Kışları nispeten soğuk, yazları sıcak olan iklim bölgelerinde yetişen kaysı meyvelerinin yüksek kalitede olgunlaşabilmesi için yaz aylarında atmosferin kuru olması gerekmektedir. Havası nemli ve ilkbahar sisli geçen yerlerde çil hastalığına (Sclerotinia) tutularak meyve kalitesini düşürmektedir. Bu nedenle bahçelerin iyi havalanır bir şekilde kurulması gerekir. Bunun gibi ilkbaharın geç donları da bademden sonra çiçek açan bu meyve türünün herhangi bir yerde yetiştirilmesini sınırlamaktadır.
Kayısı; derin, iyi geçirgen, iyi havalanan, sıcak ve besin maddelerince zengin, kumlu, tınlı, humuslu toprakları seven bir meyvedir. Ağaçlar kuvvetli, büyük, yayvan taç teşkil eder. 8-10 metreye kadar boylanabilir. Kışı soğuk, yazı sıcak iklimlerin meyvesidir. Yaz aylarında nem oranının düşük olması meyvelerin kalitesi için önemlidir. Kayısı yetiştiriciliği uzun vadeli ve pahalı bir yatırımdır. Bu sebeple bahçe kurarken çok iyi planlama yapılmalıdır. Yapılacak hata, toprak, para ve emek israfıdır. Bu nedenle, bahçeler kurulmadan önce Tarım Kuruluşlarıyla sıkı işbirliği yapılarak, çalışmalara başlanılmalıdır.
Kaysı bahçelerinin yer seçiminde genelde, ilkbaharın geç donlarından etkilendiği için ova ve çukur yerlerden ziyade yamaç ve sırtlar tercih edilmeli ve güney, güneydoğu ve güneybatı yönlerine dikilmelidir. Irmak kenarlarından, soğuk havaların toplandığı veya sis çöken çukur yerlerden kaçınılmalıdır. Kayısı, ağır ve çok nemli killi topraklar hariç olmak üzere derin, geçirgen, iyi havalanan, sıcak ve besin maddelerince zengin, ince dokulu, tınlı veya tınlı-kireçli, humuslu topraklarda en iyi şekilde yetişir. Kayısı bahçesi tesis edilecek arazi ilkbaharda krizma edilerek veya derince birkaç kez alt üst etmek suretiyle işlenir, toprak sonbahara kadar dinlenmeye bırakılır. İmkânlar elverirse arazi tesviye edilmelidir. Yamaç araziler, arazinin meyil durumuna göre teraslama yapıldıktan sonra bahçe tesisi yapılmalıdır. Ağır topraklarda dönüme 2-3 ton kadar çiftlik gübresi serpilip sürümle toprağa karıştırılmalıdır.
Bahçe tesis edilecek yerin şekli, arazinin meyili, ara ziraatı yapılıp yapılmayacağı gibi durumlar göz önüne alınarak dikim şekillerinden biri tatbik edilmelidir. Ayrıca, toprağın verimlilik derecesi, sulama imkânları ve dikilecek kayısı çeşidine göre aralık verilmelidir. En çok kullanılan dikim şekli, kare usulde dikilen ağaçların sıralar arası mesafesi 10x10 veya 12x12 metre olarak uygulanmalıdır. Bir aralık boyu 10 m. bırakılacaksa tarla kenarından 5 m. içeriden ilk işaretleme yeri tespit edilerek başlanmalıdır. Dikdörtgen şeklinde tesis edilen bahçelerde ise sıralar arasındaki mesafeler, sıra üzeri mesafelerden daha fazladır. Bu mesafeler toprağın yapısına göre değişmekle beraber ortalama sıra arası 12 m. sıra üzeri 10 m. olarak tesis edilmektedir. Üçgen şeklindeki dikimler ise genelde, meyilli ve yamaç araziler için uygundur. Bu usulde bahçe tesis etmek için fidanlar eşkenar üçgenin köşelerine dikilmelidir. Köşeler arasındaki mesafe 8 veya 10 m. Olmalı ve fidan seçiminde tercih edilen bahçeyle doğru orantıda olmalı ve sertifikalı fidanlar tercih edilmelidir. Fidanlar bir yaşını geçmemeli, gövdesi pişkin ve düzgün, gözler iyi teşekkül etmiş olmalıdır. Aşı yeri kapanmış, kökleri bol saçaklı, köklü olmalı ve bu saçak köklere dağılmış bulunmalıdır. Gövde ve kökler yaralı, hastalık ve zararlılardan arındırılmış olmalıdır.
Fidanları seçmek kadar dikim zamanı da çok önemli olan kayısıcılıkta Kış soğuklarının fazla olmadığı yerlerde genelde sonbahar dikimi tercih edilmelidir. Toprak ve iklim, dikime daha müsait olduğundan kış yağışlarından istifade edilerek, tutma oranı yükseltilerek erken gelişme sağlanmaktadır. Dikim sezonunda mevsim fazla soğuk ise ilkbahar dikimi tercih edilmelidir. Fidan dikilecek çukurlar, sonbaharda yağışlardan önce açılmalı ve havalanması sağlanmalı ve çukurlar 60 cm. genişliğinde ve 60 cm. derinliğinde olmalıdır. Dikilecek fidanların çukurları açılırken üstten çıkan toprak bir tarafa, alttan çıkan başka bir tarafa yığılarak birbirine karışmaması sağlanmalıdır. Dikim yapılmadan önce kök ve sürgün budaması yapılmalıdır.
