l8.)
Yine Ebû Saîd el-Hudrî’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (s.a.s.):
“Dünya tatlıdır ve manzarası hoştur. Şüphesiz ki Allah dünyanın idaresini size verecek ve nasıl davranacağınıza, ne gibi işler yapacağınıza bakacaktır. O halde dünyadan sakının ve kadınlardan korunun” buyurmuştur.
(Müslim, Zikr, 99.)
“…kadınlardan korunun” ifadesinden maksat, evlenmesine engel bulunmayan kadınlarla başkası yokken aynı odada beraber bulunmamak, onlara şehevi duygularla bakmamak, laubali tavırlar takınmamak…velhasıl zinaya götüren sebeplerden uzak durmaya dikkat etmektir.
Mü’min için dünya hayatı, cennet hayatına nisbetle zindan gibi, kâfir için de cennet gibidir. İşte bunu en güzel ifade eden hadîs-i şerîf şudur:
“Dünya, mü’minin zindanı, kâfirin de cennetidir.”
(Müslim, Zühd, 1; Tirmizî, Zühd, 6; İbni Mâce, Zühd, 3.)
Mü’min, dünyada ne kadar rahat olsa bile cennet hayatına göre dünya hayatı zindan gibidir. Kâfir de bu dünyada ne kadar rahatsız olsa bile cehennem hayatına nisbetle dünya hayatı cennet hayatı gibidir.
Ebü’l-Abbâs Sehl İbni Sa’d es-Sâidî (r.a.)’in söylediğine göre, Peygamber (s.a.s.)’e bir adam geldi ve:
–Yâ Rasûlallah! Bana, yaptığım zaman hem Allah’ın hem de insanların beni seveceği bir iş söyle, dedi. Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem:
– “Dünya ve dünyalıklardan yüz çevir, Allah seni sevsin; halkın elinde olandan yüz çevir, insanlar seni sevsin” buyurdu.
(İbni Mâce, Zühd, 1.)