Haberin Kapısı
2022-06-23 22:28:50

İDARECİLER İÇİN ALTIN UMDELER/2

İbrahim Cücük

23 Haziran 2022, 22:28

3. Allah’ın ahlakı ile ahlaklanmanın gereği, mes’ûl olduğu her işte, kendi üst kadrosu ile önce, ideal ile realite gözetilerek plan ve program yapmalı

En büyük idareciden en alt idareciye kadar herkesin önceden plan yapması gerekir. Allah (c.c.) ilk olarak kaderi yani planı tespit etti.

Plan; ideal ile insan, zaman ve imkân realitesi gözetilerek yapılmalıdır.

Plan yapılırken ideal unutulmamalı, realite de inkâr edilmemelidir. İşte hadîs-i şerîf:

“Şüphesiz Allah’ın yarattığı şeyin ilki kalemdir. (Allah Teâlâ kaleme): Yaz! buyurdu. (Kalem): Ne yazayım? dedi. Allah Teâlâ: Kaderi yaz; olanı ve ebede dek olacak her şeyi yaz! buyurdu.”

(Tirmizî, Kader, 17.)

4. Her konuyu; toplum ile ilgili ise şura ile istişare eder, küçük ve şahsî ise ilminden, tecrübesinden ve takvasından razı olduğu danışman veya ilim ve irfan sahibi kişilerle istişare etmeli

İstişâre, Allah’ın emri, Hz. Peygamber aleyhisselâm’ın çok önem verip uyguladığı sünneti ve Allah’ın övdüğü Sahâbe’nin özelliklerinden birisidir:

“…Onlarla iş hakkında istişâre et! Bir kere de azmettin mi artık Allah’a tevekkül et (güvenip dayan). Şüphesiz Allah, kendine tevekkül edenleri sever.”

(Âl-i Imrân sûresi, 3/159)

Azimden önce; ilim, tefekkür, tasavvur, kasıd/inabe (fiile yönelme) sonra azim. Azmedince aklına, gücüne, tecrübene değil Allah’a tevekkül. Sebeplere, sebepleri yaratıcı bilmeden sebeplere müracaat edilmeli; neticeyi yaratıcı olan Allah’a tevekkül edilmelidir.

“…Bunların işleri aralarında müşâvere (ile)dir.”

(Şûrâ sûresi, 42/36-39)

“Eğer bilmiyorsanız ehl-i zikre (ehl-i ilme) sorun.”

(Enbiya sûresi, 21/7)

“Müşâvere eden, önünü gördüğü gibi arkasını da görür.”

II. Abdülhamid

5. Yapacağı her işi; ilim, tecrübe ve basîret sahipleriyle düşünmeli sonra halka mal etmeli

İlim, ışığa benzer, akıl göze benzer. Işık olmayınca göz göremez. Göz olmayınca da ışıktan istifade olmaz. Aklın doğru ve isabetli çalışması, doğru ve isabetli bilgiyle olur. İlim doğru, yeterli ve isabetli olmalı; akıl da salim olmalıdır.

Basiret, takva sahibinde bulunur. Ebû Hureyre (r.a.), “takva, dikenli tarlada ayağına diken batmadan yürümektir” der. Takva, Hakka ve halka karşı hassas davranmaktır.

“Tecrübe ilimden üstündür.”

İbn-i Sinâ

“Bilginlerle beraber düşünmeli, halkla birlikte hareket etmeli.”

Berkley

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.