c) Dünyevî ve uhrevî kötülük etmek
Dünyevî kötülük, dünyaya küfrün, şirkin, zulmün, fesadın hâkim olması ve dünyanın huzurundan sorumlu olan Müslümanların bu yanlışlara karşı çıkmamaları veya rıza göstermeleridir.
İnsanların kâfir veya fâsık olarak yaşamaları, kâfir veya fâsık olarak ölmeleri insanların kendi kendilerine kötülük etmeleri demektir.
Müslümanlar hem Müslümanların hem de gayr-i Müslimlerin dünyalarından ve âhiretlerinden güçleri oranında sorumludurlar.
Dünyanın huzuru imanlı olmaya; âhiretin ebedî huzuru imanlı ölmeye bağlıdır.
Dünya, insanlara âhireti kazanmaları için verilmiştir.
Dünya, ekme yeri; âhiret, biçme yeridir. Elbette dünyada ne ekilirse âhirette de o biçilir.
Önce insanların İslâm’a ulaşma önündeki engellerin kaldırılması gerekir.
İç engel, Müslümanların İslâm’ı temsil edecek ilim adamlarının, İslâm’ın çaplılığına yakışır liderlerinin ve İslâm aydınının eksik oluşu, kâmil manada İslâm davetçilerinin olmamaları ve İslâm’a zıt yaşamaları, birlik olmamalarıdır.
Dış engel ise insanların İslâm’ı bilmemeleri, bir kısmının İslâm’ı yanlış bilmeleri ve İslâm düşmanlığı propagandasının yapılmasıdır.
İçte fetih olmadan ve iç engel kalkmadan dış engelin kalkması mümkün olmaz.