İmam Rabbani k.s mektublarından birinde buyuruyor ki '' Kusurlarım pek çok, iyi anlıyorum ki, sağ omzumdaki melek, yirmi seneden beri, yazacak bir iyilik bulamamıştır. Allahü teâlâ biliyor ki, bu sözü gösteriş olarak söylemiyorum. İçimden geleni söylüyorum. Yine iyi anlıyorum ki, Frenk kâfiri, kendimden kat kat daha iyidir. Yine iyi anlıyorum ki, hatalarla, kusurlarla çevrilmişim ve günahlarımın altında ezilmişim. Yaptığım ibadetleri, iyilikleri, sol omzumdaki melek yazsa, yeridir. Sol omzumdaki melek, hep yazmaktadır. Sağ omzumdaki ise işsiz, boş durmaktadır. Sağdaki amel defterim bomboştur. Soldaki ise, dolu ve simsiyah olmuş. Ümidim yalnız Allah’ın rahmetindedir. Ancak Onun mağfiretine sığınıyorum.''
Böyle büyük Allah cc dostları yaptıkları ibadetlerde nefslerini görmekten şiddetle kaçınırlar, nefslerine pay çıkarmazlar ve sürekli nefslerini ezerler .Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de sık sık sohbetlerinde kendilerinin ne kadar zayıf olduklarını , çok günahkar olduklarını söyler ve ihvanlarından dua isterler.Tüm bunlar bizlere sadece mütevazılık olarak görünür ve ''Şeyh Efendi yine mütevazılık yapıyor '' deriz.Halbuki tam olarak öyle değil.Bu zatlar tüm bunları mütevazılık için değil gerçekten kendilerini zayıf , günahkar , perişan olmuş , dünyanın en kötü insanı ve kendilerini Firavundan kat be kat kötü bir şekilde görüp bildikleri için öyle davranırlar.İlmi zevki var , ittisaf yok.Yani bu zatlar Yüce Hakkın karşısında o kadar çok kendilerini kusurlu buluyorlar ki artık bunu adeta tadarak hissederek biliyorlar ve bu onlar için ilmi zevki oluyor.Fakat o zatlarda düşündükleri gibi kötü sıfatlar yok , ittisaf yok.
Yani örnek verirsek : bir adam evinden çıkmadan önce cebine bir miktar para alıyor fakat yolda bir şekilde o para cebinden düşse o kişininde bundan haberi olmasa ve bir arkadaşı ona dese ki senin üzerinde hiç para yok.Ama bu kişi yeminler etse üzerimde para var diye bu kişi haklıdır.Çünkü ilmi zevki ile biliyor ki kendisi parayı cebine koydu ve paranın hala cebinde olduğuna inanıyor .Fakat o para yolda düşmüş.İşte bu zatlarda ilmi zevki ile yani tam inanıp tadarak hissediyorlar ki dünyanın en günahkar en zayıf kulu kendileri bu yüzden de bunu çok rahat dile getirebiliyorlar fakat söyledikleri sıfatlar kendilerinde hiç yoktur.
Gerçekten de insan bilse ki ibadetleri emreden Allah cc , o ibadetlerin nasıl yapılacağını öğreten Allah cc , o ibadetleri yapabilme kuvvetini veren ve son derece kolaylaştıran Allah cc , tüm bunlardan sonra sonsuz gaflet ve kusurlarla yapılan ibadetleri fazlu keremiyle tam bir şekilde kabul eden Allah cc ve yine bu yapılan ibadetlere lütfuyle mükafat veren Allah'dır cc , bunları bildikten sonra tüm güzellikleri , hayırları , iyiliği , kemalatı Allah cc dan tüm kusuru , kötülüğü , şerri kendinden bilir.Kulluğun , kul olmanın özü de budur.Nitekim İmam Rabbani k.s yine bir mektubunda şunları söyler :
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
''Bütün varlıkların hülasası, özü olan insan, eğlence için, oyun için, yiyip içmek, gezmek, yatmak keyf sürmek için yaratılmadı. Kulluk vazifelerini yapmak için, Rabbine itaat, tevazu, kuvvetsizliğini, ihtiyacını göstermek, Ona sığınmak ve yalvarmak için yaratıldı.''
Derler ki bir gün aslan bir ceylan avlayıp kurt ve tilkinin yanına gelmiş .Kurda demiş ki şu ceylanı bölüştü.Kurt da ceylanı üçe bölüp bir parçasını aslana bir parçayı tilkiye vermiş bir parçayı da kendine almış.Aslan pençesiyle kurda vurmuş ve kurt can çekişmeye başlamış.Demiş ki ceylanı ben avladım ben zahmet çektim ben uğraştım sen kalkıp üç parça yapıyorsun.Sonra yanı başında titreyen tilkiye dönüp sen bölüştür bakalım demiş.Tilki de biraz düşündükten sonra 3 parça ceylanı alıp demiş ki Efendim bir parçası sabah kahvaltınız bir parçası öğlen yemeğiniz bir parçası da akşam yemeğiniz olsun.Kurt tilkiye sen nereden öğrendim bu edebi bakalım diyince tilki kafasıyla yerde can çekişen kurdu göstererek ondan öğrendim demiş.Bu hikayeyi kendi konumuza uyarlarsak ibadetimiz için emri verip , nasıl yapılacağını öğreten , gerekli kuvveti verip kolaylaştıran ve üstelik kusurlu olmasına rağmen yine de kabul eden mükafatlandıran Allah'dır cc biz kalkıp işe nefsimizi karıştırır kibre kapılıp bu ibadetlerde nefsimize pay çıkarırsak teşbihte hata olmasın Allah cc bize pençesiyle vurur (perişan eder) , tüm ibadetlerimiz Allah cc muhafaza etsin boşa gider.Bu sebeble biz insanlar ibadette kullukta harıl harıl çalışacağız fakat her zaman da Ya Rabbi olmadı , bu ibadetler sana layık değil , çok kusurluyum , günahkarım , keşke becerebilsem diyerek nefsimize pay çıkarmamalıyız.
Allah cc bizi bu büyüklerin halleriyle hallendirsin , ahlakları ile ahlaklandırsın onlara karşı bize derinden ve iyiliğe hayra İlahi muhabbete teşvik eden sevgi nasip etsin.Bizi cümle şerlilerin şerrinden muhafaza etsin.Bizi yüce Zatına yakınlığı ile şereflendirsin.Amin.
...