Haberin Kapısı
2024-03-19 12:52:17

Hz. PEYGAMBER (S.A.S.)’E İMANDA VE AMELDE TABİ OLMAK

İbrahim Cücük

19 Mart 2024, 12:52

Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

“Sizden birisi, hevasını, getirdiğime tabi kılmadıkça iman etmiş olmaz.”

(Tebrîzî, el-Hatîb, Mişkâtü’l-Mesâbîh, I, 59, hadis no: 167. Beğavî, Mesâbî’s-sünne, I, 160; Şerhu’s-sünne, I, 212-213.)

Hz. Peygamber (s.a.s.) Kur’ân-ı Kerîm’le ve Hadîs-i Şerîflerle iki şey getirmiştir:

a) Üsûl, âmentü konuları yani imanın altı temel şubeleri

b) Fürû’ yani ibadet, ahlâk ve ahkâmı içine alan amelî konular yani imanın kemal şubeleri

1. Bir kimse üsûle/âmentüye tabi olur yani iman eder de fürûa/amelî yani ibadet, ahlak ve ahkamı içine alan amelîkonulara tabi olmazsa fâsık olur;

2. Üsûle de fürûa da tabi olmaz yani âmentüye iman etmez ve amelî konuları da tasdik etmezse net kâfir olur;

3. Üsûle tabi olmaz yani tasdik etmez, fürûa tabi olur yani amelî konulara uyarsa münafık (yine kâfir) olur.

Kâmil mü’min, hem üsûl hem fürû konularına tabi olan yani hem tasdik eden hem tatbik eden kimsedir.

Bu konudaki ilâhî ölçü şu âyet-i kerîmedir:

“Hayır, Rabbine yemin olsun ki aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem yapıp sonra da verdiğin hükümden dolayı içlerinde sıkıntı duymadan, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.”

(Nisâ sûresi 4/65)

Bu âyet-i kerîme, mü’minlere şu üç şeyi bildirmektedir:

a) Her konuda Hz. Peygamber’e (s.a.s.), hakem kabul edip müracaat etmek,

b) Hz. Peygamber’in hükmünü, iman gereği kalple sıkıntı duymaksızın tasdik etmek,

c) Hz. Peygamber’in hükmüne, kâmil iman gereği tatbik ederek teslim olmaktır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.