Haberin Kapısı
2021-12-16 13:18:23

İçimizde ve işimizde titizlik -5

İbrahim Cücük

16 Aralık 2021, 13:18

 b) İşimizde titizlik
     3. Örnekleri örnek alıp örnek olmak

     Titiz insana yakışan, en titiz olanı tanıması, izlemesi ve örnek almasıdır. Titiz insanlar da kendilerinden daha titiz insanları örnek alırlar. 
      
      Her yönde örnek olan elbette Allah Teâlâ’nın öğretip eğittiği ve insanlığa her konuda örnek kıldığı Hz. Muhammed aleyhisselam’dır. 

     Her gün namazda kırk defa “Bize sırat(-ı mustakîm üzere) hidayet(de devamı nasip)et! Kendilerine nimetler verdiğin kimseler (peygamberler, sıddıklar, şehitler, sâlihler)’in yolun(d)a (devam veya kemali nasip et!)” diyoruz. 

     Bu iki âyete göre zımnen her gün bu örneklerin örnek alınması emredilmektedir.

     Örnek olmadan önce örnekleri örnek almak gerekir. Örnek olunca da örnekliğe çok dikkat etmelidir.  Çünkü örnek insan hem günahı hem sevabı çok olan kimsedir. Şöyle ki, doğruya ve faydalıya sebep olunduğunda; ne kadar sebep olunursa o kadar sevap olur. Günaha sebep olunduğunda da o kadar günah kazanılır. 

     “Öğüdün yolu uzun; örnekliğin yolu kısa ve etkilidir.”
     L. A. Seneca

     “İnsan, kendinden başkasını örnek almadıkça ilerleyemez.”
     Oliver Goldsmith

     4. Bize lazım olanı, layık olanı ve hesaba çekilince hesabını verebileceğimizi yapmak
      
      İnsan, yaratıkların en kıymetlisidir.  O halde herkes konumuna göre hareket etmelidir. İnsanın konumuna yakışan kıymetli iş, kıymetli ahlâka sahip olmaktır. 

Mü’min, insanın kıymetlisidir. Mü’mine yakışan, daha kıymetli işler yapmaktır. İdareci olan mü’minin misyonu, İslâm’ın müslümana yüklediği şu iki esas misyondur:
      a) Allah’a tazim ve itaat, 
      b) Halka hizmet ve merhamet.

      Allah’a tazimde bulunmak, iman etmeyi; itaat etmek ise imana göre sâlih ameli ifade eder.      İman ve amel dinin, işin bir yarısıdır. Diğer yarısı da halka hizmet, yeryüzünü imar edip adaleti yeryüzüne hâkim kılmaya çalışmak; merhamet, hidayette olanların devam ve kemallerine, hidayette olmayanların da hidayetlerine vesile olmaya çalışmaktır.  Zira en büyük merhamet, insanı ebedî cehennem ateşinden kurtarmaya davet edip kurtulmalarına gayret etmektir.

      Müslüman idareciye yakışan, içinde ve işinde galip olmaktır. İçinde galibiyet, samimiyet ve ihlâsla; işinde galibiyet, doğru hedef, üstün lider, müstakim yol, vefalı arkadaş, takip edilebilecek metot ve güzel ahlakladır.
 
      Müslüman idareciye layık olan, açığının az olması, mesul olduğu şeyle meşgul olması; başarısı, eseri, ahlâkı ve iyiliği ile fark edilen kimse olmasıdır.

      Hesaba çekilince hesabını verebileceği iş, sorumlu olduğu insanlara değer vererek beraberce çalışmak, insanlara insan muamelesi yapmak, adaletli davranmak, herkesin işini geciktirmeden yapmak, harama-helale azami dikkat etmek ve yapılmaması gereken işler için söz verip kandırmamaktır. 

      “Helalin hesabı, haramın azabı vardır.”
     Hz. Ali (r.a.)

      “Hesaba çekilmenizden önce kendinizi hesaba çekiniz, amelleriniz tartılmadan önce amellerinizi tartınız, hiçbir gizliliğin gizli kalmayacağı en büyük arz (Kıyâmet günü) için hazırlıklı olunuz! Kıyâmet günü, dünyada iken kendisini hesaba çekene hesap kolay gelecektir.”
      (Hz. Ömer (r.a.) el-Hâris b. Esedi’l-Muhâsibî, Risâletü’l-Müsterşidîn, thk. Abdulfettâh Ebû Ğudde, s. 80.)

      “Hesabı düzgün olan kimse hesaplaşmaktan, teftiş ve murakabeden korkar mı hiç?”
      Şeyh Sadi-i Şirâzî

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.