1. Doğruluk, dürüstlük ve sadâkat
Hz. Hatîce (r.anhâ) ile sevgi, saygı, sadakat ve iffet prensipleri çerçevesinde 25 senelik birliktelikleri...
Hz. Hatice'nin, peygamberliğin geldiği gündeki maddi-manevi desteğini ortaya koyması...
Hayatlarındaki sadelikleri, lüksü değil Peygamberin sade hayatını tercihleri...
(Ahzâb sûresi 33/29)
“Sadelik, iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur.”
Tolstoy
Doğru ve isabetli sevginin, Allah için olan sevginin neticesi fedakârlık, fedakârlığın neticesi dünya ve âhiret huzuruna ulaşmaları...
“Hoşlanmadığınıza sabretmedikçe hoşlandığınıza ulaşamazsınız.”
Hz. İsa (a.s.)
2. Güven
Güven, sıkıntılı zamanlarda çok net bir şekilde ortaya çıkar:
Hz. Hatice annemiz (r.a.):
“Hayır, asla endişe etme! Vallahi Allah seni asla utandırmayacaktır. Çünkü sen akrabalara karşı sorumluluklarını eksiksiz yerine getirir, doğru konuşur, işini göremeyenlerin yükünü çeker, yokluk içindeki insanlara kazandırır, misafire ikram eder, bütün sıkıntılarına rağmen halka yardım edersin.”
(Buhârî, Bed’u’l-Vahy, 1; Müslim, Îmân, 252.)
Hz. Âişe annemiz onun için: “Onun ahlâkı Kur’ân idi.”
(Müslim, Müsâfirîn, 129.)
Güvenin sebebi doğruluk, güvensizliğin en önemli sebebi ise doğru sözlü ve dürüst olmamaktır.
Hz. Peygamber (s.a.s.)’in en önemli yönü, güvenilen Muhammed manasında Muhammedü’l-emîn olarak bilinmesiydi.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.), evinde eşkıya gibi, dışarıda evliya gibi değildi, eller iyisi değildi; herkese karşı iyi idi.
Hz. Peygamber’in şahsiyetinde ve davasında açığı yoktu, her haliyle güveni sağlamıştı.