“Müminler ancak kardeştirler. O halde (ihtilaf eden) kardeşlerinizin arasını düzeltin. (Özellikle kardeşlik hakkında) Allah’a isyan etmekten kendinizi koruyun ki O’nun merhametine nail olasınız” (Hucurât sûresi 49/10)
Allah Teâlâ’yı, Hz. Peygamber (s.a.s.)’i ve Hz. Peygamber’in getirdiğini kim tasdik ediyorsa sâlih olsun veya fâsık olsun, o kimse mümindir.
Müminler kardeşimizdir.
Allah Teâlâ müminlerin kardeş olduğuna hükmetmiştir.
Dünyada ve âhirette ilâhî merhamete ulaşmak istiyorsak müminleri kardeş bileceğiz ve dünyada iken kardeşler arasını düzelteceğiz.
İMANIN TADINI TATMAK ŞU 3 ŞEYLEDİR
“Üç özellik vardır ki, bunlar kimde bulunursa o, imanın tadını tadar: Allah ve Rasûlünü, (bu ikisinden başka) herkesten fazla sevmek, sevdiği kimseyi Allah için sevmek, Allah kendisini küfürden kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmeyi ateşe atılmak gibi kerih görmektir.” (Buhârî, Îmân, 9, 14, İkrâh, 1, Edeb, 42; Müslim, Îmân, 67; Tirmizî, Îmân, 10.)
1. “Allah’ı ve Rasûlünü sevmek”:
İtaat etmekle, sevdiği şeyleri ve sevdiği kimseleri sevmekledir.
2. “Sevdiği kimseyi sevmek”:
Allah için fedakârlık etmekledir.
“Her şeyin bir tartısı vardır. Sevginin tartısı fedakârlıktır. Fedakârlık etmeyenin sevgisine inanılmaz.
Abdülaziz Bekkine (k.s.)
“Sana darılınca yalan ithamda bulunan, senin kardeşin sayılmaz.”
Fudayl b. Iyâz (rh.a.)
3. İmanı küfre düşmekten korumak:
İman, mümini ebedî ateşten korur.
İmanı korumak, mümini dünyada huzursuzluktan ve ebedî ateşten korumaktır.
İmanı korumak;
Sâlih amele sevk eden ilimle,
İmana ve sünnete uygun, ihlaslı amelle,
Kalbi, dili, fiili ve haliyle zikretmekle,
Sonunu ve sorumluluğunu fikir/tefekkürledir.