7. İnsanların mallarına karşı iffetli olan/tenezzül etmeyen
Ebü’l-Abbâs Sehl İbni Sa’d es-Sâidî (r.a.)’ın söylediğine göre, Hz. Peygamber (s.a.s.)’e bir adam geldi ve:
–Yâ Rasûlallah! Bana, yaptığım zaman hem Allah’ın hem de insanların beni seveceği bir iş söyle, dedi.
Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem şöyle buyurdu:
– “Dünya ve dünyalıklardan yüz çevir ki Allah seni sevsin; halkın elinde olandan yüz çevir ki insanlar seni sevsin.”
(İbni Mâce, Zühd, 1.)
Rasûlullah Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Veren el alan elden hayırlıdır. Yardım etmeye, geçimini üstlendiğin kimselerden başla! Sadakanın hayırlısı, ihtiyaç fazlası maldan verilendir. Dilenmekten sakınan kimseleri, Allah iffetli kılar. Halka karşı tokgözlü davranmak isteyenleri de Allah, insanlara muhtaç olmaktan kurtarır.”
(Buhârî, Zekât, 18, Nefekât, 2; Müslim, Zekât, 94-97, 106, 124; Ebû Dâvûd, Zekât, 28, 39; Tirmizî, Zekât, 38, Birr, 77, Zühd, 32; Nesâî, Zekât, 53, 60.)
Fakîh, ilmini verdiği gibi, varsa varlığından da vermelidir.
Mutluluk, almada değil, vermededir. Allah, verene vermektedir hem de kendince vermektedir.
8. Topluluklara nasihat eden
Hem diliyle hem haliyle nasihat eder.
Hz. Ömer (r.a.) şöyle demiştir:
“Nasihati sevmeyen ve nasihatçisi olmayan kavimde hayır yoktur.”
Hasen-i Basrî, yedi özelliği saydıktan sonra “topluluklara nasihat eden“ dedi. Çünkü bu özelliklere sahip olanın nasihati tesir eder.
Şu âyet-i kerimede de aynı şekilde altı şeyi saydıktan sonra yani altı şeyi yap ki marufu emri, münkeri nehyi yapmanın tesiri olsun demektir:
“Tövbe edenler, ibadet edenler/kulluk edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar. İşte bu müminleri müjdele!”
(Tevbe sûresi 9/112)
Tabiinin büyüklerinden Süfyan b. Uyeyne (rh.a.) şöyle demiştir:
“Kul, kırk gün Allah için ihlâslı olursa Allah onun kalbinde hikmeti bir bitki gibi yeşertir. Dilini onunla konuşturur. Ona dünyanın kusurlarını, hastalığını ve ilacını gösterir.”
(Hılyetu’l Evliya, VII, 287.)
Kırk gün değil, kırk senedir bu ilim ve ihlasla amel edenlerin tesiri daha fazla olur diye hüsn-i zan ediyoruz.