Kök budamasında köklerdeki yara yerleri beyaz ve sağlam dokular meydana çıkıncaya kadar kesilmeli bir biri üzerine binmiş kökler, çürük, kırık, bereli yerler ayıklanmalıdır. Sürgün budamasında gövde üzerindeki yan dalların tümü dipten kesilmeli, fidanın durumuna göre de 80-120 cm. den çoban sopası gibi meyilli olarak kesilmelidir. Dikilen fidanı desteklemek için fidanın dikileceği yerin 15 cm. kadar yanına ve çukurun işlenmemiş olan toprak kısmına herek dikilmelidir. Aşı yerinin toprak hizasından 2-3 parmak yukarıda bulunacak şekilde dikim yapılmasına dikkat edilmelidir. Fidan çukurunun dibine, çukurun üst yüzünden alınmış toprağa 1/3 oranında yanmış çiftlik gübresi karıştırılmalıdır. Hazırlanan toprakla bir tümsek yapılmalı ve fidan bu tümsek üzerine yerleştirilmelidir. Çukurun üzerine üst kısmına ait olan toprağa gübreli toprak ilave edilerek toprak iyice kökler arasına sıkıştırılmalıdır. Çukurun dibinden çıkan diğer toprakla da çukur tamamıyla doldurulmalı ve bu esnada ayakla hafifçe bastırılmalıdır. Fidanın etrafında bir sulama çanağı teşkil edilerek dikimden hemen sonra bolca can suyu verilmelidir. Çanağın üzerine taze gübre serilerek toprakla kapatılıp kuruması önlenmiş olmalıdır. Meyvecilikte devamlı ve kaliteli mahsul alınabilmesi için bahçe bakımlarının tekniğine uygun olarak yapılması gerekir. Kayısı ağacı, yaz aylarında gelecek yılın tomurcuklarını teşekkül ettirmeye başlar. Normal bakım işlerinin yapılmaması, bir sonraki yılın ürününü olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle şartlar ne olursa olsun ağacın sağlığı, bahçenin ömrünün uzun, ürünün bol, kaliteli ve sürekli olması için tüm bakım işlemleri tekniğine uygun olarak tam ve zamanında yapılmalıdır.
Sonbaharda yaprak dökümünden sonra bahçe yüzeysel olarak kültüvatör veya küçük bahçe pulluğu ile sürülür. Sürüm imkânı yoksa bel ile işlenir. İlkbaharda meyveler çağala döneminde fındık büyüklüğüne geldiğinde ve yabancı otların çoğunluğunun çıktığı, yağışların bol olduğu dönemde, sıra araları yine aynı şekilde sürülmeli ve sulama çanakları ile karıklar hazırlanmalıdır. Toprak işleme zamanı çok önemli olup, erken toprak işlenmesi yani tam çiçeklenme dönemi sürüm yapılması çiçek ve meyve dökülmesine neden olmaktadır. Toprak işlenirken ağacın gövdesine ve köklerine zarar verilmemesi için sürüm yüzeysel yapılmalıdır. İlkbaharda toprak işlemesi mutlaka, muhtemel don tarihlerinden sonra yapılmalıdır. Çünkü toprak işlemesi yapılmış bahçelerde don zararı, işlenmemiş bahçelerdeki zarara oranla daha fazla olmaktadır. Çoban sopası haline getirilerek Tepesi 110-120 cm. yükseklikten vurulmuş olarak dikilen fidanlar, Haziran-Temmuz aylarında 4-5 sürgün bırakılıp diğer sürgünler dipten kesilmelidir. İlk dal toprak seviyesinden 50-60 cm. yükseklikte bırakılmalı, bırakılan dallar ayrı yönlerde, geniş açılı ve birbirinden 15-20 cm. mesafede bulunmalıdır.
Hasat, mücadele ve bakım işlerinin kolay olması için ağaç mümkün olduğu kadar alçaktan taçlandırılmalıdır. Yüksek taçlı kayısı ağaçları güneş yanıklığına maruz kalmaktadır. Sis ve soğuk havanın toplandığı taban arazilerde, dere ve çay kenarlarında tesis edilecek bahçeler 70-80 cm yüksekliğinde taçlandırılmalıdır. İlk 2-3 yılda şekil budaması yapılarak şeklini almış ağaçlarda ilerleyen yıllarda budama pek fazla yapılmamalıdır. Şiddetli budamalarda ağaç zamk çıkardığından fazla gelişememektedir. Bu yüzden sonbaharda ilaçlama öncesi yapraklar dökülmeden önce kuru dalların ve üst üste gelen gereksiz dalların ayıklanması en uygun budama şeklidir. Budamadan sonra yara yerleri mutlaka aşı macunu ile kapatılmalıdır. Budama yapılırken tırnak bırakmadan dipten kesmeye dikkat edilmelidir.
Kayısı ağaçları genel olarak sudan hoşlanmamakla birlikte toprak yapısına, yağış durumuna göre değişmekle birlikte, yaz içerisinde Malatya bölgesinde 3-5 defa sulama yapılmalıdır. Bu sulamaların zamanları; Birinci sulama çağala devresinde, ikinci sulama hasattan 15 gün önce, üçüncü sulama hasattan hemen sonra, dördüncü sulama Ağustos ayında, beşinci sulama Eylül ayında yapılmalıdır. Ağacın sağlığı için suyun ağaç gövdesine değmemesine dikkat edilmelidir. Sulama sabahın erken saatlerinde veya akşamdan sonra yapılmalıdır. Suyun dengesiz verilmesi meyvelerde çatlamalara, dökülmelere ve kalite bozukluğuna yol açmaktadır. Ağır topraklarda suyun göllenip, zamklaşma ve kök çürüklüğü gibi hastalıklara yol açmaması için sulama suyunun kontrollü verilmesi gereklidir. Ağacın kök boğazı çevresine 50 cm kadar yarıçaplı küçük bir çanak, ağaç tacı izdüşümü genişliğinde ikinci bir çanak açılarak, su bu iki çanağın arasına verilmelidir.