6. Nefsimize ağır gelecek miktarda iyilik yapalım, kalp kırmayıp gönül yapalım, kin tutmayıp intikam hırsıyla yaşamayalım ve Allah’tan yardım isteyelim, dua edelim!...
İnsanın görevi önce yaratanına karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmektir imkân nispetinde yani takvaya dikkat etmektir.
Takvâ için bilgi lâzımdır. Bilginin yolu dinlemektir. Dinleyince gereğini yapmaktır. Yapılması gerekenin ilki hem insanlara hem de kişinin âhiretine fayda olacak bir hayır yapmaktır. Buna engel olan da kişinin cimriliğidir. Bu konuda Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Allah’a karşı gücünüz yettiği kadar takvâlı olun (Allah’a karşı yanlış yapmaktan korunun; emirleri yerine getirerek, nehiylerinden sakınarak), dinleyin, itaat edin, infak edin, kendileriniz için hayır yapın, her kim de nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa ernlerdir. Eğer Allah’a (rızası uğruna) bir karz-ı hasen/ödünç verirseniz, (Allah) onu sizin için kat kat artırır ve sizi bağışlar ve sizi de mağfiret buyurur, Allah şekûrdur/çok mükâfat verendir, halîmdir/ceza vermekte acele etmetendir.”
(Teğâbün sûresi/ 64/16-17.)
Kalp kırmak kabalıktır, kaba davranmakla olur. Kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına yapmaktır.
Görevimiz kırmak değil belki tamirdir. Mü’minin gönlü Kabe’den daha yücedir. Kabe’ye kabalık nasıl bir kabalıksa, mü’mine kabalık da daha büyük yanlışlık olduğuna göre mü’mine yakışan kabalık değil inceliktir, kibârlıktır. Kin değil af taraftarı olmak kalp huzuru için iyi bir sebep ve iyi bir imkândır.
Bütün bunlarda başarılı olmak ancak Allah’ın yardımıyladır. Allah’ın yardımı, râzı olduğu yolu izleyenlere olur.
Kin ve intikam hırsı insanı huzursuz eder, af ise huzura kavuşturur. Huzuru huzursuzluğa tercih edenler af yolunu tutarlar. Hata edersek af dileyelim bize hata edilirse affedelim, işte huzur budur.
7. Sıkıntıya katlanılmadıkça sıkıntıdan kurtulmanın olmayacağını bilip sıkıntılara cesaretle ve heyecan duyarak katlanmak gerekir.
Sıkıntıya katlanmak sabırladır. Sabır, nefsi hoşlanmadığı şeyi yapmaya hapsetmektir. Sabreden yani nefsine muhalefet eden zaferi elde eder. Bu dünya ve âhiret kazanmak için geçerlidir.
“Antrenmanların her dakikasından nefret ediyordum; fakat kendi kendime “Vazgeçme!” dedim, “şimdi sıkıntı çek ve hayatının geri kalanını şampiyon olarak yaşa!”
Muhammed Ali
“Hoşlanmadığınıza sabretmedikçe hoşlandığınıza ulaşamazsınız.”
Hz. İsa (a.s.)
“Cesaret korktuğunuz bir şeyi yapmaktır, korkmuyorsanız cesaret gösteremezsiniz.”
Edward Rickenbacker
“Zor hemen yapılır, imkânsız biraz zaman alır.”
“Üşenme, erteleme, vazgeçme!”
“Sıkı çalışmak başarının sadece ilk yarısıdır, ikinci yarısı doğru seçimlerdir. Her ne yapıyorsanız yapıyor olun, başarıya ulaşmanın yolu bu ikisini bir arada kullanmaktan geçer.”
İvan R. Misner
“Başarmak için çözüme odaklanmak, zaman yönetiminde tavizsiz davranmak, doğru tahminlerde bulunmak.”
“Sincaptan ders alınmalıdır, çünkü alt dala ulaşabilmek için üst dalı hedef alır.”
Voltaire
“Tarihin kaydettiği her büyük hareket, heyecanın zaferidir.”
Emerson
“Hiçbir büyük iş heyecansız başarılmaz.”
Emerson
Heyecan, samimiyet, ciddiyet.
“Güzel sözün kuvveti, hatibin söylemeğe değer bir söz sahibi olmasında ve bu sözü söyleme ihtiyacını hissetmesindedir.”
Prof. Brander Matthews
“İstemek “istiyorum” demek değil, harekete geçmektir.”
A. Maurrois