Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah'ın âyetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimselerdir. Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayan kimselerdir. İşte onlar gerçek müminlerdir. Onlar için Rableri katında nice dereceler, bağışlanma ve tükenmez bir rızık vardır.”
(Enfal sûresi (, 2-3)
a) Mü’min önce Allah Teâlâ’yı âyetlerden ve hadîs-i şerîflerden tanımalıdır. Çünkü Allah Teâlâ’yı en iyi tanıyan ve tanıtan önce Allah (c.c.), sonra Hz. Peygamber (s.a.s.)’dir.
Âyet ve hadîs-i şerîflerin genelinden anlaşılan, Allah’ın en önemli üç özelliği şudur:
1) Her şeyi bilmesi,
2) Her şeye gücü yetmesi,
3. Neyi irade etse emrinin hemen yerine gelmesi.
Allah’ın bu üç özelliğini bilen ve tefekkür eden kişi muhakkak Allah’a hem saygı duyar, tazim eder hem de sever. Allah’ı tanıması ve sevmesi çok olanın, anması da çok olur.
b) Allah, anıldığı zaman yürekleri titrer
“Komutan geliyor” denilince asker kendisine çekidüzen verir. Çünkü komutanın disiplinini, gücünü tanıyor da ondan o tavrı gösterir. Biz de Allah’ı tanısak, gerçek manada sevip saysak elbette Allah anılınca yüreğimiz titrer.
c) Her gün faydalı ve doğru olan ilmini artırır.
Her gün ilerleme, doğru ve isabetli ilimde ilerlemekle hâsıl olur.
Kur’ân-ı Kerîm ve Hadîs-i Şerîf ile ilgili ilmi arttıkça müminin Allah’a saygısı ve sevgisi artar. Çünkü amel, zikir ve fikir ile birlikte ilim, imanın devamını ve kemalini kazandırır.
d) Sadece Allah’a tevekkül eder.
Mümin, sebeplere sarılır fakat sebeplere takılıp kalmaz. Sebeplerin yaratıcı olmadığını bilir. Yaratıcının ancak Allah olduğunu bilir, sadece Allah’a tevekkül eder. “Eğer müminler iseniz ancak Allah'a tevekkül edin!” (Mâide sûresi 5/23) emrini bilip iman ettiği için sadece Allah’a tevekkül eder. Çünkü Allah’tan başka zaferi ve başarıyı yaratan yoktur.
e) Allah ile iletişimin en güzel ve en kapsamlısı olan namaza devam eder, toplumla iletişimin en güzel yolu infaka dikkat eder.
Namaz, Allah’a kul olmanın fiilî ispatı, Allah’a yakınlığın zirvesi olan secdenin bulunduğu ibadettir.
İnfak, Allah’ın vaadine güvenin ifadesi olan cömertliğin ispatı ve toplumu birbirine bağlayan köprüdür. İnfak sadece zekât değildir. Kişinin sahip olduğu şeyleri Allah için insanlara özellikle müminlere harcaması, faydalı olmasıdır.