1. Önce hedefe ulaşmayı dert edinmek
“Derman arardım derdime derdim bana derman imiş.”
Niyaz-i Mısrî
2. Ciddî olmak, gayret etmek, takatin sonuna kadar çalışmak ve güzel bir metot izlemek
Ciddiyet, iddia ettiğine verdiği önemi gösterir.
Gayret, idealin fiiliyata geçmesini istemenin ispatıdır.
Takatin sonuna kadar çalışmak, ilâhî lütuf istemenin fiilî ifadesidir. Çünkü insanın bittiği yerde ilâhî lütuf başlar.
Metotlu hareket eden kimse, sağa sola sapmadan hedefe ulaştırıcı prensiplere dikkat ederek yönelen kimsedir. Çünkü hedefine ulaştırıcı prensiplerle yönelen er veya geç hedefine ulaşır.
Metotsuz insan, hedefinden hızla uzaklaşan kimseye benzer, hedefine ulaşması mümkün değildir.
3. Kendi vizyonundan ve misyonundan taviz vermemek
Taviz tavizi doğurur, tavizsizlik güveni doğurur, toplulukların ciddî olanlara yönelmesine sebep olur.
4. Durduğun ve varacağın yeri görmek
Gideceği yeri bilmeyenin durduğu yerin de ulaştığı yerin de önemi olmaz.
5. Davayı ilim adamlarıyla halka mal etmek
İlme mal olmayan dava hakikat değildir. Halka mal olmayan dava da hayalden öteye geçmez. İşte bundan dolayı fikri halka mal etmenin fırsatlarını oluşturup değerlendirmek gerekir. Fikir halka mal olunca ordular bile karşı koyamaz.
İlme mal olması, ilim adamlarının sahip çıkması demektir. Halka mal olması da hayalin gerçekleşmesi demektir.
6. İnandığı çevresindeki ekiple birlikte çalışmak
Ekiple beraber çalışmak, sayıların çarpımı demektir. Dört tane bir, yan yana gelince bin yüz on bir olur. Ekip birlikteliği yoksa sayıların toplamı demektir. Dört tane birin toplamı sadece dört eder.
Ekibin özelliği, niyetlerinin ve hedeflerinin üstün, yollarının müstakim ve prensiplerinin isabetli oluşudur.
7. Ara hedefler tesbit etmek, ulaşılan ara hedefleri esas hedefe yaklaştırıcı kılmak
Her ulaşılan ara hedef, esas hedefe ulaşmanın aşk ve heyecanını kazandırır, bu işin olabileceğinin güvenini sağlar.
8. Ulaşılan ara hedefleri daima az görmek
“Adamın, bir gün evine ulaşabilmesi için birçok konakları bırakıp gitmesi gerek.”
Mevlana
9. Kendini ve zamanını iyi yönetmek
Kendini yönetmek, zaaflarını ve kabiliyetlerini bilmekle; zamanını yönetmek, plânlı ve programlı olmakladır.
Kendisini yönetemeyen, başkasının yönetimine mahkûm olur.