3. Değerli olduğunu kavradıktan sonra değerli işler yapmak
Değerli işler yapmak, insanın kurtuluşunu sağlayan, insanlara faydalı olan işler yapmaktır.
Bu konuda Allah Teâlâ kapsamlı olarak şöyle buyurmuştur:
“Ey iman edenler! Rükû edin, secde edin, rabbinize kulluk edin ve hayır işleyiniz ki kurtuluşa eresiniz.” (Hacc sûresi, 22/77)
Hakka karşı kulluğun başında namaz gelir.
Kulluk sadece namaz değil, bizi yaratan, bize hayat bahşeden, terbiye eden Rabbimize, kalbimizle tasdik ederek, dilimizle ikrar ve itiraf ederek, beden organlarımızla ibadet ve itaat ederek yapılan kulluktur.
Bu kulluk, kurtuluşun yarısını sağlar, diğer yarısını halka hayırlı olmak sağlar.
Halka karşı görev: Hayırlı olmaktır.
Herkes gücü ve kabiliyeti nispetinde kurtulabileceğini umduğu bir hayır yapmalıdır.
Her gün, sadaka olabilecek hayırlar, iyilikler, güzellikler, nasihatler, marufu emir, münkeri nehiy, faydalı ilim öğretmek gibi hayırlar yapmalıdır.
Hayırlı kişi, hayırlı işler yapan, topluma hayırlı olan kimsedir.
Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
“Sizin en hayırlılarınız, Kur’ân (ilimlerini) öğrenen ve öğretenlerinizdir.” (Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân, 21; Ebû Dâvud, Salât, 349; Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân, 15.)
En hayırlı olan, Kur’ân-ı Kerîm’dir. En hayırlı kişi, en hayırlı işle meşgul olan kişidir.
Kur’ân-ı Kerîm’de geçen bütün ilimler Allah Teâlâ’yı tanıtan ilimlerdir.
Kur’ân âyetleri ya tevhid-i rubûbiyeti ya tevhid-i ülûhiyeti ispat eden âyetlerdir.
Tevhid-i rubûbiyeti bildiren âyetler, Allah’ın yegâne rab olduğunu; tevhid-i ülûhiyeti bildiren âyetler de Allah’ın yegâne ilah olduğunu, ma’bûd-i hakîkî olduğunu ortaya koyan âyetlerdir.