“Umde” kelimesi sözlükte şu anlamlara gelmektedir:
1. Dayanılacak, güvenilecek şey, kimse, yer; dayanak, destek.
2. İlke, prensip.
3. Herkesin güvendiği, itimadı olan kimse. Mesela İmam Gazâlî için “Umdetü’l-İslâm” denmiştir. (Devellioğlu Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, s. 1347.)
1. İdareci, Allah Teâlâ tarafından daima gece-gündüz denetlendiğini bilerek ve inanarak her halini, sözlerini ve fiillerini denetlemelidir.
Allah Teâlâ, bu konuda şöyle bildirmiştir:
“Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı daimî görücüdür.”
(Hadîd sûresi, 57/4)
“Şüphesiz Rabbin, daimî gözetlemektedir.”
(Fecr sûresi, 89/14)
“İki melek (insanın) sağında ve solunda oturarak yaptıklarını yazmaktadır. İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.”
(Kaf sûresi, 50/17-18)
Şüphesiz kendisinin denetlendiğini bilen ve denetlendiğinin idrakinde olan kişi, kendisini denetler. Denetlendiğini bilen ve her şeyi ölçü ile ölçen kişi de kendi yanlışlarını görür.
Kendisini kontrol eden insan, az hata eder. Hata edince de hemen farkına varır. Farkına varınca da hemen hatasını terk etmeye yönelir. Hatayı terk etmek, birinci basamaktır. İkinci basamak ise doğrusunu görüp doğru olanı yapmaktır.
2. İdareci, âhirette hesaba çekileceğini bildiği için, kolay hesapla karşılaşacağı, en azından azaptan kurtulabileceği şekilde davranmalı, her gün nefsini muhasebe etmeli, emrindekileri de her gün hesaba çekebilmelidir.
Âyet-i kerîmede Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur.
“Muhakkak kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz.”
(A’râf sûresi, 7/6)
Peygamberler bile hesaba çekilirse ümmetler elbette hesaba çekilirler. Ayrıca şu hadîs-i şerîf de çok manidardır:
“Hepiniz çobansınız ve hepiniz sürüsü (idaresi altındakileri)nden sorumludur. İnsanlar üzerinde olan (idareci) bir çobandır; o sürüsünden (halkından) sorumludur. Kişi aile fertlerine çobandır. O da onlardan sorumludur. Kadın kocasının evine ve çocuklarına çobandır. O da onlardan sorumludur. Köle, sahibinin malına çobandır, o da ondan sorumludur. Dikkat! Hepiniz çobansınız ve hepiniz sürüsünden sorumludur.”
(Müslim, İmâre, 20; Buhârî, Cum'a, 11, Cenâiz, 32, Nikâh, 81, Ahkâm, 1; Ebû Dâvûd, İmâre, 1, 13; Tirmizî, Cihâd, 27; Ahmed, II, 5, 54, 55, 108.)
Sorumluluk hem Hakk’a hem halka karşı devam ederse, idareci hem Hakk’tan hem de halktan yardım görür ve başarısı da devam eder. Aynı zamanda Hakk’a karşı da halka karşı da doğru olmak gerekir. Her türlü şartta doğru olunursa haklı da olunur. Doğruluk devam ederse, başarı elde edilir.