5. Öğrenimi üstün olanın değil, eğitimi yani ahlâken üstün olanın üstün olduğunu kabullenmek
“Bir insanı ahlâken eğitmeden zihnen eğitmek topluma belâ kazandırmaktır.”
F. D. Roosevelt
6. Hâkimiyet ve gâlibiyetin hevâya hâkim olmakla elde edileceğini idrak etmek
“Nefsinin hevâsını öldüren, harpte düşmanı öldürenden daha güçlüdür.”
“Her gün kişinin ilmiyle hevâsı insana gelirler. Kalbi üzerinde birbirleriyle mücadeleye girişirler. Eğer kişinin ilmi, hevâsına galip gelirse o gün o kişi için kazanç günüdür. Şayet hevâsı ilmine üstün gelirse o gün de zarar günüdür.”
Ebû Hazm (Seleme b. Dinar)
“Ey nefsim! Sen Firdevs-i A’lâ’da durup Peygamberler, sıddıklar, şehitler ve sâlihlerle beraber Allah’a manen yakın olmak mı istiyorsun? Acaba yaptığın hangi amelle bunu istiyorsun? Bunun için hangi şehvetini terk ettin? Yuttuğun hangi öfkenle bunu talep ediyorsun? Kesilen hangi sılay-ı rahmi yerine getirdin de bunu istiyorsun? Kardeşinin hangi sürçmesini, hatasını affettin de bunu kendine lâyık görüyorsun? Acaba Allah için hangi uzak insanı kendine yaklaştırdın da böyle bir neticeyi arzuluyorsun?”
Fudayl b. Iyâz (rh.a) İmam-ı Gazâlî’nin İhyâ’sından
7. Nimetlerin gerçek sahibinin Allah olduğunu bilip şeytanın değil de Allah’ın sözünü tutmak
Mâlik b. Dinar’a “Nasılsınız, iyi misiniz? diye sorulunca şu cevabı vermiştir:
“Nasıl olacağım? Her gün Rabbimin nimetlerini yiyor, şeytanın sözünü tutuyorum. İyiyim diyebilir miyim?”