a) Teşkilatın Başarısı İçin Gerekli Olan Şeyler:
b) Teşkilatçının, Kendisine, Teşkilatına ve Teşkilat Başkanına Karşı Tavrı, Anlayışı ve Görevleri
c) Teşkilat Başkanının Ahlâkı, Teşkilatına Karşı Görevleri
Teşkilat, inançta, metotda, hedefte ve programda anlaşmış insanların, gayelerinin gerçekleşmesi için hiyerarşik bir yapı içerisinde planlı ve programlı bir şekilde çalışma yapmak üzere bir araya gelen vasıflı ve yeterli sayıda insandan oluşan yapıya denir.
Gerçek teşkilat, İslâm’a uygun olan bir teşkilattır.
İster dernek, ister vakıf, ister parti teşkilatı olsun; her Müslüman kendi teşkilatına bu perspektiften bakmalıdır. İslâmî olan, ideal olandır.
Bir teşkilat, ne kadar bu ideale uygun olursa o oranda Allah’tan yardım görür, başarılı olur, o oranda hedefine yaklaşır; dünyada ve âhirette de mutlu olur. Şüphesiz hiç kimse ideale hemen ulaşamamıştır; zamanla öğretim, öğretime göre eğitimden geçmiş uyarlı ve duyarlı bir hale gelince ideale yaklaşmıştır.
Teşkilatın başarısı için gerekli olan şeylere dikkat edilmesi gerekir.
Teşkilatçının, kendisine, teşkilatına ve teşkilat başkanına karşı güzel tavrı, doğru anlayışı ve yapması gerekli görevleri vardır.
Teşkilat başkanının da üstün ahlaka sahip olması ve teşkilatına karşı görevlerini yerine getirmesi gerekir.
Müslüman siyaset adamı işte bu teşkilat yapısı içinde yetişir; belki önce üye, zamanla idareci olur, çeşitli kademelerden sonra genel idareci, genel başkan olur, Allah cc da takdir etmişse devlette de çeşitli kademelerden sonra kendisini ispat edince devlet başkanlığına da getirilir.
a) Teşkilatın Başarısı İçin Gerekli Olan Şeyler:
1. İyi tesbit edilen hedef
Hedef, insanı harekete geçirir.
Hedefin yüceliğine göre hareket olur.
Kişi de bu oranda yücelir.
Hedefin isabetliliği oranında başarı olur.
Hedefler iki kısımdır: Nihâî hedef ve ara hedefler.
Nihâî hedef Allah’ın rızasıdır, ara hedefler nihâî hedefe götüren ise nihâî hedeften sayılır, yoksa engelden sayılır.
Ara hedefler ele edilirken Allah’ın koyduğu helallere ve haramlara dikkat edilirse ara hedefler nihâî hedefe götürücü olur yoksa engel sayılır.
2. Hedefe giden, sağa sola sapmayan yol
Doğru hedefe doğru yolla ulaşılır.
Buna sırât-ı mustakîm denir ki ifratın ve tefritin olmadığı ve itidalin olduğu yol demektir.
İslâm’ın vasfı bu olduğundan Allah Teâlâ da bu ismi vermiştir. Harama helal fetvası verilmeyen yoldur, tilkiliğin olmadığı yoldur.