2. Kardeşlerin birbirlerine karşı hakları ve görevlerine dikkat etmek
a) Kardeşler birbirleri üzerindeki haklara riayet ederler
Hz. Peygamber (s.a.s.), mü’minlerin birbirlerine karşı hakları konusunda şöyle buyurmaktadır:
“Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı beştir: 1) Selam almak, 2) Hastayı ziyaret etmek, 3) Cenazeye katılmak, 4) Davete icabet etmek, 5) Hapşırıp (elhamdülillâh diyene) yerhamükellâh demek.”
(Buhârî, Cenâiz, 2; Müslim, Selâm, 4; İbn Mâce, Cenâiz, 1.)
Başka bir hadiste de hakların altı olduğu belirtilmiştir. Şöyle ki:
1) Selâm vermek,
2) Davete icâbet etmek,
3) Nasihat etmek,
4) Hapşırana yerhamükellâh demek,
5) Hastayı ziyaret etmek,
6) Cenazeyi uğurlamak.
b) Mü’minler birbirlerini Allah için severler
Müslümanları birbirine bağlayan manevî bağın temeli imandır. İmanın tadını almanın şartlarından birisi de birbirlerini Allah için sevmeleridir. İşte bu konuda Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
“Üç özellik vardır ki, bunlar kimde bulunursa o kişi imanın tadını tadar: 1) Allah ve Rasûlünü (bu ikisinden başka) herkesten fazla sevmek, 2) Sevdiğini Allah için sevmek, 3) Allah kendisini küfürden kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmeyi ateşe atılmak gibi kerih görmektir.”
(Buhârî, Îmân, 9, 14, İkrâh, 1, Edeb, 42; Müslim, Îmân, 67; Tirmizî, Îmân, 10.)
Başka bir hadîs-i şerîfte şöyle buyurulmuştur:
“Amellerin en faziletlisi Allah için sevmek ve Allah için buğzetmektir.”
(Ebû Dâvûd, Sünnet, 3; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 146.)
“Gerçek sevgi, iyilik gördüğünde artmayan; kötülük gördüğünde eksilmeyendir.”
Yahya b. Muâz (rh.a)
“Her şeyin bir tartısı vardır. Sevginin tartısı fedakârlıktır. Fedakârlık etmeyenin sevgisine inanılmaz.”
Abdulazîz Bekkine Hz.leri
c) Kendisi için sevdiğini kardeşi için de sevmek, sevmediğini kardeşi için de sevmemek
Hz. Peygamber (s.a.s.) şu iki hadîs-i şerîfte şöyle buyurmuştur:
“Sizden biriniz kendisi için sevdiği şeyi kardeşi için de sevmedikçe iman etmiş olmaz.”
(Buhârî, Îmân, 7; Müslim, Îmân, 71-72; Tirmizî, Kıyâmet, 59; Nesâî, Îmân, 19, 33; İbn Mâce, Mukaddime, 9.)Valla
“Mü’min için mü’min, birbirini perçinleyen duvar gibidir”
(Müslim, Birr, 65; Buhârî, Salât, 88, Mezâlim, 5; Tirmizî, Birr, 18; Nesâî, Zekât, 67; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 404, 405.)