1. İlim kemalde olmalıdır ki tefekkür edilsin, tefekkür edilsin ki yanlışlarından tövbe edebilsin.
İlmin kemalde olması;
a) iman edilmesi gerekli olan Üsûliddînin ve amel edilecek konuların doğru anlaşılmasını sağlayacak olan Üsûl-i Fıkhın iyi kavranması ve hazmedilmesi,
b) Müslümana lazım olan diğer doğru bilgilere sahip olunmasıdır.
Bilen düşünür, doğru bilen doğru düşünür. Bilen, lehinde ve aleyhinde olanı düşünür; lehinde olanı elde eder, aleyhinde olandan sakınır, tövbe eder, dönüş yapar ve doğruya yönelir.
“Tefekkür, rahmetin kapısını açan anahtardır. Görmüyor musunuz, önce düşünülüyor, sonra tövbe ediliyor!”
Süfyan b. Uyeyne (rh.a.)
2. Allah’a saygı ve korkuyu kazandıran bilgi olmalıdır.
“Bilginin hayırlısı ALLAH (c.c.)’a karşı saygı ile korku uyandırandır.”
İbn Ataullah İskenderi
Allah’a saygıyı kazandıran bilgi, itaate yöneltir; korkuyu kazandıran bilgi de yanlışları terk etmeye sevk eder.
3. Özellikle şu üç şarta dikkat etmek gerekir:
“Üç şey vardır ki insanoğlunun yüceliğini gösterir: 1) Musibetten şikâyetçi olmamak, 2) Ağrıdan dolayı sızlanmamak, 3) Diliyle kendini övmemek.”
Ebu’d-Derdâ (r.a.)
Başa gelen musibeti nimet bilen sabreder, derece kazandırır. Musibeti söylemek, hali arz etmek için olursa şikâyet sayılmaz.
Sevaptan mahrum kişi kendini över, imanı kemalde olan kişi ise nimeti esas sahibi olan Allah’a nispet eder.
4. Doğru tercih yaptıran sevgiye sahip olmak
“Seven sevdiğini memnun etmeyi, başkalarını memnun etmeye tercih eder.
İmam Gazalî (rh.a.)
5. Mü’min nerede olursa olsun inci gibi olmalıdır.
“Mü’min bir inciye benzer. Nerede bulunursa bulunsun, orada güzeldir.”
Malik b. Dinar (rh.a.)
6. Kalbin ölü durumuna düşmesine engel olan Allah Teâlâ’ya teslimiyetin ifadesi Allah’ın takdirine razı olmak.
“Kalbin öldüğünün alametlerinden biri de, insanın kaçırdığı iyiliklere üzülmemesi, yaptığı kötülüklerden pişmanlık duymamasıdır.”
İbn Ataullah İskenderi