Rasûlullah’ın (s.a.s.) uyanıkken bedeni ile önce Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksâ’ya götürülüşü, oradan semâya, oradan da Allah Teâlâ’nın dilediği kadar yüceliklere Miracı, çıkıp yükseltilmesi haktır.
(Teftâzânî, Şerhu’l-Akâid, s. 65.)
Miracı incelerken önce İsrâ kısmını sonra Miracı ele almak gerekir.
Sahîh hadîslere göre Mirac olayı Hicret’ten bir buçuk yıl önce meydana gelmiştir. Hadîs ve diğer siyer kitaplarında çok sayıda (25) sahabeden konunun ayrıntılarını anlatan rivayetler nakledilmektedir. Enes b. Malik, Malik b. Se’se’, Ebû Zer-i Ğıfârî ve Ebû Hüreyre (Allah hepsinden razı olsun) olayın ayrıntılarını rivayet etmişlerdir. Bunların yanı sıra Hz. Ömer, Hz. Ali, İbn Abbas, Ebû Saîd el-Hudrî, Huzeyfe b. Yeman, Hz. Âişe vs. (Allah hepsinden razı olsun) olayın bazı bölümlerini nakletmişlerdir.
İsrâ, gece yürüyüşü demektir. Mirac, yükseğe çıkmanın ve yüksek makamlara çıkartılmasının vasıtasıdır.
İsrâ ve Miracın zamanı, Hicretten 1,5 yıl öncedir.
İsrâ, şu âyet-i kerîme ile sabittir:
سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذ۪ي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ اٰيَاتِنَاۜ اِنَّهُ هُوَ السَّم۪يعُ الْبَص۪يرُ
“Kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan, kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren O (Allah, noksan sıfatlardan münezzeh ve) yücedir. Gerçekten O, işitendir görendir.”
(İsrâ sûresi (17), 1.)
B. Âyet ve Hadîslere Göre İsrâ ve Miracın Seyri
1. Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya,
2. Mescid-i Aksâ’dan semalara,
3. Semalardan Sidre-yi Müntehâ’ya, Cennete, Arşa ve Mavera-yı Âleme.
Rasûlullah’ın Miracı, uyanık hâlinde ve bedeni ile olmuştur. Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksâ’ya kadar olan kısmı Kur’ân ile sâbittir. Delili kesindir. Semâ’ya kadar mirac ise Meşhur hadîsle, Semadan Arş’a ve diğer yerlere gitmesi ise Haber-i Âhad ile sâbittir.
(Teftâzânî, Şerhu’l-Akâid, s. 174.)
Mirac, ruh ve cesed birlikte gerçekleşmiştir. Cesedle birlikte olduğunun delili, Mirac’dan dönünce Hz. Peygamber (s.a.s.) Miracı anlatması karşısında müşriklerin inkâr etmesidir. Rasûlullah (s.a.s.), eğer miraca sadece ruh ile çıktığını söyleseydi müşrikler inkâr etmezlerdi.
C. Mirac Vasıtaları
Burak: Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya
Mirac: Mescid-i Aksâ’dan Dünya semasına
Melek kanadı: Dünya semasından 7. semaya
Cibril: 7. semadan Sidre-yi müntehâya
Refref: Sidre-i müntehâdan Kâb-ı Kavseyne
D. Miracın Aklî İspatı
Işığa ve eşyaya hız veren, Hz. Peygamber’e (s.a.s.) veya onun vasıtasına hız vermesi mümkündür. Çünkü Allah Teâlâ mümkün olan her şeye kâdirdir.
E. Miracın Hikmetleri
Allah Teâlâ’nın, Hz. Peygamber’i Miraca Çıkarmasındaki Hikmetler:
1. İlâhî Melekûtu temaşa ettirmek,
2. Birtakım hakîkatlara ve sırlara muttalî kılmak,
3. Özel lûtuflara mazhar etmek,
4. Kâinattaki saltanatını seyrettirmek,
5. Peygamberleri temessül ettirerek makamlarını göstermek, her biriyle konuşturmak,
6. Cennet ve Cehennem ahvalini göstermek,
7. Cennet ve Cehennemi önceden gösterdi ki Kıyâmet Günü, bunlarla meşgul olmayıp kalbi şefaatle meşgul olsun,
8. Hz. Peygamber’in (s.a.s.) müşâhedelerle yükselmesini sağlamak,
9. Semâvâtın, Arş ve Kürsî’nin ahvâlini müşâhede edince bu âlemin ahvâli ve korkuları gözünde küçülsün ki İslâm Dâvasına çalışması daha da kuvvetlensin, güveni, itimadı daha da güçlensin.
F. Miracın Hükmü
1. Miracın Mekke’den Mescid-i Aksâ’ya kadarki kısmı sübût-i kat’î ve delâleti kat’î ile (Kur’ân) sâbittir, inkâr eden kâfir olur.
(Ali el-Kârî, Şerhu’l-Fıkhı'l-ekber, s. 111-112.)
2. Mescid-i Aksâ’dan semaya kadarki kısmı meşhur hadîslerle sâbittir, inkâr eden kafir olmaz, bidatçı olur, sapık olur.
(Ali el-Kârî, Şerhu’l-Fıkhı'l-ekber, s. 111; Teftâzânî, Şerhu’l-Akâid, s. 65-66.)
3. Semadan cennete, Arşa ve Mâverâ-yı Âlem’e çıkışı ise Haber-i âhad ile sabittir. (Teftâzânî, Şerhu’l-Akâid, s. 65-66.) inkâr eden hata etmiş olur.
G. Miracda Hz. Peygamber’e (s.a.s.) verilen ihsanlar
1. Her gün 50 vakit sevabına denk 5 vakit namaz,
2. Bakara sûresinin son âyetleri,
3. Ümmetinden hiçbir şeyi Allah’a eş koşmayanlara cennet.
Ayrıca o gece İsrâ sûresinin 22-39 âyetleri Hz. Peygamber’e (s.a.s.) vahyedildi. Bu âyet-i kerîmelerde toplum ve ferdlerle ilgili ondan fazla hüküm, prensip, uyarı mevcuttur.
Allah Teâlâ, bütün namazlarımızı miraç kılsın. Kuds-i Şerîf'in zulümden kurtuluşuna Miracımızı vesile kılsın. Müslümanlar olarak birbirimizi Allah için sevmeyi, mazlumların özellikle Gazze'de ve Filistin'în bütününde huzurun sağlanmasına Mirac gecesindeki dualarımızı kabul kılsın Rabbim!