Haberin Kapısı
2021-01-31 14:32:58

Âlimlerle Dostluk ve Birliktelik

İbrahim Cücük

31 Ocak 2021, 14:32

İslâmî sorumluluklarımızı onlardan öğrenirken ve soru sorarken kibirle değil tevazu ile, müstağnî bir şekilde değil üstadına soru soran bir talebe gibi sormak, bilemediği her konuyu ehline sorma mecburiyetinin gereği olarak sormak ve davranmak...

Velileri de âlimleri de ve kendimizi de Allah ve Rasûlünün önüne geçirmemek gerekir. İşte bu konuda Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Ey iman edenler! Allah’ın ve Rasûlünün önüne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah işitendir, bilendir.”

(Hucurât sûresi 49/1)

Yani ey iman edenler! Ne kendiniz hakkında ve ne de çevrenizde yaşantınızla ilgili işlerde yüce Allah'a ve O'nun Peygamberine karşı öneride bulunmayınız. Bir konu hakkında yüce Allah, Peygamberinin dili ile bir şey söylemeden önce sizler konuşmayınız. Sizler bir konu hakkında, yüce Allah'ın ve O'nun elçisinin sözüne başvurmadan hüküm vermeyiniz.

İlim elde etmede hedefe ulaştırıcı en kestirme ve sâlim yol, onu tam ve eksiksiz bir şekilde elde eden gerçek ehlinden almaktır. İlmin gerçek ehli olan; bildiği ile amel eden, sözü işine uygun, üstad elinde yetişmiş, ilmi aldığı kimseye iktidâ edip uyum gösteren ve edebiyle edeplenen kimsedir. Sahâbe’nin Hz. Peygamber’e, Tâbiînin de Ashâb’a olan iktidâsı ve edebi ile edeplenmeleri gibi.

Büyüklerimiz şöyle demişlerdir:

“İlim, adamların göğüslerinde idi. Sonra kitaplara intikal etti; fakat onların anahtarları hep erbabının ellerinde kaldı.”

Şâtıbî, el-Muvâfakât, (trc. Mehmed Erdoğan) I, 81-85, İstanbul 1990 (İz Yay.).

5. Evde Aile Bireyleri ile Dostluk ve Birliktelik...

Ev halkı ile sohbet, güzel ahlâkla olur.

Güzel ahlâk Allah’ın nebilerinin ve velilerinin sıfatıdır. Hasan-ı Basrî (r.a.) de şöyle demiştir: “Güzel ahlâkın hakîkati, daima iyilik yapmak, eziyet etmemek ve güler yüzlü olmaktır.” Kadı İyaz ise, “Güzel ahlâk, insanlarla güzel geçinmek, onlara kendini sevdirmek, onlara acımak, zahmetlerine katlanmak, kötülüklerine sabretmek, kibiri terk etmek, şiddet, öfke ve niye yaptın, neden söyledin gibi şeylerle hesap sormaktan uzaklaşmaktır” demiştir.

(Cücük, İbrahim, Âyet ve Hadislerle Peygamberimiz, Yaşayışı, Ahlâkı ve Prensipleri, s. 182-183.)

Rasûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

“Elbette müminlerin iman açısından en kâmili, ahlâkça en güzel olanıdır ve ailesine karşı onların en lütufkâr olanıdır.”

(Tirmizî, Îmân, 6. "Hadîs hasendir.")

Kâmil iman sahibi aynı zamanda kâmil ahlâk sahibi demektir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.