i) Büyüklere hürmet ve küçüklere merhamet eder
Bu konuda şu üç hadîs-i şerîfte Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
“Küçüklerimize merhamet etmeyen ve büyüklerimizin hakkını bilmeyen bizden değildir.”
(Ebû Dâvûd, Edeb, 66; Tirmizî, Birr, 15.)
“Saçı sakalı ağarmış müslümana, aşırı gitmeyip ahkâmıyla amel etmekten kaçınmayan Kur’ân hâfızına ve âdil devlet başkanına saygı göstermek, Allah Teâlâ’ya duyulan saygıdandır.”
(Ebû Dâvûd, Edeb, 23. )
“Bir genç, yaşından dolayı bir ihtiyara ikram (ve hürmet) ederse Allah da o kimseye onun yaşına geldiğinde ikram (ve hürmet) edecek kimseyi (halk ve) takdir eder.”
(Tirmizî, Birr, 75.)
k) Kimseye eziyet etmez, eziyetlere tahammül eder, elin ve dilin eziyetlerinden sakınır
Ebû Mûsâ (r.a.) şöyle demiştir:
-Ey Allah’ın Rasûlü! Müslümanların hangisi en üstündür? diye sordum.
Hz. Peygamber (s.a.s.):
“Dilinden ve elinden Müslümanların emniyette olduğu kimsedir” diye cevap verdi.
(Buhârî, Îmân, 4, 5, Rikâk, 26; Müslim, Îmân, 64, 65; Ebû Dâvûd, Cihâd, 2; Tirmizî, Kıyâmet, 52, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8, 9, 11.)
Başka bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
“Dilini tutan kurtuldu.”
(Tirmizî, Kıyâmet, 50. )
“Sana darılınca yalan ithamda bulunan, senin kardeşin sayılmaz.”
Fudayl b. Iyaz (rh.a.)
“Şu zamanda insanların kardeşliği, aşçının çorbasına benzedi; kokusu güzel, fakat tadı yok.”
Malik b. Dinar (rh.a.)
“İnsan şişirilmiş tulum gibidir, ağzı açılınca söner.”
Kaşgarlı Mahmud